Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/419 E. 2023/1646 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/419
KARAR NO: 2023/1646
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2020
NUMARASI: 2018/81 Esas – 2020/744 Karar
DAVA: Rücuen Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; dava dışı …A.Ş’ye ait 272.151 m2 hijyen malzemesi emtiasının müvekkili tarafından nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu emtianın İtalya’dan Türkiye’ye karayolu ile taşınması işinin davalı …Ltd. Şti. tarafından üstlenildiğini, emtianın 28/05/2018 tarihinde sigortalı …A.Ş.’nin Tuzla’daki tesisine ulaştığını, boşaltma sırasında yapılan kontrolde emtianın araç içerisinde devrildiğinin ve hasara uğradığının tespit edildiğini, bu hususta tutanak tutulduğunu, hasarın araç içerisinde devrilme sonucu ezilme, buruşmadan dolayı meydana geldiğini, bu ürünlerin üretimde kullanılamayacağını, hasar bedeli olarak 20.572,24-USD’nin sigortalıya ödendiğini, böylelikle halefiyete dayalı olarak davalılara rücu koşulunun gerçekleştiğini belirterek 20.572,24-USD’nin 27/08/2018 tarihinden itibaren 3095 S.lı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: 1- Davalı … vekili; müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesinin ekinde kaza ve zarara ilişkin olması gereken belgelerin bulunmadığını, davacı tarafın, davasına dayanak gösterdiği ekspertiz raporundaki tespitlerin kabulünün mümkün olmadığını, ekspertiz incelemesinin sigortalı … Ltd. Şti’nin yokluğunda yapıldığını, tek taraflı tespitlerin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirket nezdindeki poliçenin taşıyıcı sorumluluk poliçesi olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun ancak sigortalının kusurlu olması halinde ve kusuru oranında söz konusu olacağını, ambalajlamanın ve istiflemenin kimin sorumluluğunda olduğunun tespitinin gerektiğini, CMR’de sınırlı sorumluluk öngörüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı …Ltd. Şti. vekili; davacı tarafından geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanılarak ödeme yapılmadığını, davanın davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının sigorta teminatına alınmayan hasar nedeniyle sigortalısına hatır ödemesi yaptığını, emtianın satıcısı olan gönderenin sorumluluğundaki işlemlerden kaynaklanan hasar nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacının CMR m.27’ye aykırı faiz taleplerinin reddi gerektiğini, davacının müvekkilinden talep olunması hukuken mümkün olmayan sovtaj miktarını kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacı … tarafından blok emtia sigorta poliçesi ile nakliye sırasında oluşabilecek rizikolara karşı sigortalanan tekstil türü emtianın İtalya’dan Türkiye’ye karayolu ile taşındığı, davalı … Şirketinin taşıyan konumunda olduğu, diğer davalının taşıyanın sigortacısı olduğu, taşıma aşamasında araç dorse içi yüklenmesinde istif, sabitleme zafiyeti nedeniyle emtia-eşyada kısmi hasar oluştuğu, ayıplı ürün ile standart ve hijyenli üretim yapılamayacağı ve rulolardaki ezilmeler sebebi ile üretimde kullanılamayacağı, bu nedenle sigortalı şirketin 20.752,24-USD zararının oluştuğu, davacı … şirketinin sigortalısı …A.