Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/501 E. 2021/962 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/501
KARAR NO: 2021/962
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2021 (Ek Karar)
NUMARASI: 2020/114 D.İş 2020/120 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
İhtiyati hacze itirazın kabulüne ilişkin ek kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili; Vega-1 gemisine, 14.12.2018 tarihli 16.625-USD fatura ile … tarafından 25 ton yakıt, 18.07.2018 tarihli, 16.525- USD bedelli fatura ile … tarafından 23 ton yakıt, 28.05.2019 tarihli 41.384,74- USD bedelli fatura ile 50.572 metrik ton yakıt ve 2 varil motor yağı, 28.03.2019 tarihli 20.598,16 USD bedelli faturayla 25.553 metrik ton deniz gaz yağı ikmal edildiğini, ayrıca 07.11.2019 tarihli 5.961,19 USD bedelli vade farkı faturasının keşide edildiğini, akaryakıt faturalarının müvekkili şirket tarafından …, …, … ve … ödendiğini, ancak … tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini, bu nedenle alacak takibinin geminin acentesi olan …’e yöneltildiğini, akaryakıt hizmetinin borçlu şirkete teslim edildiğine dair hem irsaliyeli fatura hem akaryakıt sözleşmesi, hem de bizzat ikmali yapan şirketler tarafından düzenlenmiş yakıt teslim makbuzları ile teyit edildiğini belirterek, mahkemenin uygun göreceği teminat mukabilinde TTK’nın 1353. maddesi gereğince davalı şirket üzerine kayıtlı … (… IMO numaralı) gemisi üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ihtiyati haciz talep eden tarafın TTK 1353 ve TTK 1362. maddesi hükümleri gereğince alacağının deniz alacağı olduğunu ispatlamak ve parasal değeri hususunda mahkemeye kanaat uyandıracak delil göstermekle yükümlü olduğu, ihtiyati haciz talebi davalının donatanı olduğu … IMO no.lu … isimli gemiye tedarik edilen yağ ve yakıt bedeli için düzenlenen fatura bedelleri ile vade farkı alacağına ilişkin olduğundan, deniz alacağı niteliğinde olduğu, sunulan faturalar ile yağ ve yakıt teslim makbuzlarından, davacının …, … ve … firmalarından … gemisine yağ ve yakıt teslimi sağlanarak donatan adına 28/03/2019 tarihli 20.598,16 USD bedelli, 28/05/2019 tarihli 41.384,74 USD bedelli, 18/07/2018 tarihli 16.525 USD bedelli, 14/12/2018 tarihli 16.625 USD bedelli faturaların düzenlendiği, 17/02/2020 tarihli dilekçe ekinde sunulan ödeme dekontları ile de davacının tedarikçi firmalara ödeme yaptığının belirli olduğu, sunulan deliller ile alacağın deniz alacaklarından olduğu ve alacağın parasal değeri konusunda mahkemeye kanaat getirecek yeterli delillerin sunulduğu gerekçesiyle, yağ ve yakıt bedelleri için düzenlenen toplam 95.132,90- USD tutarındaki fatura alacağından dolayı Panama bayraklı … IMO no.lu … isimli geminin maddesi gereğince ihtiyaten haczine, vade farkı alacağı ise yargılamayı gerektirdiğinden buna ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili; davalının geminin … işletmesinde olduğunu kabul ettiğini, buna rağmen … numaralı ve 41.384.74- USD bedelli faturanın dava dışı … İşletmeciliği’ne kesildiğini, bu nedenle dava dışı bir şirketle ilgili olarak söz konusu faturaya ilişkin ihtiyati haciz talebinde bulunulmasının usulen mümkün olmadığını, … İşletmeciliği ile … farklı şirketler olup, … İşletmeciliği’nin geminin donatanı veya işletmecisi olmadığını, bu nedenle 41.384,74- USD bedelli fatura bakımından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, karşı tarafın ihtiyati haciz talebine eklediği faturaların yakıt ikmalleri öncesinde peşin olarak ödediğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; borçlu tarafın itiraz dilekçesindeki beyanları, dilekçe ekinde sunulan ödeme dekontları ve bu dekontlarda yer alan “cariye mahsuben” açıklamalarından, itiraz eden tarafın yakıt alımına ilişkin herhangi bir itirazının olmadığı, 41.384,74- USD’lik faturanın … adına kesildiği ileri sürülmekte ise de, itiraz edilmeyen diğer faturalar gibi bu faturanın da donatan … adına …’e kesildiği