Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/387 E. 2021/364 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/387
KARAR NO: 2021/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2020
NUMARASI: 2020/511 D.İş 2020/511 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İlk derece mahkemesince verilen 23/12/2020 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Alacaklı vekili, müvekkili ile davalılar arasında bila tarihli bir “Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili şirketin 900.000- TL yatırım bedeli karşılığında davalı şirket tarafından yeni ihraç edilen paylara % 25 oranında iştirak edeceğini, sözleşme gereği olarak 04.03.2019 tarihinde 50.000-TL “Şirket Yatırım Sözleşmesi Kapsamında Ödeme” açıklaması ile davalı şirket banka hesabına gönderildiğini, buna karşılık söz konusu yatırım bedeli tutarı karşılığında davalı şirket hisse devri için gereken iş ve işlemleri kendisine yapılan bildirimlere rağmen gerçekleştirilmediğini, ilgili ödemeye ilişkin icra takibi İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … icra aracılığı ile yapılmış olup davalılarca itiraz edilerek takip durdurulduğunu, müvekkil şirket tarafından alacakların tahsili yoluna gidileceğini anlayan davalı şirket alt kiracısı olan davalı şirket taşınmazı 04.09.2020 tarihinde apar topar terk ettiğini, Güncel kira borcunu da ödemediğini, davalı şirkete yasal tebligat yapılamadığını, anılan tüm hususlarda davalı şirkete tarafımızca gönderilen tüm ihtarname, dava dilekçeleri, arabuluculuk davet mektupları ve diğer tüm belgeler, davalının Ticaret Sicilinde mevcut adresine gönderilmekte fakat davalılarca işbu belgeler tebliğ alınmaktan kaçınıldığını beyan ederek borçluların, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … İcra sayılı dosyası üzerinden takibe konu edilmiş asıl alacağa yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun görüldüğü takdirde teminatsız, aksi halde uygun görülecek bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, talep edilen alacağın muaccel olduğuna kanaat getirilmediği, yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği, borçluların mallarını gizleme ve kaçırmaya çalıştıkları, yerleşim yerlerinin olmadığı gibi hususlarda kanaat oluşmadığı, alacağın varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Alacaklı vekili, “Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesi” gereği müvekkil şirketçe ödenmesi gereken bedelin davalı şirket hesabına yatırıldığını, sözleşme, dekontlar ve tüm dosya kapsamından borcun vadesinin gelmiş olduğunun anlaşıldığını, davalının yetkilisi olduğu şirkete gönderilen paranın davalı tarafça kendi uhdesine geçirerek şirket kasasından çıkardığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK’nun 257 vd.devamı uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir.Somut olayda; taraflar arasında “Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesi” imzalanmış ise de ,bu sözleşme nedeniyle ödenen bir kısım bedelin davacılara iadesinin gerekip gerekmediği,muaccel alacağın varlığının tesbiti yargılamayı gerektirir niteliktedir. Dosya kapsamı sunulan delillerin incelenmesinde, vadesi gelmiş bir alacak bulunduğuna dair yaklaşık ispatın mevcut olmadığı kanaatına varılmaktadır. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz isteyen tarafça sunulan delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı/ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran alacaklı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/03/2021