Ş’nin dava ve talep haklarını temlik aldığından TTK’nun 1472. maddesi gereğince aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacı … şirketinin zayi olan maldan dolayı sigortalısına ödediği 20.572,24 USD’yi davalılara rücu edebileceği, bu tutara ödeme tarihi olan 27/08/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 20.572,24 -USD’nin ödeme tarihi olan 27/08/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz işletilerek davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1- Davalı … vekili; ekspertiz raporunda emtianın, çapı rulolardan daha geniş paletler üzerine oturtulduğunun, hasarın ambalajlama, istifleme ve sabitleme yetersizliğinden meydana geldiğinin tespit edildiğini, alınan bilirkişi raporunda kusur tespitinin eksik ve hatalı olduğunu, paletlerin bizzat gönderici tarafından hazırlandığının eksper raporu ile sabit olduğunu, meydana gelen olayda taşımacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, ambalajlama, istifleme ve sabitleme yetersizliğine dayalı hasarların poliçede teminat dışı hal olarak düzenlendiğini, CMR m.27’ye aykırı olarak faize hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 2- Davalı …Ltd Şti vekili; ekspertiz raporlarında hasarın açıkça ambalajlama, istifleme ve sabitleme yetersizliğinden meydana geldiğinin tespit edildiğini, taşımacıya kusur atfının mümkün olmadığını, göndericinin tekstil rulolarına uygun genişlikteki paletleri kullanmadığını, EXW teslim koşulunun bilirkişi tarafından hatalı değerlendirildiğini, rapora göre tesis edilen kararın da doğru olmadığını, emtianın sadece streç filmle kaplandığı dikkate alındığında ruloların dış etkilere açık olduğunu, ruloların spanzetle bağlanması halinde kayışın denk geldiği yerlerde ruloların yine baskıdan dolayı zarar göreceğini, CMR m.27’ye aykırı olarak faize hükmedilmesi doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı … tarafından nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında sigortalı dava dışı firmaya yapılan ödemenin davalı taşıyıcıdan ve davalı taşıyıcı sorumluluk sigortacısından rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı … şirketinin sigortalısı …A.Ş.’ye ait emtianın davalı …Ltd Şti tarafından İtalya’dan Türkiye’ye taşınırken hasar gördüğü, 20.572,24-USD hasar bedelinin davacı tarafından sigortalıya ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taşınan malların hasar görmesinde davalı taşıyıcının kusur ve sorumluluğu bulunup bulunmadığı ve bu doğrultuda davacı yanca sigortalıya yapılan ödemenin davalılardan rücuen istenip istenmeyeceği noktasındadır. Davacı … tarafından dava dışı sigortalı firmaya 27/08/2018 tarihinde 20.572,24-USD’nin banka havalesi ile ödendiği, dava dışı sigortalı tarafından davacı … lehine aynı tarihli temlikname düzenlendiği, davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşılmaktadır. CMR 17/2. maddesinde eğer kayıp veya hasarın hasara uğrayan malların ambalajlanmaması yada hatalı ambalajlanmasından, yükün gönderici veya alıcı tarafından yüklenmesi ve alınmasından, özellikleri gereği özel risklerden doğması halinde taşıyıcının zarardan sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Ancak, yükün ambalajının kifayetsiz ya da ambalajsız olmasından veya araca hatalı istiflenip, sabitlenmesine bağlı tertipleme hatalarından dolayı vuku bulan hasarlardan taşıyıcı sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş olmakla birlikte ambalaj, yükleme, boşaltma ve istifleme gönderici ve alıcıya ait olsa bile taşıyıcının basiretli bir tacir gibi davranarak nezaret görevi ve sorumluluğunun bulunduğu yerleşik yargı uygulamasıdır. Taşınacak emtianın ambalajsız veya ambalajının kifayetsiz olması ya da araca ve güzergaha uygun olmayan şekilde sabitlenmesi halinde taşıyıcı göndereni uyarmadan ve CMR’nin 8 ve 9. Maddelerine uygun olarak taşıma senedine çekince koymadan yükü teslim alır ve yükte bu sebepten hasar meydana gelirse, öncelikle zarara sebep olan hatayı taşıyıcının nezaret borcu esnasında kendi bilgisiyle fark edip edemeyeceğinin tespiti gerekecektir. Fark edebileceği durumlarda, hasar kifayetsiz ambalaj veya istif hatasından ya da yükün usulüne uygun bir şekilde sabitlenmemesinden kaynaklansa da zararın taşıyan ve gönderen arasında paylaştırılması ve taşıyıcıya müterafik kusur atfı