Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/43 E. 2021/53 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/43
KARAR NO : 2021/53
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2020
NUMARASI : 2019/736 Esas 2020/669 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili , davalı şirketin … Projesinin soğutma kulelerinin montajında kullanılmak üzere ürün sipariş ettiğini, 20 adet ürün toplamının 23.861,79-TL olduğunu ve fatura tanzimiyle ürünlerin teslim edildiğini, davalı borçlu tarafından ödenmeyen faturalardan dolayı alacağın tahsili amacıyla İst… İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 12/11/2019 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra davalı borçlu tarafından 13/11/2019 tarihinde borca, ödeme emrine ve tüm ferîlere itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının faturaya konu malların eksiksiz teslim edildiğine dair iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, bu bağlamda müvekkilinin teslim almadığı mallara yönelik faturalardan borcu olmadığını, faturaya itiraz edilmemesi faturanın içeriğini kabul anlamına gelmediğini, faturaya konu hizmetin ifa edildiğini ve bedele hak kazanıldığı sonucunu doğurmadığını, davacı tarafın faturaya konu edimlerini ayıpsız ve sözleşmeye uygun ifa etmediğinden alacağa hak kazanmadığını, davaya konu ürünler kusurlu olup, soğutma kulelerinin izolasyon bağlantı yerlerinin çökmesine sebebiyet verdiğini, ürünlerin kullanılamadığını ve işlemlerin tamamlanamadığını, bu nedenle müvekkil şirketin ödemezlik defî hakkını kullandığını, müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine,icra takibi bedelinin %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafından davalı tarafa izolatör satışı gerçekleştiği, satış sonucu malzeme teslim edildiği, satışa ilişkin fatura tanzim edildiği ve faturanın taraf ticari defterlerine işlendiği ancak davalı tarafça fatura bedelinin ödenmediği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aranan şartların tamamen gerçekleştiği, davalı tarafça süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan bir ayıp ihbarı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; bilirkişi raporuna itirazların dikkate alınmadığını, raporun hükme elverişli olmadığını, davacı tarafın edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğinden alacağa hak kazanmadığını, faturaya itiraz edilmemesinin faturanın içeriğini kabul anlamına gelmediğini, hizmetin ayıplı ifa edildiğini, borç bulunmadığını, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :TTK 23/1-c bendi “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. “hükmünü haizdir.TBK’nun 223.maddesinin 2. fıkrası “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” TTK’ nun 18/3. maddesine göre, tacirler arası ihbar/ihtarların noter marifetiyle , taahhütlü mektupla, telgrafla, güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik sistemle de yapılması mümkündür. Davalı ilk olarak davaya cevap dilekçesinde ürünlerin teslim edilmediğini , teslim edilen bir kısım malların ayıplı olduğunu ileri sürmüş, ancak emtiada ne tür bir ayıp bulunduğu açıklanmamış, süresinde yasaya uygun ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil sunulmamıştır. Bu bağlamda davalının ayıba yönelik iddialarını kanıtlayamadığının kabulü gerekmektedir. Yargılama sırasında tarafların ticari defterlerinin HMK 222 .maddesi uyarınca yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; yapılan ödemeler, düzenlenen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin mutabık olduğu ,davacının davalıdan 23.861,79-TL alacaklı olduğu tesbit edilmiştir. Davalı malların teslim edilmediğini savunmuş ise de ,ticari defterlerine kaydettiği fatura muhteviyatı ürünleri teslim aldığının kabulü gerekir.Teslim aldığı mal bedelini ödemekle yükümlüdür.Takibe konu alacak faturaya dayalı cari hesap alacağından kaynaklandığından likit ve belirlenebilir olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için takipte itiraz edenin kötü niyetli olması şartı da bulunmamaktadır. Bu durumda davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç miktarı yönünden itirazın iptaline likit alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davalıdan alınması gereken 1.630- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 407,50- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.222,50- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan 30-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/01/2021