Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/315 E. 2021/613 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/315
KARAR NO: 2021/613
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2019/160 Esas 2020/303 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin işletmeciliğini yaptığı … ve … isimli gemilere mal tedariki yaptığını, bununla ilgili olarak davalı şirket adına faturalar düzenlendiğini ve faturaların tebliğ edilmesine rağmen bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı adına takip başlatıldığını, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kaynaklı herhangi bir borç bulunmadığını, takibe konu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, faturaların Panama menşeili … adına düzenlendiğini ve bedellerin bu şirketten talep edilmesi gerektiğini, söz konusu şirketin … isimli geminin donatanı olduğunu, faturaya konu malların bu gemiye ve şirkete verildiğini, müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosyada mevcut mail yazışmalarına göre, davacı ile davalı arasında bir hukuki ilişkinin bulunduğu, faturaların sadece …’a değil, onunla birlikte davalı … adına da düzenlendiği, faturalara süresi içerisinde itiraz edilmediği, bu nedenle içeriğinin kabul edildiği, davalının … gemisinin teknik ve ticari yönetimini 2010 yılından itibaren elinde bulundurduğu, gemi işletme müteahhidi sıfatını haiz olduğu ve buna bağlı olarak dava konusu borç sebebiyle sorumluluğu olduğu, … Ltd Ş.ti ile davalı şirketin adresinin aynı olduğu ve yetkililerinde de benzer olduğu, her iki şirket arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; faturalarda geçen geminin işleticisinin … ltd.şti olduğunu, davacının ihtarnameyide … Ltd Ş.ti’ye gönderdiğini, buna karşılık faturaların müvekkili şirkete yanlışlıkla düzenlendiğini, bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkili şirket ile … Ltd Ş.ti’nin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğunu, müvekkilinin bahsi geçen gemilerin işleteni ve donatanı olmadığını, bu hususun resmi kayıtlar ile sabit olduğunu, faturaların müvekkiline usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, davacı tarafından aynı alacak ile ilgili..İst. … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında da mükerrer takip başlatdığını,her iki şikret arasında organik bağdan bahsedilse bile, bu hususun ancak aciz vesikasına istinaden açılacak alacak davası ile istihkak ve tasarrufun iptali davalarında gündeme gelebileceğini ileri sürerek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile cari hesap alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, … isimli gemi ile teslim ettiği mallarla ilgili davalı şirket adına 09/09/2017 tarihli toplamda 12.359,53-TL bedelli 9 adet fatura, davacı … isimli gemi ile ilgili olarak ise davalı şirket adına 28/09/2017 tarihli toplamda 4.913,06 TL bedelli 3 adet fatura düzenlemiştir. Bahse konu faturaların davacının defterinde kayıtlı olduğu, davalının defterlerinde ise kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından bahsi geçen faturaların davalıya gönderildiği ileri sürülmüş ve buna ilişkin PTT alındı makbuzu ile kargo teslim fişleri ibraz edilmiş ise de, makbuz ve fişlerde içeriğinin ne ile ilgili olduğuna dair bir bilgiye yer verilmemiştir. Bahse konu gemilerin işletmeciliğinin, … Ltd Ş.ti tarafından yapıldığı dosya ibraz edilen kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bu gemilerin davalı şirket tarafından işletildiğine dair kayıt bulunmamaktadır.Davacı tarafından, ..com uzantılı elektronik posta adresine … isimli geminin kumanya ihtiyacı için fiyat teklifi gönderilmiş olup, …..com uzantılı elektronik posta adresini kullanan … isimli kişi tarafından davacı şirkete ait banka hesap numaraları istenmiştir. Davalı şirket ile dava dışı … Ltd Ş.ti aynı adreste faaliyet göstermektedir. Davalı şirketin sahibinin, dava dışı … Ltd Ş.ti’nin ortağı olduğu, davadan sonra ortaklıktan ayrıldığı incelenen kayıtlardan tespit edilmiştir. Davacının cari hesap ekstresinde 10.000-TL banka havalesi yoluyla ödeme görünmekte olup, bilirkişi tarafından ödemenin davalı şirket tarafından banka aracılığıyla 25/09/2017 tarihinde yapıldığı tespit edilmiştir. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sözleşme ilişkisinin davacı ile davalı arasında gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.Yine davalının istinaf dilekçesinde belirttiği İst. … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından aynı miktar alacak için dava dışı … Ltd Ş.ti hakkında da takip başlattığı anlaşılmakta ise de bu husus yargılama aşamasında ileri sürülmemiştir.Bu sebeble istinaf aşamasında incelenemez. HMKnın 355. madde hükmü uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 496,75-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 183,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 313,26-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 16,50-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/04/2021