Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/291 E. 2021/280 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/291
KARAR NO : 2021/280
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2020
NUMARASI: 2020/668 Esas-2020/935 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2021
İcra Dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine yönelik kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, davacı …’in … A.Ş., …A.Ş. ve … Tic. A.Ş. unvanlı şirketlerde bulunan hisselerini 24.12.2015 tarihli Hisse Devir Protokolü ile müvekkil …’a devrettiğini, ilgili protokol kapsamında davacının hisse devir bedelinin 3.989.373- usd olarak belirlendiğini, ancak şu ana kadar söz konusu hisse devir bedelinin 3.282.334-USD’lik kısmının ödendiğini, bunun üzerine öncelikle arabulucuya başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinin de neticesiz kalması üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibine girişildiğini, söz konusu icra takibine de yetki ve esas yönünden itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirterek; itirazın iptali ile müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, dava konusu icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, dava konusu uyuşmazlık ile ilgili arabuluculuğa başvurulmadan açılan huzurdaki davanın, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava konusu bakiye alacağa ilişkin iddiaları tamamıyla gerçek dışı olup; müvekkili …’ın davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkili aleyhine ikame edilen bu haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece, davalı …’ın adresinin İzmir İli olduğu ve şirketin adresinin dava tarihi itibariyle … Mah. …Kapı No:… Gölcük/Kocaeli ili olduğu, davalının adresinin mahkemenin yargı alanı içinde bulunmadığı gerekçesiyle kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar kesinleştiğin de yasal sürede talep halinde dosyanın yetkili bulunan mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Bu kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine, Dairemizin 2020/983 esas-2020/863 karar sayılı ve 22/09/2020 tarihli kararıyla; icra dairesinin yetkisine itiraz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden; mahkemenin yetkisine itiraz karara bağlanarak davalının yetki ilk itirazının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece istinafa konu karar ile,itirazın iptali davası açılabilmesi için gerekli şartlardan birisinin de yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunması olduğunu, takip tarihi itibari ile yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunmadığını, Bakırköy İcra Dairesi’nin takip tarihi itibari ile davacı ve davalının yerleşim yerindeki icra müdürlüğü olmadığı gibi icra dairesinin yetkisizliği nedeni ile davacının davasının HMK’nun 114/2. maddesi uyarınca özel dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; yetki kurallarının mahkeme tarafından eksik ve hatalı uygulandığını,takibin yetkili icra dairesinde yapıldığını,mahkemece HMK.’nın 14/2 maddesi kapsamında icra dairesinin ve mahkemenin yetkili olduğuna yönelik savunmalarına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, ihtilafın temelinin ve dayanağının ortaklık ilişkisinden doğan hisse devir sözleşmesinden kaynaklandığını,kararın gerekçesinde başka hissedarlar tarafından açılan dava nedeniyle İst-BAM 14. HD’nin 2019/2265 esas-2019/1680 karar sayılı yetkisizlik onama kararı emsal kabul edilerek itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının hisse devir sözleşmesinin şirket merkezinde imzalandığına dair beyanlarına bir itirazı olmadığı gibi sözleşmenin başka bir yerde akdedildiğine dair savunmasının da olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Elde ki dava hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan takibe itirazın iptali davası olup; Bakırköy … İcra Dairesi’nde başlatılan takibe karşı davalı borçlu ikametgahının Gölcük/Kocaeli’de bulunduğunu, Gölcük İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu bildirerek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş,ayrıca cevap dilekçesiyle mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. İ.İ.K.’nın 67. madde uyarınca açılan İtirazın İptali davalarında yetkili icra dairesinde takibin yapılması dava şartı olup, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması şartıyla mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Bilindiği üzere İİK’nın 50. maddesinde icra dairelerinin yetkisinin belirlenmesinde 1086 sayılı HUMK’na atıf yapılmış olup 6100 sayılı HMK’nın 447/2. maddesi hükmü uyarınca HUMK’na yapılmış olan atıfların HMK’nın ilgili maddesine atıf yapılmış sayılacağı kabul edilmiştir. Huzurdaki dava da şirket ortaklık ilişkisi kapsamında açılan bir dava değil, protokol hükümleri kapsamında hisse devir bedeli alacağına ilişkin bir davadır.Yetkili icra dairesi davalının yerleşim yerinde ki icra dairesidir.Takip tarihi itibari ile yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan açıklamalar karşısında, Bakırköy İcra Dairesinin takip tarihi itibari ile yetkili olmadığının anlaşılması nedeniyle icra dairesinin yetkisizliği nedeni ile davacının davasının HMK’nun 114/2 .maddesi uyarınca özel dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/03/2021