Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/334 E. 2023/1150 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/334
KARAR NO: 2023/1150
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2020
NUMARASI: 2019/383 Esas – 2020/424 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki sebebiyle iplik alımı avansı olarak verilen … İstoç Şubesinin 22/03/2019 tarih, … seri numaralı, 150.000-TL bedelli çeki davalının edimini yerine getirmemesi sebebiyle bedelsiz kaldığını, davalının çeki iade etmediğini, yine davalıya … bank İstoç Şubesinin 01/03/2019 tarihli, … seri numaralı 100.000-TL bedelli çeki ise davalının çekin verilmesine sebep olan edimlerini yerine getirmek hususunda süre istemesi ve çekin senetle değiştirilmesini talep etmesi üzerine çekin 04/10/2019 vade tarihli senet ile temdit edilerek değiştirildiğini ancak davalının bu çeki de iade etmediğini, davanın kabulü ile davaya konu çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının bedelsiz olduğunu iddia ettiği çekler hakkında hiçbir başvuru ve talepte bulunmadığını ve dava açmadığını, davacının ve dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili firmaya yüklü miktarda borcunun olduğunu, davacının iddialarının müvekkilinin çeklerle ilgili işlem başlatmasının akabinde ileri sürdüğünü, söz konusu çekin senetle değiştirilmediğini, davacının delil olarak sunduğu e-maillerin çeliştiğini, e-mail yazışmalarında davaya konu çeklerin zaten davacıya iade edildiğinin açık şekilde yazılı olduğunu, davacının iade edilmesinin kararlaştırıldığını iddia ettiği … bank İstoç Şubesinin 01/03/2019 tarihli, … seri numaralı 100.000-TL bedelli çekin söz konusu e-maillerde belirtilen çeklerden biri olmadığını, çekin iadesine dair bir durumun söz konusu olmadığını, davacının sunduğu senet bordrolarının ise davacının müvekkiline olan borçlarından kaynaklı olduğunu, o senetlerin ödeme için verildiğini, hem çek hemde senetlerin davacının müvekkiline olan borcunu ödemek için verdiği kambiyo senetleri olduğunu, birbiriyle değiştirilmelerinin söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacının ileri sürdüğü bedelsizlik defiinin yazılı delil ile ispatı gerektiğini, davacının kendi ticari defter kayıtlarına göre davalıya 823.031,85-TL borçlu olduğu tespit edildiğinden, davacı tarafça aksi yönde yazılı bir delil sunulmadığından 22/03/2019 tarihli … seri numaralı 150.000-TL bedelli çekin bedelsiz kaldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı,davacı tarafın diğer iddiası ise; 01/03/2019 tarihli … seri numaralı 100.000-TL bedelli çekin başka bir senetle değiştirilerek bu çekten kaynaklı borcun sona erdiğine ilişkin olduğunu, TBK’nın 133. maddesinde belirtildiği üzere; yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olacağını, özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmayacağı,davacının ticari defter ve kayıtlarında söz konusu çekin kayıtlı olduğu, davacı tarafından iddia edildiği gibi taraflar arasında söz konusu çekin davacıya geri verilmesi ve bunun karşılığında davalıya başka bir senet verilmesi yönünde bir anlaşma olsaydı basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacının senedi teslim ederken davalıda bulunan çeki teslim alması gerektiği,yine bu durumda davacının kendi ticari defterinde çek bedeli kadar alacak kaydı oluşturması gerektiği ancak bu yönde bir kayıt oluşturulmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının davalıya 823.031,85-TL borçlu olduğu hususları dikkate alındığında TBK m.133 uyarınca tarafların arasında açık bir borcun yenilenmesi iradesinin bulunmadığı, söz konusu çekin senetle değiştirildiği ve bedelsiz kaldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığı, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından taraflar arasında borcun yenilenmesine yönelik açık bir irade olduğu hususunu ispata elverişli başkaca bir yazılı bir delil de sunulmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, hatalı ve eksik bilirkişi raporuna dayalı kararın usule ve kanuna aykırı olduğunu, davalı tarafça çeklerin senetler ile değiştirilmesi için iade olunmasına ilişkin e-posta yazışmalarının yok sayıldığını, dava konusu çeklerin davalı tarafın talebiyle değiştirilmiş olması artık değiştirilen çeklerden dolayı o çeklerden dolayı Kambiyo senedine dayalı bir borç kalmadığını, cari hesap borcunun bulunması kambiyo senedinden kaynaklanan borç olduğu anlamına