Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/373 E. 2021/350 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/373
KARAR NO : 2021/350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/204 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili; davalı şirketin müvekkili şirket ile bayilik ilişkisinin sona ermiş olması sebebiyle ariyetleri teslim etmemek suretiyle gerek mevzuata gerekse sözleşmeye aykırı eylemler içerisinde olup tüketiciyi yanılttığını, yaklaşık ispatta hakimin, ispat edilmek istenen olayı muhtemel görmesi gerektiğini, diğer bir ifadeyle, iddia edilen olayın doğru olma ihtimalinin, doğru olmama ihtimaline göre ağır bastığını, taraflar arasındaki bu delil anlaşması kapsamında kesin delil teşkil eden müvekkili şirket kayıtları nezdinde bayinin müvekkili şirkete az önce izah edilen sözleşme ve protokol maddeleri mucibince kesin delil teşkil eden müvekkili şirket kayıtlarındaki ariyetlerin teslimini gerçekleştirmesi gerektiğini, mülkiyeti müvekkili şirkete ait ariyete konu malzeme ve ekipmanların davalı şirket istasyonunda yıpranmak suretiyle hızla meydana gelen değer kaybının önüne geçilmesi, dava konusu ariyet malzeme ve ekipmanların tedbiren kullanılmasının önlenmesini teminen, ariyete konu menkullerin davalıdan alınarak müvekkili şirkete ya da müvekkili şirketin muhafazası için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda öncelikle teminatsız bunun kabul görmemesi halinde ise makul ve teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı tarafın ihtiyati tedbire ilişkin davada müvekkiline ariyete konu malları verdiğini beyan ettiğini ancak bu malların kendisine ait olup olmadığına dair bir delil ortaya koymadığını, bu malların neler oldukları, mülkiyetinin kimde bulunduğu, halen müvekkilin de bulunup bulunmadığı, baştan beri müvekkiline teslim edilip edilmediği gibi hususların zaten bu yargılamanın konusunu oluşturduğunu,ileri sürülen hususların yargılama neticesinde ortaya çıkacak ve hangi eşyaların ariyete konu edildiği ve neler oldukları ile ilgili belirlemelerin yargılamada ortaya çıkacağı, müvekkilinin de ticari işletmesi için yaptırdığı eşyaların liste halinde belirtilen eşyalar arasında bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durumlar nedeniyle müvekkilinin de satışlarda büyük oranda düşüşlerin gerçekleşmiş olup bu alım ve satımlardaki düşüşlerin tamamen ülke ekonomisinden kaynaklı nedenlerden meydana geldiğinden müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ariyet iddiasına konu malların tek tek belirtilmediği ve talebe konu malların net bir biçimde tespit edilemediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekili; davalıya Bayilik Sözleşmesi ve protokol çerçevesinde teslim edilen kurumsal kimlik ekipmanlarının liste halinde belirli olup tespit edilebilir olduğunu, davalıya Bayilik Sözleşmesi ve protokol çerçevesinde teslim edilen ariyetlerin tespiti; bayilik sözleşmesi, protokol, demirbaş listesi ve petrol piyasası sektörel uygulamasındaki yaygın usule göre mümkün olduğunu, müvekkili şirketin kurumsal kimliği, markası ve logosu altında bulunan bayi, müvekkili şirket ile bayilik ilişkisinin sona ermiş olması sebebiyle ariyetleri teslim etmemek suretiyle gerek mevzuata gerekse sözleşmeye aykırı eylemler içerisinde olup tüketiciyi de yanılttığını belirterek, ara kararının kaldırılmasına, ariyete konu menkullerin davalıdan alınarak müvekkili şirkete ya da müvekkili şirketin muhafazası için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda öncelikle teminatsız, bunun kabul görmemesi halinde ise makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Somut olayda uyuşmazlık; bayilik sözleşmesi uyarınca ariyet olarak verilen malzemelerin bayilik ilişkisinin sona ermesi sebebiyle iadesine ilişkin davada, davalının elinde bulunan ariyet malzeme ve ekipmanların kullanılmasının önlenmesi yönünden tedbiren davacı ya da davacının göstereceği 3. kişiye teslimi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.HMK.’nın 389/(2) maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” İhtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gereklidir.Somut uyuşmazlığa benzer bir konuda Yargıtay 19. HD’nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Açıklanan hukuki değerlendirme çerçevesinde bir davada hükümle elde edilebilecek hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili açıklama dilekçesi ile bir kısım malzeme listelenmiş ise de , ariyet teslim tutanakları ibraz edilmemiştir.Davanın talep sonucu ariyetlerin iade ve teslimine ilişkin olup,dava dilekçesindeki talep sonucu teşkil etmektedir.İhtiyati tedbir istemi hüküm sonucuna yönelik olup, işin esasını çözecek ve hüküm sonucunu elde edecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece sonuç itibariyle tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, ihtiyati tedbir talep eden tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın ihtiyati tedbir talep edenden alınarak hazineye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/03/2021