Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/380 E. 2023/1368 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/380
KARAR NO: 2023/1368
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2020
NUMARASI: 2017/731Esas – 2020/172 Karar
DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili nezdinde ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının, davalılar tarafından hasara uğratıldığını ve müvekkilinin sigortalısına 27/01/2017 tarihinde 10.923,32-USD hasar tazminatı ödediğini, davalıya rücu mektubu gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, 10.923,32-USD’nin ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4.a maddesi uyarınca işletilecek en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … İnş.AŞ vekili; dava konusu istemin herhangi bir sözleşmeye dayanmaması nedeniyle döviz üzerinden talepte bulunulmasının TBK’nın 99. maddesine aykırı olduğunu, dayanak hasar onarım belgesinin objektif olmadığını, müvekkilinin İSKİ’nden aldığı talimat doğrultusunda alt yapı bakım ve onarım faaliyetini ifa ettiğini, İSKİ’nin su arızasının giderilmesi talimatı üzerine telekom, elektrik ve gaz dağıtım birimleri telefonla aranarak uygunluk teyidi alınmak suretiyle işlem yapıldığını, kazı sırasında …’a ait hat bulunduğu anlaşıldığında kazının hemen durdurulduğunu, hasar kısa sürede onarılmasına rağmen sonradan düzenlenen hasar onarım giderleri belgesinin içeriğinin ispata muhtaç olduğunu, gaz hattında sarı kum ve güvenlik bandı bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, gaz açma kapama bedeli talebinin hakkaniyete uygun olmadığını, bu işlem sayaçlar üzerinde yapılan bir işlem olup …’ın abonelerin sayaçlarına fiili bir müdahalede bulunmadığını, bu bedelin ancak abonelerden istenebileceğini, müvekkilinin onarım bedelini davacı vekilinin hesabına ödediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı İSKİ vekili; sözleşmeye dayalı olmayan, haksız fiilden kaynaklanan tazminatın döviz üzerinden talep edilemeyeceğini, müvekkili ile yüklenici olan diğer davalı arasındaki sözleşme ve şartname gereğince zarardan müvekkili sorumlu olmayıp yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, ayrıca haksız fiilden kaynaklanan tazminat talep koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacı ile dava dışı sigortalı … arasında olay tarihini kapsayan sigorta poliçesi imzalandığı, İSKİ’nin taşeronu olarak çalışan davalı şirketin kazı çalışması sırasında sigortalının toprak altındaki Q110 hattına zarar verdiği, ilgili vana kapatılarak gaz akışının durdurulduğu, hasarın sigortalı tarafından tamir edilerek 15/04/2016 tarihli hasar onarım giderleri belgesi düzenlendiği, söz konusu belgede gaz açma bedeli 29.890-TL, personel, malzeme, araç gideri ve gaz giderleri bedeli 1.342,61-TL olmak üzere toplam 31.232,61-TL olarak belirtildiği,hasar bedelinin davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiği, davalı … AŞ’nin doğalgaz borusunun hasar görmesinde %100 kusurlu olduğu, dava dışı sigortalının zararın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı ve gaz açma işlemi için fazladan personel çalıştırılmadığı,araç kullanılmadığı ve fazladan süre harcanmadığı, bu nedenle davalıdan fazla talep edilen gaz açma bedelinin kaza sonucu oluşan maliyet ile ilgili olmadığı gibi, sigortalıyı kaza öncesi duruma getirme ile de ilgili olmadığı ve davalı … AŞ’nin 1.342-TL ödeme yaptığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili;hasar sebebi ile patlama veya yangın riski nedeniyle doğal gaz boru hattındaki 2.135 abonenin gazının kesildiğini, abone başına 14-TL sayaç açma bedelinin, hasar giderildikten sonra abonelerin gaz akışının normale getirilmesini sağlama bedeli olarak alındığını ve bu rakamın EPDK tarafından belirlendiğini, 03.11.2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre, doğal gaz kaçağı, güvenlik riski ile doğal gaz kalitesi, basıncı ve diğer özelliklerinin can ve mal güvenliği açısından tehlikeye neden olması durumlarında, müşteriden sayaç açma kapama bedeli alınamayacağını, bu bedelin kusuru bulunmayan abonelerden talep edilmeyeceğini, buna karşın davalılar kusurlu eylemleri ile gazın kesilmesi arasında illiyet bağının bulunduğunu, dolayısı ile gerçek zarar kapsamında bulunan sayaç giderlerinin 2135 abonenin gazının kesilmesine sebebiyet verilen davalılardan tahsili gerektiğini, müvekkili ile dava dışı … arasındaki poliçede hasar olayları sonucunda gaz arzının durması sonucu yapılacak gaz açma kapama bedellerinin teminat kapsamında olduğunun düzenlendiğini, müvekkilinin teminat kapsamında sigortalısına ödeme yaparak sigortalıya halef olduğundan, bu bedelin sorumlulardan rücuen tazmini gerektiğini, alınan bilirkişi raporlarında da sayaç bedellerinin gerçek zarar kapsamında olduğu ve müvekkili şirketin davalılara rücu imkanının bulunduğu kanaatine ulaşıldığını, bu bedel EPDK tarafından belirlendiği üzere 14-TL olup, bilirkişilerce personelin saat başı ücretinin esas alınarak yapılan hesaplamanın dayanağının bulunmadığını, gaz açma kapama bedeli başlığı altında talep edilen zarar kaleminin, hasarın onarımı için çalışan personele ödenen ücrete ilişkin olmaması nedeniyle, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda aksi yöndeki kanaatin eksik incelemeye dayandığını, personele hasarın onarımı için yapılan fazla çalışmaları karşılığında ödenen ücretlerin, personel giderleri başlığı altında ayrıca talep edildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında