Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/278 E. 2021/209 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/278
KARAR NO : 2021/209
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2017/47 Esas-2020/131 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2021
Davanın kısmen kabulüne yönelik hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin davalı şirket aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek davalı şirketin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında vaki itirazının iptaline, takibin devamına, %40’dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, ticari defter ve kayıtlarda davacının alacağının görülmediğini, taraflar arasında faturalara ilişkin mutabakat sağlanamadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece,her ne kadar davacı faturaların tebliğ evrakları ve sevk irsaliyelerini dosyaya sunmasa da faturaların her iki tarafın incelenen defterlerinde kayıtlı oldukları ve yine tarafların defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 23.258,46-TL alacaklı olduğu, dolayısıyla davacının tüm faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat ettiği, zira deftere kaydedilen fatura konusu işin yerine getirildiğine karine olduğu, davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyaya belge sunamadığı, dolayısıyla işlemiş faiz talebinin kabul edilmediği, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle ,davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 23.258,46 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz işletilmesine ve %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili; İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan icraya itirazında yetki itirazını belirttiklerini, müvekkilinin tescilli adresinin Çorlu /Tekirdağ olup, yetkili mahkemenin Çorlu Mahkemeleri olduğunu,faturaların içeriğinin şirket yetkilisine tebliğ olmadığını ve taraflar arasında herhangi bir mutabakata varılmadığını,icra takibine konu olan borcun haksız ve mesnetsiz olduğunu, faturalarda mutabakat sağlanmadığını, faturayı tebliğ alanın şirket temsilcisi veya çalışanı olmadığını, şirket bünyesinde böyle birinin çalışmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: TBK’nun 89. maddesi hükmü uyarınca borcun ifa yeri taraflarca belirlenmediği takdirde para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Mahkemece , HMK 10. ve TBK 89.maddeleri uyarınca davacı alacaklının ikametgahı mahkemesi olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri de yetkili olduğundan 9.11.2017 tarihli oturumda davalının icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazları reddedilmiş olup, davalı vekilinin yetkiye ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Talimat mahkemesi aracılığıyla davalının ticari edfterleri incelenmiş,bilirkişi raporunda ; davalının 2015-2016 yılı defterlerinin incelendiği, defterlerin e-defter olarak tutulduğu, beratlarının zamanında alındığı, dava konusu tüm faturaların davalının defterlerinde cari hesap olarak kayıtlı olduğu, davalının defterlerine göre takipte talep edilen asıl alacak tutarı olan 23.258,46-TL kadar borçlu olduğu, davalının defterleri ile davacının talep ettiği alacak miktarının birebir örtüştüğü belirtilmiştir.Yargılama sırasında tarafların ticari defterlerinin HMK 222 .maddesi uyarınca yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; yapılan ödemeler, düzenlenen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin mutabık olduğu ,davacının davalıdan 23.258,46-TL alacaklı olduğu tesbit edilmiştir. Davalı malların teslim edilmediğini savunmuş ise de ,ticari defterlerine kaydettiği fatura muhteviyatı ürünleri teslim aldığının kabulü gerekir.Teslim aldığı mal bedelini ödemekle yükümlüdür.Takibe konu alacak faturaya dayalı cari hesap alacağından kaynaklandığından likit ve belirlenebilir olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için takipte itiraz edenin kötü niyetli olması şartı da bulunmamaktadır. Bu durumda davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç miktarı yönünden itirazın iptaline likit alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.588,78-TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 400- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.188,78‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nun 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/02/2021