Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/453 E. 2023/1373 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/453
KARAR NO: 2023/1373
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2020
NUMARASI: 2019/736 Esas 2020/687 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili,müvekkili şirketin yazılım alanında uzman olduğunu, davalıya 2016 yılında “metal gövde kalıp” ve 2018 yılında “enjeksiyon abs kalıp” siparişi verip bedellerini ödediklerini 17.4.2019 tarihli ihtarname sonrası metal gövde kalıp tesliminin yapıldığını, ancak enjeksiyon abs kalıp tesliminin yapılmadığını, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasında yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, Metal Gövde kalıbın hazır hale getirildiğini, ancak ihtarname sonrası teslim alındığını, buna ilişkin ödemenin eksik olduğunu, Enjeksiyon ABS kalıbına ilişkin ifa imkansızlığı olduğunu, imalatı yapan şahsın ürünü kendilerine teslim etmediğini, bu konuda üçüncü şahıs hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, ürün kendilerinde olmadığından teslim edemediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini i istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; enjeksiyon abs kalıbı için düzenlenen fatura bedelinin 11.800 -USD olduğu, taraf defterlerinde dava konusu olan 11.800 USD’nin ödendiğine ilişkin ödeme kaydının bulunduğu, ürünün ifa imkansızlığı nedeniyle teslim edilmediğinin davalı tarafça kabul edildiği, ürünün teslim edildiğinin ispatlanamadığı, ödenen bedelin iadesi talebinin haklı ,itirazın haksız olduğu, gerekçesiyle 11.800-USD asıl alacak ve 215,67- USD işlemiş faiz toplamı 12.015,67 -USD bakımından itirazın iptali ile takip tarihindeki kur üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili , davacı ile kalıptan çıkan ürünlerin teslimi konusunda anlaşma olduğunu, kalıptan çıkan ürünlerin eksiksiz teslim edildiğini, kalıp sisteminin sektör uygulamasına göre müvekkilde kalması gerektiğini, sektör bilirkişisinden ek rapor alınması taleplerinin kabul edilmediğini, dava sonrası kalıbın teslimi için yer göstermesi istenmesine rağmen davacının bunu kabul etmediğini, kendilerinin 2235 USD kur farkı fatura alacağı olduğunu bunun cari hesap alacağından mahsubu gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle bedeli ödenen ancak teslim edilmediği ileri sürülen ürün bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı;davalıya farklı zamanlarda verilen 2 ürün sipariş bedelinin ödendiğini, bir tanesinin ihtarname sonrasında teslim edildiğini, diğerinin teslim edilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı ürünün birinin teslim edildiğini ancak eksik ödeme olduğunu, diğerinde ise ifa imkansızlığı olduğunu savunmuştur.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle siparişi verilen ürünün teslim tarihi belli değildir. Ancak tarafların iddia ve savunmaları ile aralarında Metal gövde kalıbı ve Enjeksiyon ABS kalıbı üretimi için anlaşma yapıldığı,17.4.2019 tarihli davacı tarafça çekilen ihtarname sonrasında davalının sadece Metal büküm kalıbı için 23.5.2019 tarihli ihtarnameyi keşide ettikten sonra 1.8.2019 tarihinde Metal Gövde kalıbının teslim edildiği, ancak Enjeksiyon ABS kalıbının teslim edilemediği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.Davalı ,üretimi yaptırdığı şahsın ürünü teslim etmediğini ileri sürerek bu ürün ile ilgili ifa imkansızlığı olduğunu cevap dilekçesindebeyan etmiştir.Sunulan ödeme dekontu, fatura içeriği, tarafların birbirini doğrulayan defter kayıtları ile dava konusu ürün için 11800 -USD ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. TBK’nın 112. maddesine göre; borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse, borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 125. maddesi kapsamında ise; karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde bir tarafın temerrüde düşmesi halinde, diğer taraf sözleşmeden dönebileceği gibi borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararın giderilmesini isteyebilir. Sözleşmeden dönme halinde, alacaklı sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle ödediği bedelin iadesini isteyebilir. Davacının teslimini taahhüt ettiği ürünün 3. Kişi tarafından teslim edilmemesinin sorumluluğu davalıya aittir.Davacı, 17.4.2019 tarihli ihtarname ile 7 günlük sürede teslimi talep etmiş, ve teslim edilmediği takdirde sözleşmeden döneceğini davalıya bildirmiştir.İhtarnamenin 22.4.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, süresinde ürünün teslim edilmediği, davalı borçlunun temerrüde düştüğü sabittir.Davacının sözleşmeden dönerek ödediği bedelin iadesini talep etmekte haklı olduğu belirlendiğinden davalı vekilinin dava sırasında ürünü teslim etmek istedikleri ancak davacının teslim almaktan kaçındığına yönelik istinaf nedeni yerinde yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ;hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 4.589,04-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 1.088-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.501,04-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 17,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/09/2023