gerekmektedir. Yükleme ve istif hatasının açıkça göründüğü hallerde kusurun ağırlıklı bölümü gönderenin üzerinde bırakılır.17/07/2018 tarihli ekspertiz raporunda emtiaların rulo şeklinde sarıldığı, ruloların çapının ortalama 70 cm olduğu, ruloların ortalama 75X75 cm ölçüsündeki paletlere üst üste olacak şekilde dizilerek etrafının naylon filmle sarılarak ambalajlandığı, toplam 54 paletin, aracın zeminine istiflendiği tespit edilmiştir. Yine 26/10/2018 tarihli ekspertiz raporunda emtia bobinlerinin çap ve metrajlarının standart olmadığı, palet üzerindeki aynı bobin istifi ( kule) içinde birbirinden farklı çap ve metrajda bobinlerin olduğu, bir emtia bobininin ortalama ağırlığının 7-8 kg civarında olduğu, bu şekilde 14 bobinden oluşan bir paletin yaklaşık 100 ila 112 kg olduğu, 14 bobin üst üste konularak oluşturulan bir emtia kulesinin ise palet hariç 2.5 metre yüksekliğe ulaştığı, dolayısıyla bu ağırlık ve yükseklikteki emtia paletlerinin, aralarında oluşan boşluklar da göz önünde alındığında sağa sola kaymasının, paletlerin üzerindeki bobinlerin istiflerinden kayarak birbirini ezmesinin hatta palet formların bozularak bobinlerin serbest hale gelmesinin, sarımlarının gevşemesinin kaçınılmaz olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda hasarın, emtiaya uygun ölçüde olmayan paletler ve uygun olmayan malzemeler kullanılarak ve gereği gibi ambalajlama, istifleme ve sabitleme yapılmamasına bağlı olarak rulo halindeki emtiaların araç içerisinde savrularak birbirlerini ezmesi ve deforme etmesi sonucunda meydana geldiği açıktır. Yükleme ve istiflemenin davalı taşıyanın sorumluluğunda olduğuna ilişkin bir sözleşme hükmü bulunmadığından, yükleme ve istiflemeden kaynaklı hasar kural olarak göndericinin sorumluluğundadır. Ancak kural olarak taşıma ilişkisinde ambalajlama, yükleme ve sabitleme yükümlülüğü gönderene ait olsa bile davalı taşıyanın tali de olsa yüklemeye nezaret yükümlülüğü bulunmaktadır. Taşımanın gerçekleşeceği mesafe de dikkate alındığında nakliye sürecinde emtianın hasar görebileceğini taşıyıcının “basit bir değerlendirmeyle” öngörmesi mümkün olup, bu konuda gerekli özenin gösterilmemiş olması nedeniyle taşıyıcının somut olayda “yüke olan özen yükümlülüğünü ihlalden” dolayı müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir (Yargıtay 11. HD’nin 07.03.2016 tarih, 2015/7457 E.,2016/2437 K.-19.11.2013 tarih, 2013/6260 E., 2013/20837 K.-08/01/2018 tarih, 2016/4836 E. 2018/28 K. Sayılı emsal kararları). Taşınan ürünlerin satışı EXW koşullu yapılmış olup sigortalı alıcı, satıcının işyerinden malları yükleyip istiflemek dahil taşımanın tüm riskini üzerine almıştır. EXW koşulu taşıma senedinde de yazılı ise de taşıma senedinde yükleme, istifleme ve sabitlemenin göndericiye (somut olayda alıcı) ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Somut olayda emtialar davalı taşıyıcıya satıcı tarafından ambalajlı ve paletli bir şekilde teslim edilmiştir. Bu durumda taşıyıcı istifleme sabitleme gibi hazırlık işlemleri ile bağlı tutulamaz. Buna rağmen CMR 8 ve 9 madde hükümleri gereği gözlem ve nezaret etme yükümlülüğü devam etmektedir. Sunulan deliller incelendiğinde davalı taşıyıcının CMR senedine istiflemenin hatalı veya eksik yapıldığına dair çekince koymamış olmasına göre nezaret görevi yerine getirilmediğinden müterafik kusuru bulunmaktadır. Her ne kadar davalı, taşıma senedinde yer alan, yükleme ve boşaltmada meydana gelebilecek hasardan kendisinin sorumlu olmadığına dair kayda dayanmakta ise de bahsi geçen kayıt taşıyıcının yüke nezaret sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır (Yargıtay 11. HD’nin 13/02/2018 tarih, 2016/6659 E. 2018/1013 K.). Ancak göndericinin sabitleme ve istifleme hatasını basit bir inceleme