Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/353 E. 2023/1530 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/353
KARAR NO: 2023/1530
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2020
NUMARASI: 2018/841 Esas – 2020/101 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilleri ile davalı arasında 01.03.2018 tarihinde alt distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, …, …, … ve … ürünleriyle ilgili müvekkili şirkete alt distribütörlük verildiğini, sözleşmede Ankara, Eskişehir, Konya, Kayseri, Samsun illerinde ürün satışlarının müvekkili tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, buna rağmen davalı tarafından bu illerde düşük fiyatlı olarak satışlar yapılarak davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu konuda ihtarname çekildiğini ve sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini belirterek müvekkilinin sözleş- menin 2-2, 2-4, 2-5 maddesinde belirtilen ürünleri satamamasından kaynaklanan mahrum kaldığı kâr nedeniyle şimdilik 300-TL ile sözleşmenin 4. maddesi kapsamında ödenmesi gereken kâr payı bedeli olarak 100-TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 11.906,66-TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı şirkete alt distribütörlük sözleşmesi ile münhasırlık yetkisi tanınmadığını, yalnızca satış yapabileceği bölgelerin belirlendiğini, taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin- sıfır olarak kapatıldığını,sözleşmenin “Özel Durum” başlıklı maddesinde müvekkilinin … Hastanesinden alınan siparişlerde teslim edilen ürünlerin tahsilatı yapıldıktan sonra davacı şirkete kar ödemesi yapıldığını, müvekkili tarafından 11.06.2018 tarihinde, davacının 25.07.2018 tarihli ihtarından önce davacıya haklı nedenlerle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedildiğini bildirir ihtarname gönderildiğini, davacının talep edeceği kâr mahrumiyeti bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 01/03/2018 tarihli alt distribütörlük sözleşmesiyle davalı tarafından dağıtımı yapılan bir kısım kozmetik ürünlerinin davacı tarafça Ankara, Kayseri, Konya, Eskişehir ve Samsun illerinde dağıtımının yapılması hususunda tarafların anlaşmaya vardıkları, davacı tarafın davalı tarafça sözleşmede belirlenen bölgede dağıtım yapılmaya devam edilmesi nedeniyle haklı nedene dayalı fesih ihbarnamesi gönderdikleri, taraflar arasındaki alt distribütörlük sözleşmesinde davacı tarafa sözleşmede belirlenen şehirlerde tek dağıtıcılık/mühhasırlık yetkisi verildiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bu doğrultuda davalı yanın sözleşmede belirtilen şehirlerde dağıtım yapmasının sözleşmeye aykırı olduğundan söz edilemeyeceğinden davacı tarafın sözleşmeyi feshinin haklı fesih olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; sözleşmede bölgesel sınırlama yapılarak müvekkiline münhasırlık yetkisi verildiğini, sözleşmede açıkça münhasırlıktan bahsedilmemiş ise de sözleşmenin üçüncü maddesinde distribütöre bölgesel sınırlama getirildiğini, davalının alt distribütörlük sözleşmesinde davacı lehine bölgesel koruma sağladığı halde bu gereği olan tedbirleri almadığını, davalı şirketin fiyat düşürmek pahasına distribütörü olan müvekkili şirketle haksız rekabete girdiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını,davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; distribütörlük sözleşmesinin feshi nedeniyle mahrum kalınan kar ve ödenmeyen kar payı bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında 01/03/2018 tarihli alt distribütörlük sözleşmesi uyarınca davacıya, davalı tarafından dağıtımı yapılan bir kısım kozmetik ürünlerinin Ankara, Kayseri, Konya, Eskişehir ve Samsun illerinde dağıtımının yapılması hususunda alt distribütörlük yetkisi verilmiştir. Davacı vekili, sözleşmede müvekkilinin münhasır olarak faaliyet göstereceği şehirlerde davalının sözleşme konusu ürünleri satmaya devam ederek sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğinden bahisle sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise sözleşmede davacıya münhasırlık yetkisi tanınmadığını, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmakta olup uyuşmazlık sözleşmede davacıya münhasırlık yetkisi tanınıp tanımadığı hususundadır.Taraflar arasındaki sözleşmede davacının faaliyet gösterebileceği bölgeler Ankara, Kayseri, Konya, Eskişehir ve Samsun illeri olarak kararlaştırılmış ise de sözleşmede davacı tarafa sözleşmede belirlenen şehirlerde tekel hakkı veren tek dağıtıcılık/mühhasırlık yetkisi verildiğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.Diğer taraftan sözleşmede bayi tarafından alınan malların bedellerinin fatura tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen davacının 06/03/2018, 26/03/2018 ve 09/05/2018 tarihli faturaları 29/06/2018 tarihinde ödediği,ödeme süresine uymadığı, sözleşmenin davalı tarafından ödemelerdeki gecikme nedeniyle feshediliği anlaşılmaktadır. Yine davacının dava dışı Memorial hastanesinden alınacak siparişlerle ilgili komisyon alacağına ilişkin faturaların cari hesapta davalının alacağından düşüldüğü dikkate alındığında davacının davalıdan sözleşmeden kaynaklanan bir kar payı alacağı bulunmadığı anlaşılmaktadır.Açıklanan nedenlerle; davacının sözleşmeyi fesihte haklı olmadığı ve davalıdan kar payı alacağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 48,50-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/10/2023