Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/355 E. 2021/398 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/355
KARAR NO: 2021/398
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/01/2021
NUMARASI: 2021/6 Esas – 2021/11 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, 29.09.2020 tarihinde Haziran 2020 Dönemine ait E-Defterlerin Gelir İdaresi Başkanlığı’na ait http://www…gov.tr/uzantılı internet sitesine mali mühür onaylı defter beratlarını yükleme işlemi yapılarak onaylı beratlarının alındığını, 26.12.2020 tarihinde işyerinde müvekkilinin iradesi dışında meydana gelen hacker bilgisayar korsan yazılım saldırısı sebebiyle ticari defterler ve tüm bilgisayarda kayıtlı dosyaların kriptolu olarak kullanılamaz hale getirildiğini, bilgisayar destek firması … Limited Şirketi’nden yardım alındığını, gerekli tüm bilgileri verdikten sonra aynı gün içerisinde depolama datası üzerinde bulunan yedek dosyaların bilgisayara geri yüklenmesinden sonra Haziran 2020 Dönemine ait E-Defter dosyalarının kriptolu olduğunun anlaşıldığını, tüm kontrollere rağmen Haziran 2020 dönemi E-Defter ve onaylı beratlarının geri alınamadığını, ileri sürerek zayi olan resmi evrak ve ticari defterlerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı şirkete ait Haziran 2020 dönemine ait e-defterlerin zayi olduğu öne sürülmüş ise de, kanundaki yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık gibi sebeplerin bulunmadığı, davacı tarafından belirtilen hacker bilgisayar korsan yazılım saldırısının bu kapsamda değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, somut olayda bilgisayar sistemleri ve bilgisayar sistemleri ve bilişim uzmanlığı gibi spesifik bir alan söz konusu olduğundan mahkemece bilirkişi incelemesine başvurulması gerektiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun defterlerin zayi olması halinde zayi belgesinin verilmesi için “yangın, su baskını yer sarsıntısı afet veya hırsızlık” hallerini aradığını, kanun maddesinin günün hukuki ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için geniş yorum yapılması gerektiğini, e-defterlerin yanmasının selden ötürü kaybolmasının, hırsızlar tarafından çalınmasının söz konusu olmadığını, buna karşılık e-defterlerin zayi olması bilgisayar korsancılığı ile yapılabileceğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK 82. Maddesi kapsamında zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili şirketin e-defter tuttuğunu, bunlara ilişkin e-defter beratlarının alındığını, siber saldırı sonucu elektronik ortamda muhafaza edilen e-defterlerin beratlarının zarar gördüğünü, Haziran 2020 dönemine ait defterlere elektronik ortamda ulaşılamadığını ileri sürerek zayi belgesi verilmesini talep etmiş olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 64/3. Maddesinin son cümlesi “Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan tebliğle belirlenir.” şeklindedir. TTK’nın 82/7. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. ” hükmü düzenlenmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 19/10/2019 tarih 30923 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle; elektronik ortamda tutulan defterlerin, vergi güvenliğini sağlamak ve virüs, siber saldırısı vb. diğer teknolojik ataklara karşı tedbir almak amacıyla ikincil kopyalarının gizliliği ve güvenliği sağlanmış şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde ya da Başkanlıktan izin alabilen güvenli saklamacı kuruluşlar bünyesinde de saklanması zorunluluğu getirilmiştir (Bkz. Tebliğ m.4.4.1-e). Öte yandan, aynı tebliğin 7.1. Maddesininde, e-defter tutanların, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini isteyebilecekleri; Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-defter ve berat dosyalarının e-defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verileceği düzenlenmiştir. TTK’nın 82/7. Maddesine uygun şekilde düzenleme yapılan anılan tebliğde e-defter veya beratlarına ait kayıtların bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren 15 gün içinde yetkili mahkemeden zayi belgesi verilmesini istemesi gerektiği belirtilmiştir. TTK’nın 82/7. Maddesinde düzenlenen zayi belgesi verilmesi için başvuru süresi hak düşürücü süre olup bu süre içinde başvuru yapılması zorunludur. Somut olayda da, davacı hak düşürücü süresi içerisinde mahkemeye başvuru yapmıştır. TTK m.82 düzenlenmesi, anılan Tebliğ hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde elektronik defterlerin siber saldırıya uğraması halini de kapsadığını kabul etmek gerekir. Bu durumda, mahkemece, bahsi geçen Tebliğ’de belirtildiği şekilde elektronik defterlerin yedeklemesi için gereken alt yapının kurulup kurulmadığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan sorularak, davacının e-defterlerinin muhafazası için mevzuatta öngörülen kurallara riayet edip etmediği ve basiretli davranma yükümlülüğü kapsamında gerekli önlemleri alıp almadığı, bir bilişim uzmanı ve mali müşavir bilirkişi görevlendirmek suretiyle araştırılıp, sonucuna göre zayi belgesi verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/6 Esas – 2021/11 Karar sayılı 06/01/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/03/2021