Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/4 E. 2021/54 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/4
KARAR NO : 2021/54
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI : 2017/500 Esas 2019/613 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ 19/01/2021
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; ihtilafın … marka araç satmaya yetkili olan …Anonim Şirketi’nin sattığı ve ayıplı olduğu İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi’nin 2012/37 esas ve 2013/970 karar sayılı dosyası üzerinden yapılan incelemede tespit edilmiş olan araca ilişkin olduğunu, mahkemece üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun tespit edildiğini ve kararın Yargıtayca onandığını, müvekkilinin 4.623,34-TL onama karar harcı ödemesine hükmedildiğini, ithalatçı firmanın katlanmak zorunda olduğu yükümlülüklerin müvekkili şirkete yüklemesinin hukuk prensipleri ile de bağdaşmayacağını, bu sebeple ithalatçının ayıplı olarak ithal ettiği araç nedeniyle kusur sorumluluğu kapsamında rücuen davalı borçlu … Tic. A.Ş.’nin sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, huzurdaki dava konusu İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalıdan talep edilen alacağın likit olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine ve kötü niyetli davalı aleyhine HMK m. 329 gereğince disiplin para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, esasa ilişkin olarak da davacının iddia ettiği rücu hakkının doğabilmesi için davacının vergi borcuna ilişkin tüm borçlarını yerine getirmesi ve ondan sonra rücu hakkını kullanması gerektiğini, davacının hiçbir şekilde ödemediği ve dolayısıyla herhangi bir zarara icra takibi/dava tarihi itibariyle uğramadığı, muhtemel meblağı müvekkilinden talep ettiğini, hem İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında hem de dava dilekçesinde herhangi bir meblağın ödendiğine dair bir beyan ve dilekçe eklerinde bir ödeme belgesi, tahsil alındısı vs. mevcut olmadığını belirterek, dava şartlarından olan dava konusu edilecek hukuki bir menfaat bulunmaması sebebiyle davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, satıcı konumundaki davacının ithalatçı konumundaki davalıya karşı Yargıtay onama harcının tahsili amacıyla rücu isteminde bulunduğu, Yargıtay onama harcının vergi dairesince 22.09.2016 tarihli tahakkuk fişi ile davacıya tahakkuk ettirildiği tarih ile dava tarihi arasında Borçlar Kanunu’nun 73/1. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin benzer olaya ilişkin 2016/16650 esas, 2017/2591 karar sayılı 08/05/2017 tarihli ilamından; davacı tarafça temyiz nedeniyle Yargıtay’a yatırılan harçların yargılama gideri olduğu, ilgili dosyada karara bağlandığından rücu alacağının içerisinde kabul edilemeyeceği, ayrı bir dava konusu yapılamayacağı bu nedenle bu talebe yönelik davanın reddinin gerektiği gerekçesiyle somut olaya uyan içtihat uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; aracın üretimden kaynaklı olarak ayıplı olmasının sorumluluğun aslen davalıya ait olduğunu, sadece yetkili bayi olarak aracın satışını gerçekleştiren müvekkili şirketin onama karar harcını ödemek zorunda bırakılmasının haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece yeterli inceleme yapılmadığını, bilirkişi raporundaki haklı tespitlerin yok sayıldığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ayıplı araç nedeniyle tüketici tarafından açılan ,İstanbul 6.Tüketici Mahkemesinin 2012/37 esas ,2013/970 karar sayılı dava dosyasında satıcı ve ithalatçı bulunan elde ki dosyanın tarafları davalılar safında yer almış, yapılan yargılama neticesinde tüketicinin açtığı dava kabul edilerek aracın değiştirilmesine hükmedilmiş ,hüküm ithalatçı davalı tarafından temyiz edilmediği ,ancak davacı satıcı tarafından temyiz edildiği ve temyiz isteği red edilerek onanan hüküm nedeniyle takibe ve davaya konu 4.623,34-TL bakiye onama harcına hükmedildiği ,davacı adına tahsil için vergi dairesince ihbarname gönderildiği ,davacı onama harcının ödenmesinin sebebinin aracın ayıplı ithalatı olduğunu ileri sürerek onama harcının davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürmektedir.Yargıtay onama harcı ,temyiz istemi reddedilen davalı aleyhine hükmedilmiş olup ,harcın yükümlüsü davacı bulunmaktadır. Rücuya konu edilip edilmeyeceği hususunda ise yargı uygulamasında kararlılık mevcut olup rücuya konu edilemeyeceği kabul edilmekte ,borcun doğumunda ki sebebten ayrık olarak düşünülmektedir. Örneğin Yargıtay 4.HD nin 2016/2889 esas ,2018/6257 karar sayılı 16.10.2018 tarihli ilamında “Bir davada karşı tarafa yükletilmesi gereken yargılama giderleri, o davanın fer’i niteliğinde olup talep olmasa bile, mahkemece doğrudan asıl hükümle birlikte karara bağlanması gerekir. Nitekim bu yön, yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti bakımından da geçerlidir. Buna bağlı olarak yargılama giderine ancak asıl davada hükmedilebilir. Asıl davanın kesinleşmesinden sonra, o davaya ilişkin yargılama giderleri ayrı bir dava konusu yapılamaz. “denilmiştir.Somut olayda; onama harcının yükümlüsü davacı olup,onama harcının doğmasının sebebi aracın ayıplı olması değil,aleyhe verilen hükmün temyiz edilmesi olduğu ,borçtan sorumlu olan diğer davalılara rücu edilemeyeceği, ilgili dosyada Yargıtay onama ilamında harcın yükümlüsünün belirlendiği ,ayrı bir dava konusu yapılamayacağı Yargıtay kararları ile sabit olup, ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2021