sayaç açma kapama bedeli yönünden çelişki bulunmasına rağmen bu çelişki giderilmeksizin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca mahkemece yalnızca davalı yüklenici firmanın kusur ve sorumluluğu bakımından hüküm kurulmuş olup, diğer davalıların kusur ve sorumluluklarına ilişkin hiçbir tespit yapılmayarak haklarında hüküm kurulmamasının da hukuka aykırı olduğunu, bu kapsamda iş sahibi olarak müteselsilen kusurlu olduğu tespit edilen İSKİ ile diğer davalı gerçek kişiler yönünden denetime elverişli hiçbir inceleme yapılmayarak haklarında hüküm kurulmadığını, sayaç giderlerine ilave olarak hasarın onarımı amacı ile fazla çalışmalar yapan dava dışı … çalışanlarına fazla çalışmaları karşılığında ödenen personel ücretlerinin de rücuen tazmininin gerektiğini, ayrıca araçların yaptıkları yolun da doğrudan doğruya meydana gelen zarardan kaynaklandığını ve bu nedenle müvekkili tarafından sigorta poliçesi kapsamında tazmin edildiğini, malzeme ve tahliye edilen gaz giderlerinin de doğrudan hasar neticesinde meydana geldiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇ: Dava, davalı şirketin kazı çalışması sırasında davacının sigortalısına ait doğal gaz boru hattının hasara uğratılması sonucunda sigortalıya ödenen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davalı İSKİ’nin yüklenicisi olan davalı … firması tarafından yapılan kazı çalışması sırasında davacının ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalamış olduğu sigortalı …’a ait hatta zarar verildiği, olay nedeniyle yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda davacı tarafından sigortalısına 01.12.2016 tarihinde dava konusu hasar bedelini de (10.923,93-USD) kapsayan toplu ödeme yapıldığı, yapılan ödeme ve makbuz doğrultusunda davacının sigortalısına halef olduğu, sigortalının düzenlediği hasar onarım giderleri belgesinde hasar bedelinin 39,47-TL malzeme gideri, 1.128,96-TL personel gideri, 164,04-TL araç gideri, 10,14-TL gaz gideri ve 29.890-TL sayaç açma kapama bedeli olarak toplam 31.232,61-TL olarak gösterildiği, davalı … firması tarafından dava tarihinden sonra davacı vekili hesabına hasar onarım bedeli olarak 1.342,61-TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; olayda davalı … firmasının %100 kusurlu olduğu, dava dışı sigortalının zararın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı ve gaz açma işlemi için fazladan personel çalıştırılmadığı, fazladan araç kullanılmadığı ve fazladan süre harcanmadığı, bu nedenle davalıdan fazla talep edilen gaz açma bedelinin kaza sonucu oluşan maliyet ile ilgili olmadığı gibi, sigortalıyı kaza öncesi duruma getirme ile de ilgili olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 44. maddesinde; maddede belirtilen hallerde hizmetin durdurulacağı, 45. maddesinde; işbu maddede belirtilenler ile 63. maddede belirtilen haller ve hariç olmak üzere doğal gazı kesilen müşteriden, ilgili yıl için Kurul tarafından belirlenen sayaç açma kapama bedeli alınacağı, 63. maddesinde ise, dağıtım şirketinin sadece doğal gaz kaçağı, güvenliğin ciddi bir risk altında olması ile doğal gazın kalitesi, basıncı ve diğer özelliklerinin can ve mal güvenliği açısından tehlikeye neden olması durumlarında doğal gazı kesebileceği hususları düzenlemiştir. Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, zorunlu hallerde kesilen gazın abonelere yeniden ulaştırılması için gaz açıp kapamanın maliyetinin bulunduğu, bedelinin EPDK tarafından tarifede belirlendiği, bu bedelin somut olayda olduğu gibi 63. madde kapsamında zorunlu kesinti halinde müşterilerden talep edilemeyeceği hususları dikkate alındığında, koşulları mevcutsa zarar sorumlularından talep edilebileceği kabul edilmelidir (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/06/2018 tarihli 2016/13667 E. 2018/4820 K. sayılı kararı). Davacının dayandığı sigorta poliçesinde, poliçenin sabit metinlerinde yer alan özel not ve muafiyetler geçerli olmayıp, ilgili teknik şartnamede yer alan özel şartlar ile ilgili branşların genel şartlarının uygulanacağı hüküm alınmıştır. Ancak mahkemece hususta bir araştırma ve inceleme yapılmamış olup, öncelikle poliçe eki teknik şartnameler getirtilerek dava konusu hasarın sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Diğer yandan hasara neden olan davalı … firmasının, diğer davalı İSKİ ile akdedilen sözleşmeler gereği yüklenici niteliğinde olduğu sabit olup, davalı İSKİ’nin hasardan sorumlu tutulup tutulamayacağının tespiti bakımından, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme ve eki şartnameler getirtilerek, İSKİ’nin yüklenici ve personeli üzerinde denetim, kontrol, emir ve talimat verme gibi yetkilerinin bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak hasar nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağı belirlenmelidir. Ayrıca hasara neden olduğu iddia edilen davalı çalışanı gerçek kişi davalıların hukuki sorumluluğu da belirlenerek bir sonuca gidilmesi gerekirken, bu hususta da bir inceleme ve araştırma yapılmamış olması hatalıdır. Diğer yandan davacıya davalı … firması tarafından dava tarihinden sonra yapılan 1.342,61-TL ödemenin davanın reddine değil konusuz kalmasına sebeb olacağının değerlendirilmemesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olduğundan başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/03/2020 Tarih 2017/731 Esas, 2020/172 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Dava yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/09/2023