Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/396 E. 2021/358 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/396
KARAR NO: 2021/358
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2020
NUMARASI: 2019/282 Esas 2020/352 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili arasında satış ilişkisi olduğunu, bu ilişki gereği davalının, müvekkiline 43.545,10-TL borçlu olduğunu, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyan ederek; takibin iptali ile takibin devamına ve davalının aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya hiç bir borcunun olmadığını, borç kabul edilmemekle birlikte, müvekkiline usulüne uygun temerrüt ihtarı gönderilmediğini beyan ederek; davanın reddine ve davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının dayandığı faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu ve; davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 43.545,10-TL alacaklı olduğuna, davacı tarafından davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine, davalının takip tarihinden itibaren temerrüte düştüğüne ve her iki tarafında tacir olması nedeni ile talep doğrultusunda takip tarihinden itibaren alacak miktarına yıllık %9,75 oranında faiz işletilmesine; takip konusu alacağın likit olduğu, bu nedenle davalı aleyhine alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; mahkemece davacı tarafın teslim ettiğini iddia ettiği malların müvekkiline teslim edilip edilmediğinin araştırılmadığını, talep olmamasına rağmen söz konusu işin ticari iş olduğu ve davacının reeskont faizi isteyebileceği yönündeki kararı kabul etmediklerini, bilirkişi tarafından ödemelere ilişkin dekont, tediye makbuzu vs sunulmadığının belirtildiğini, talep edilen tüm defter ve kayıtların sunulduğunu, herhangi bir dekont, makbuz vs talep edilmediğini, ek raporun eksik bilgi ve belgelere dayalı olduğunu, tarafların defter ve kayıtlarına göre farklı rakamlar tespit edildiğini, mahkemece çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; iki adet faturaya dayalı alacak nedeni ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; HMK 222 gereği tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; alınan bilirkişi kök ve ek raporunda; davacının ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın kayıtlarında takip tarihi itibari ile davalıdan 43.545,10-TL alacaklı olduğu, irsaliyeli faturaların teslim alan imzaları bulunduğu” Davalı ticari defterleri de incelenmiş alınan ek raporda ,davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğu,kayden 40.545,10-TL borç göründüğü ancak ödemelerin belgesi ibraz edilemediğinden takip tarihi itibariyle 46.545,10-TL borçlu bulunduğunun kabulü gerektiği taleple bağlı kalınarak 43.545,10-TL borç bulunduğunun kabulü gerektiği belirlenmiştir. İcra takibinde %9,75 oranında reeskont faiz işletilmesi talep edilmiş olup ,ticari satımdan kaynaklanan alacak nedeniyle 3095 sayılı kanun gereği ticari nitelikte ki avans faizi işletilmesi gerekir.Ancak alacaklının iskonto faiz oranı olan reeskont faizi talep etmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Taleple bağlılık kuralı gereği reeskont faizi olan %9,75 oranda faiz işletilmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Somut olayda tarafların ticari defterlerinin faturalar bakımından mutabık olduğu,davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğu ,BA formlarında da davacıdan takibe konu faturalarla mal satın aldığı beyan edilmiştir.Tüm bu tesbitlere göre mal tesliminin yapılıp yapılmadığının araştırılmadığına yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. Borcun ödendiğine yönelik savunma ve delil bulunmadığı anlaşılmakla davacının mal satışından kaynaklanan takip miktarı kadar alacaklı olduğu,davalının teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğu ,davalı kayıtlarında 3.000-TL miktar kadar dayanaksız işlemlerle borç miktarının azaltıldığı tesbit edilmiş ise de ,bu miktarın bir dayanağı olmadığı anlaşılmakla davacının talep ettiği miktar kadar alacaklı olduğunun kabulü gerekmektedir. Davalının savunması mücerret borcunun bulunmadığı yönünde olduğu ve aksinin kanıtlandığının kabulü gerektiğinden icra takibine vaki itirazının asıl alacak yönünden iptaline ilişkin hükümde isabetsizlik yoktur.Davalı vekilinin hükme yönelik ileri sürdüğü istinaf sebebleri yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.974,56-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 743,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.230,92- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Davacı tarafından yapılan 73,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/03/2021