Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/451 E. 2021/389 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/451
KARAR NO : 2021/389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2020
NUMARASI: 2019/156 Esas-2020/637 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı firmanın müvekkiline 30/04/2019 tarihinden 03/07/2019 tarihine kadar toplamda 29 adet faturadan kaynaklı borcunun bulunduğunu, bu 29 adet faturadan kaynaklı toplam borcun 17.578,94-TL den ibaret olduğunu, fatura bedellerinin tahsili amacı ile İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkilinin sağlık hizmeti verdiğini ve davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, davacının, kendilerine sadece 67,93-TL ödeme yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve davacı yandan temin ettiği ürünlerin ödemesinin eksiksiz olarak yapıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece,taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği ve sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, tarafların ticari defterlerini ibraz ettiği, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, SMMM bilirkişi tarafından hazırlanan kök ve ek raporlarda davacının ve davalının defterlerine göre davacının, davalı taraftan takip tarihi itibariyle 17.515,01-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin davacı defterleri ile mutabık olduğu, davalının dava konusu faturalara itiraz etmediği gibi faturaların defterine kayıtlı olduğu, bir tacirin almadığı bir hizmet/mal için düzenlenen faturayı ticari defterlerine kaydetmesinin ticari teamüllere uygun olmadığı, faturaların davalı defterinde kayıtlı olması nedeniyle malın davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği aksini ispat külfetinin davalıda olduğu, davalının davacıya borçlu olmadığı iddiasını ispat edemediği, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, alacağın likit olması nedeni ile davanın kabulü ile icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, koşulları oluştuğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili;faturanın düzenlenmiş olmasının borç ilişkisinin doğuşu ve ifa ile alakalı olmadığını, faturaların tanziminin tarafların ifası konusunda delil oluşturmayacağını, bu sebeple müvekkili şirketin davacıdan tanzim ettiği tıbbi ürünlerin ödemelerini davacıya eksiksiz yaptığı hususunun aşikar olmasına rağmen yalnızca ticari defterlere kaydedilen faturala ilişkin olarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin, davacı tarafın var olan alacaklarını ödemişse de asla kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın bir alacağı varsa da söz konusu alacağın likit olmadığını,likit olmayan alacaklar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini,kararın kaldırılmasına ve talepleri gibi davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağa dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekir.Fatura sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Bu durumda faturalarda yazılı malların davalıya teslim edildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır.Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da yerinde inceleme sonucu tespit edildiği üzere, cari hesabı oluşturan faturalar davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tarafların ticari defterlerinin mutabık olduğu tesbit edilmiştir. Davalı ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacıya 17.515,01-TL borçlu bulunduğuna dair kayıt bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının defterindeki bu kayıtların davalı aleyhine delil oluşturduğu, bu aşamadan sonra davalının teslime karşı itirazda bulunamayacağı, davalı şirket tarafından ticari defterlerine kayıt edilip bedeli talep edilen fatura bedellerinin bedelini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.Davalı vekilinin mal teslimine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Alacak kanıtlanmış olmakla davanın kabulü; satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın niteliği itibariyle miktarının bilinebilir ve belirlenebilir olduğu, likit olan alacak nedeniyle de davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığından davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.196,45-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 299,12‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 897,33‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından davalı yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 18/03/2021