Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/293 E. 2021/296 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/293
KARAR NO : 2021/296
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/89 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2021
İlk derece mahkemesince verilen 25/12/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP :Davacı vekili, davaya konu çekin davalı tarafından icra takibine konulması üzerine Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/77 E. Sayılı dosyasından verilen 26.02.2020 tarihli ara karar ile ”Davacı vekiline … Gebze Ticari Şubesine ait 15/02/2020 keşide tarihli … seri nolu 50.000- TL bedelli çek hamiline karşı çek istirdadı davası açmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, açılmadığı takdirde davanın reddine ve tedbirlerin kaldırılmasına karar verileceğinin ihtarına” şeklinde ara karar kurulduğunu, davalı tarafından çek bedelinin tahsili durumunda müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından bu zarara sebebiyet vermemek adına davanın devamı süresince bahse konu çek hakkında ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın çekin istirdatı davası olduğu, davacının 6100 sayılı TTK’nın 792.maddesi uyarınca davalının çeki iktisabında kötü niyetli veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu kanıtlamakla mükellef olduğu, dosyanın gelmiş olduğu aşamada şimdilik bu yönde yaklaşık ispatın gerçekleşmemiş olduğu ve çekin ödeme aracı olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; davalının bahse konu çeki nasıl ve ne şekilde veya hangi mal veya hizmet karşılığında iktisap ettiğine yönelik herhangi bir beyanda bulunmadığını, delil sunmadığını, 6102 sayılı TTK’nun 792.maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi gerektiğini, çek iptali davasının 29/01/2020 tarihinde açıldığını, çeke ilişkin ödeme yasağı konulmasına ilişkin ilgili bankaya yazılan yazı tarihinin 07/02/2020 olduğunu, çekin vade tarihinin ise 15/02/2020 olduğunu, davalı yanın çeki iktisap tarihinin aksi ispat edilemediğine ve bu doğrultuda belge sunulamadığına göre TTK 704.maddesi gereğince görüldüğünde ödenir hükmü uyarınca 15/02/2020 tarihi olduğunun kabul edilmesinin zorunlu olup, iktisap tarihi itibari ile ödemeden men yasağının ilgili bankalara bildirilmiş olması karşısında davalının kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :6100 Sayılı HMK 389(2) Maddesi :”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” Aynı yasanın 390 Maddesi :”… davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki;ihtiyati tedbire, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.Somut olayda davacının ciranta olduğu çekin kaybolduğundan bahisle zayii nedeniyle açılan iptal davasında çeki ibraz eden davalı aleyhine TTK nun 665(1) maddesi uyarınca istirdat davası açılması için mehil verilmesi üzerine elde ki dava açılmıştır. Davacı tarafça; davalı ile herhangi bir ticari ilişki olmadığı, çekin davalıya nasıl ulaştığı bilgisi olmadığı, davalıya herhangi bir borcu olmadığı ileri sürülmektedir.TTK’nun 792(1) maddesi “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklindedir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için anılan hususta davacının yaklaşık ispat düzeyinde kanıt sunması gerekmektedir. Dosyaya davacı tarafça sunulan belgeler ile yaklaşık ispat düzeyinde bir kanaate varılamadığından ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Davacı ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/03/2021