Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/447 E. 2021/445 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/447
KARAR NO : 2021/445
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/08/2020 (Ara Karar)
NUMARASI : 2017/1178 Esas
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:İhtiyati tedbir isteyen vekili; şirket genel kurulunun 21.04.2020 tarihli genel kurul toplantısında, tutanakta 4. Maddede yer verildiği üzere, şirkete ait, makinelerin, demirbaşların ve tüm teçhizatların satışına yönelik karar aldığını, bu genel kurul toplantısına ilişkin davacı müvekkiline yasaya uygun bir çağrı kağıdı da gönderilmediğini, davanın uzun sürmesi ve konusu göz önünde bulundurulduğunda, müvekkillerin daha fazla maddi zarara uğramaması için şirket üzerine kayıtlı menkul- gayrimenkul mallarına ve araçlarına, demirbaşlarına, makineve tüm teçhizatlarına ilişkin envanterde yer alan tüm mallara ihtiyati tedbir talebi konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece 09/07/2020 tarihli ara karar ile; şirket yöneticisinin temsil yetkisinin tedbiren tamamen kaldırılması halinde, şirket yönetimindeki süreklilik aksayacak, şirketin menfaatlerinin tam anlamıyla sağlanmasının güçleşeceği, halihazırdaki yöneticinin temsil ve ilzam yetkisi muhafaza edilmek suretiyle temsil ilzam yetkisinin kısıtlanması yönündeki tedbir talebi kabul edilerek, temsil ve ilzam yetkisinin kullanılmasının mahkemece atanacak bir denetim ve onay kayyımının onayına bağlanmak suretiyle gerekli hukuki korumanın sağlanabileceği kanaatine varılarak ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile, denetim kayyımı …’nin atanmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ : Davalı vekili itiraz dilekçesinde; davacı tarafından kayyum tayinini gerektiren yeni bir belge sunulmadığı, davacının hiç bir belge ibraz etmeden, yalnızca tek taraflı beyanları dikkate alınarak verilen ihtiyati tedbir kararı ile tüm organlarıyla karar alabilen müvekkil şirkete denetim kayyumu tayinine karar verildiğini, bu durumun hukuka uygun da olmadığını, çağrı kağıdının usulune uygun olarak gönderilmemiş olmasının, müvekkili şirkete kayyum atanmasını gerektiren yasal bir sebep olmadığını, denetim kayyımı atanması için yasal şartların oluşmadığını, bu nedenle ara karardan dönülmesi ile denetim kayyımı tayinine ilişkin tedbirlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 20/08/2020 tarihli ara karar ile; davalı itirazlarının aksine, mahkemece atanan kayyım denetim ve onay kayyımı olup şirketin mevcut yönetimi el çektirilmesinin söz konusu olmadığı, HMK 389. ve 391/1.maddesi uyarınca davalı şirkete tedbiren denetim kayyımı atandığı, ihtiyati tedbir kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; davacının hiçbir belge ibraz etmediğini, tek taraflı beyanları üzerine ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacıya yasalara uygun toplantı çağrı kağıdı gönderildiğini, yine avukatı tarafından toplantıdan bilgileri olduğuna dair mail dahi gönderildiğini, çağrı kağıdının usulüne uygun gönderilmemiş olmasının da şirkete kayyım atanmasını gerektiren yasal bir sebep olmadığını, yasada aranan şartların gerçekleşmediğini, şirketin yönetim ve temsilinin yönetim kuruluna ait olduğunu, ticari faaliyette bulunmayan, ancak tasfiye sürecine girmemiş bir şirket için bile organları iş başında olduktan sonra kayyım tayini istenemeyeceğini,davacının kayyım atama talebinin bulunmadığını ,talep dışına çıkılarak verilen kayyım tayinine ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafın TTK nun 531.maddesi gereğince açtığı, şirketin feshi davası kapsamında anonim şirkete denetim kayyımı atanmasına ilişkin ara karara yönelik itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılması istemine ilişkindir. Madde de ihtiyati tedbir için özel bir düzenleme öngörmediğinden HMK nun 389.maddesi kapsamında değerlendirilmelidir.HMK’nın 389. maddesi gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yada ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Şirkete yönetim kayyımı atanmamıştır. Denetim kayyımının görevinin şirket yönetiminin faaliyetlerinin ana sözleşmeye ve ortaklar ile hak sahiplerinin hakkını korumaya dönük olup olmadığını denetleme bakımından bir kontrol mekanizması olduğu kabul edilmelidir. Davacının hukuki himaye talebinin karşılanabilmesi ve şirketin mal varlığının muhafazası ve yönetimin dava sürecinde mahkemenin belirlediği kayyım tarafından takibi anlamına gelebilecek denetim kayyımı atanmasının dosya içeriğine uygun kabul edilmelidir. Mahkemece fesih yerine ,davacıların karar tarihindeki gerçek pay değerlerinin ödenip çıkarılmalarına da karar verebileceğinden ,mahkemenin takdirinin bu yönde olması halinde şirketin karar tarihindeki aktif değerini kaybetmesinin önüne geçilebilmesi için şirketin faaliyetlerinin denetim kayyımının onayına tutulmasının HMK’nın 389 v.d maddelerine uygun olduğu kabul edilmelidir.Öte yandan HMK’nın 396. Maddesi kapsamında durum ve koşulların değişmesi halinde ihtiyati tedbirin kaldırılması yahut değiştirilmesi de her zaman istenebilir. Sonuç olarak ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olup, şirket ve taraflar menfaatleri de gözetilerek ,şirket malvarlığının korunması için bu tedbirin yeterli olacağı kayyım tayinine ilişkin ihtiyati tedbir kararının dosya kapsamı delillere uygun olduğu, kanaatına varılmış ,ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/03/2021