Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/324 E. 2021/285 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/324
KARAR NO : 2021/285
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2019/819 Esas 2020/569 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkilinin Haliç kurumsal hizmetler adı altında şahıs işletmesi olarak uzun yıllardır endüstriyel alanda temizlik ürünlerinin ticareti yaptığını, davalı şirketin özel sağlık sektöründe hizmet veren Kadıköy’de bir hastane olup müvekkil ile bir takım temizlik ürünleri ve ekipmanlarının satışı konusunda müvekkil ile anlaşmaya vardıklarını,müvekkilinin son faturalarından kalan 19.954.90 TL (faizleri ve ferileri hariç) alacaklı olduğunu, davalı yanca ödeme yapılmadığını, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğu ancak anlaşamadıklarını, faturaya konu mallar ve faturaların davalı borçlu şirkete imza karşılığı teslim edilmiş olup borçlu şirketçe herhangi bir itirazın söz konusu olmadığını, davalının kötü niyetli olarak icta takibine konu borca ve faize itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına davalı borçlu aleyhine %30 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; müvekkil şirketin davacının başlattığı icra takibine ilişkin hiç bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafa tüm borçların iş bu dava ve icra takibinden önce ödendiğini, davacı tarafın her ne kadar dava dilekçesinde müvekkil şirketin kendisinde parca aldığını, bu işler için fatura tanzim ettiğini ve yapılan bu işleri istinaden bakiye alacak için herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia etmiş olsada davacının bu iddiasını gerçek dışı ve haksız olduğunu, davacı tarafından açılan takibin hukuka aykırı olarak açıldığını, davacının iddia ve talep ettiği alacaklara davacı tarafından müvekkile geçerli bir ihtarname olmaksızın takip öncesi faiz işletildiğini tüm bu nedenlerle ; açılan davanın reddine, reddedilen alacak tutarı üzerinde davacının her müvekkili adına ayrı ayrı olmak üzere %20 den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, SMMM bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davacının ve davalının defterlerine göre davacının, davalı taraftan 19.954,49-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olduğu ,alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; fatura konusu malların teslim edilip edilmediği hususunda gerekli değerlendirmenin yapılmadığını, faturaların içeriği ve sözleşmenin mahkemece incelenmediğini, fatura içeriklerinin ne olduğu, mükerrer faturaların bulunup bulunmadığı, fatura değerlerinin ticari defterlere doğru yansıtılıp yansıtılmadığı hususlarının değerlendirilmediğini, faize ilişkin değerlendirme yapılmadığını, alacağın likit olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasının talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, faturalara dayalı yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargılama sırasında tarafların ticari defterlerinin HMK 222 .maddesi uyarınca ibrazı istenilerek yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; yapılan ödemeler, düzenlenen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin mutabık olduğu, her iki yanın ticari defterlerinde davacının davalıdan 19.954,49-TL alacaklı olduğu tesbit edilmiştir. Davacının takipte işlemiş faiz isteği bulunmamaktadır. Davalı vekili malların teslim edilmediğini savunmuş ise de ,davacının davalı adına düzenlediği faturaları teslim alarak ticari defterlerine kaydettiği belirlenmiştir.Süresinde itirazda bulunmadan ticari defterlerine kaydadan davalının fatura muhteviyatı ürünleri teslim aldığının kabulü gerekir. Davalı vekilinin malları teslim almadıklarına ilişkin savunmaları ve istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı teslim aldığı mal bedelini ödemekle yükümlüdür. Takibe konu alacak faturaya dayalı cari hesap alacağından kaynaklandığından likit ve belirlenebilir olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için takipte itiraz edenin kötü niyetli olması şartı da bulunmamaktadır. Bu durumda davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç miktarı yönünden itirazın iptaline likit alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.363,09-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 340,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.022,31-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 65-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/03/2021