anlaşıldığından, bu yöndeki itirazın yerinde görülmediği, gerek itiraz dilekçesinde yer alan beyanlar, gerekse alacaklı vekilinin itiraza cevap dilekçesindeki açıklamalarından, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde devam ettiği, davalı donatanın kimi zaman fatura tarihinden önce, kimi zaman da sonradan peyderpey cari hesaba mahsuben ödemeler yaptığı, alacaklı tarafın dilekçesindeki beyanlardan da … Denizciliğin cari hesap borcuna karşılık çeşitli tarihlerde senetler keşide ettiği, yapılan ödemelere rağmen alacaklı tarafın başka mahkemelerden de ihtiyati haciz kararları alarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takipleri yaptığı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde alacaklılık-borçluluk durumunun ancak yapılacak yargılama sonucu netlik kazanacağı gerekçesiyle, mevcut delil durumuna göre ihtiyati haciz kararına ilişkin itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili; ihtiyati haciz geçici hukuki koruma niteliğinde olduğundan, yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, müvekkili şirketin, … isimli gemiye yapmış olduğu yakıt ikmallerinden kaynaklı deniz alacağının bulunduğunu,borçlu şirket tarafından ibraz edilen dekontlardaki ödeme tarihleri ile fatura tarihlerinin benzer olmasından kaynaklı fatura bedellerinin ödendiğinin iddia edildiğini, ilk derece mahkemesince de hatalı olarak bu iddialara itibar edildiğini, 5.961,19-USD bedelli vade farkı faturasının da …’in sahibi …’a izafeten … İşletmeciliği adına düzenlendiğini, her iki şirketin aynı adreste faaliyette bulunduklarını, faturanın farklı şirketler adına düzenlenmesinin, yüklemenin … isimli gemiye yapıldığı gerçeğini ortadan kaldırmadığını, borçlu …’in taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeniyle toplam 115.000-USD bedelli senetleri keşide ettiğini, bu senetlere dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, borçlu şirket avukatı ve aynı zamanda yetkilisi … tarafından müvekkili lehine … borçları için toplam 80.000-USD bedelli dört adet senet keşide edildiğini, senet bedellerinin ödenmemesi üzerine … aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, sonuç olarak müvekkilinin deniz alacağının yaklaşık olarak ispat edildiğini belirterek, kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Dolayısıyla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. İhtiyati hacze itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.” Talep edenin alacağı deniz alacağı niteliğinde olduğundan, TTK’nın 1362. maddesi uyarınca da alacağın deniz alacağı olduğu ve parasal değeri hakkında mahkemeye kanaat getirici delil gösterilmesi gereklidir. Bu düzenlemeye göre de ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli kanaat verici delillerin sunulması yeterli olup, kesin bir ispat aranmamakta ise de; muaccel alacağın varlığı hususunda ihtilaf bulunması, bu ihtilafın çözümünün yargılamayı gerektirmesi halinde, kanunun aradığı ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının kabulü gerekir. Somut olayda; davacı tarafından karşı tarafın donatanı olduğu … gemisine yakıt ikmal edildiği sabit olsa da, ihtiyati haciz isteyen ile karşı taraf arasında süregelen cari hesap ilişkisi bulunduğu, itiraz eden tarafından bazen fatura tarihinden önce, bazen de sonrasında peyderpey cari hesap borcuna mahsuben ödemeler yapıldığı, bu ödemelerin ihtiyati haciz isteyenin de kabulünde olduğu, ayrıca cari hesap borcuna karşılık karşı taraf borçlu şirket ve yetkilisi tarafından muhtelif bonolar verildiği, ihtiyati haciz isteyen tarafından söz konusu bonoların da tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takiplerine konu edildiği, bu durumda ihtiyati haciz isteyenin bakiye alacağı yargılamaya muhtaç olup, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararının kaldırılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran alacaklı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/06/2021