ile tespit edebilecek nitelikte olduğu anlaşıldığından davalı taşıyıcının kusurunun daha hafif derecede olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda yetersiz sabitleme ve istiflemenin yol koşulları ile birleşmesi neticesinde meydana gelen hasardan davalı taşıyıcının kusur oranının %25 olarak kabulü ile buna isabet eden alacağa hükmedilmesi gerekirken hasarın meydana gelmesindeki sorumluluğun tümüyle davalı taşıyıcıda olduğu kabul edilerek sonuca varılması doğru olmamıştır. Bunun dışında; mahkemece, yabancı para cinsinden alacağa 3095 S.lı Kanunun 4/a gereğince faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de CMR m.27 hükmünde faiz oranı % 5 olarak belirlenmiştir. Davacının aleyhe istinafı bulunmadığı dikkate alındığında 3095 Sayılı kanun 4/a maddesi uyarınca uygulanacak faize, % 5’i geçmemek üzere hükmedilmesi gerekmektedir. Ayrıca, davalı … tarafından düzenlenen taşıyıcı sorumluluk abonman sigorta poliçesinde 500-Euro (589,85-USD) muafiyet tenzili öngörüldüğü de dikkate alınarak davalı …’nın sorumlu olduğu miktarının bu husus dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Ayrıca,Faize ilişkin CMR’nin 27. maddesinde belirlenen faiz oranı ile poliçede öngörülen muafiyet şartının dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; hasarın taşıyıcının sorumluluğunda olduğu ve taşıyıcının tam kusurlu olduğu kabul edilerek fazla bedele hükmedilmesi, faize ilişkin CMR’nin 27. maddesinde belirlenen faiz oranı ile poliçede öngörülen muafiyet şartı dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmadığından davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, kararın kaldırılmasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davanın kısmen kabulü ile 5.143,06-USD’nin (davalı … 4.553,21-USD ile sorumlu olmak üzere) 27/08/2018 tarihinden itibaren yıllık %5 oranını geçmemek üzere 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek USD faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulüne; İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2020 Tarih 2018/81 Esas – 2020/744 Karar sayılı kararının HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulü ile, 5.143,06-USD’nin (davalı … 4.553,21-USD ile sorumlu olmak üzere) 27/08/2018 tarihinden itibaren yıllık %5 oranını geçmemek üzere 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince USD döviz faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 1.885,89-TL karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.895,14-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 9,24-TL’nin talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yatırılan toplam 1.921,80‬-TL harcın davalılardan (davalı … 1.701,39-TL ile sorumlu) alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 255,50-TL posta masrafı ve 1.800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.055,50-TL yargı giderinden davanın kabulü oranında hesaplanan 515-TL’sinin(davalı … 455-TL ile sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine takdir olunan 17.900-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davalılar lehine takdir olunan 17.900-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,” Davalılar tarafından yatırılan (… sigorta 2.850-TL, … 1.896-TL) istinaf karar harçlarının talep halinde ayrı ayrı yatıran tarafa iadesine, Davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargı giderinden davanın kabulü oranında hesaplanan 5,50-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı …Ltd. Şti. tarafından yapılan 54,50-TL istinaf yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 45-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …Ltd. Şti’ye verilmesine, kalanın davalı …Ltd. Şti üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2023