gelmediğini, mahkemenin bu hususu göz ardı ederek hatalı bir karara vardığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, İİK 72. maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davasıdır. İİK nın 72. maddesine göre, borçlu, icra takibinden önce veya icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer.Menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü yine davacıya düşer. Kambiyo senetleri mücerret kıymetli evrak niteliğine sahip olduklarından bu senetlerde yer alan hak, temel borç ilişkisinden bağımsızdır. Temel borç ilişkisinin taraflarından birinin bir kambiyo senedi düzenleyip lehtara vermesiyle kambiyo ilişkisi diye adlandırılan ve temel borç ilişkisinden bağımsız olan ikinci bir borç ilişkisi doğar. Zira bir borç ilişkisi için kambiyo taahhüdünde bulunulması tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça borcun yenilenmesi sonucunu doğurmaz; kambiyo senedinin ifa yerine değil ifa uğruna verilmiş olduğu kabul edilir. Dolayısıyla bir borç hakkında kambiyo senedi düzenlendiği takdirde, taraflar arasında biri temel borç ilişkisi, diğeri kambiyo ilişkisi olmak üzere iki çeşit ilişki bulunur. Aynı durum, kambiyo senedinin tedavülü hâlinde de karşımıza çıkar. Bir kambiyo senedi ciro edildiği zaman ciranta ile ciro edilen arasında kural olarak bir temel ilişki (asıl borç ilişkisi) bulunmaktadır. Ayrıca, bu iki kişi arasında kambiyo hukukundan doğan bir kambiyo ilişkisi de mevcuttur. Davacı taraf istinaf dilekçesinde davaya konu her iki çekin değiştirilerek senet verildiğini ve kambiyo senedinden dolayı borç bulunmadığını belirtmiş ise de dava dilekçesinde ve yargılaması sırasında iplik alımı avansı olarak verilen … İstoç Şubesinin 22/03/2019 tarih, … seri numaralı, 150.000-TL bedelli çeki davalının edimini yerine getirmemesi sebebiyle bedelsiz kaldığını, diğer davaya konu … bank İstoç Şubesinin 01/03/2019 tarihli, … seri numaralı 100.000-TL bedelli çekin ise davalının çekin senetle değiştirilmesini talep etmesi üzerine çekin 04/10/2019 vade tarihli senet ile temdit edilerek değiştirildiğini ancak davalının bu çeki iade etmediğini belirterek her iki çekten de borçlu olmadığını iddia ederken davalı taraf, kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ayrıca diğer çekin de senetle değiştirilmeyip senetlerin mevcut borcu ödeme amacıyla verildiğini beyan etmektedir. Davacı taraf temel borç ilişkisine dayanarak 22/03/2019 tarih ve 150.000-TL bedelli çeki avans olarak verdiğini ve davacının üzerine düşen edimi yerine getirmediğini belirterek bedelsizlik defi ileri sürmüştür.Çekin bedelsizliğini ileri süren davacının bu iddiasını, HMK’nın 201. maddesi gereğince ancak kesin delille ispatlayabilir.Çekin avans olarak verildiğini davacı kesin delile ispatlayamamıştır. Peşin satış karinesi gereği çekin mevcut borcun ödenmesi amacıyla verildiğini kabul gerektiğinden davacının bedelsizlik iddiasını ispatlayamadığının kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır. Bono ile değiştirildiği öne sürülen çek, … bank İstoç Şubesinin 01/03/2019 tarihli, … seri numaralı 100.000-TL bedelli çek olup her ne kadar dava dilekçesine ekli 14/09/2018 tarihli değişim yapılacak çeklere ilişkin e-maile dayanarak çekin 04/10/2019 vade tarihli senet ile değiştirildiği öne sürülmüş ise de davalı tarafın cevap dilekçesinde bu e-maile ekli çek listesi ibraz edilerek davaya konu çekin bu listede bulunmadığının beyan edildiği, bunun üzerine davacının 15/02/2019 tarihli çek-senet değişimi hakkında e-maile dayanarak borcun yenilendiğini ileri sürdüğü, bu e-mailin incelenmesinde ekli çek listesine göre çeklerin senetle değişiminin talep edildiği anlaşılmakla birlikte davacı tarafın bu talebe olumlu veya olumsuz bir yanıt verdiği belirlenememiştir.TBK 133. maddeye göre yeni bir borçla mevcut borcun sona erdirilmesinin ancak tarafların açık iradesi ile söz konusu olabileceği fakat tarafların bu yönde uyuşan açık iradeleri olduğunun ispatlanamadığı, bu hususu ispat için sunulan e-mailin tek başına ispat kuvvetine haiz olmadığı, davacı tarafın bunu destekleyecek delil ibraz edemediği, davacının senedi teslim ettiğinde çeki iade alması gerektiği gözetildiğinde, borcun yenilendiği ve çek yerine senet verildiği ispat edilemediğinden bu çek nedeniyle davanın ispatlanamadığının kabulü gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle,davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.13/07/2023