Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/272 E. 2021/487 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/272
KARAR NO : 2021/487
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/04/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/300 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili; davalı şirketin 27.01.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında sermaye artırımı kararı alındığını, bu kararın iptali için açtıkları davada Bakırköy 6. ATM tarafından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu karara yönelik istinaf başvurusunun da reddedildiğini, işbu davada ileri sürdükleri ihtiyati tedbir nedenlerinin de aynı olduğunu, davalı şirketin bu kez de 07.12.2017 tarihli olağan genel kurulunda sermaye artırım kararı aldığını, huzurdaki davanın bu karara yönelik olduğunu, özel denetçi raporunda evvelki sermayenin ödenmediğine ilişkin tespitlerin, yaklaşık ispat sınırını geçtiğini, tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkilinin şirketteki toplam %20 hissesinin %13’lük kısmının ıskat edilerek şirketteki hisselerinin %7’ye düşeceği, mali açıdan çok zor durumda olan davacının bu hakları korumak için bir çok dava açmak zorunda kalacağını, HMK’nın 389. maddesindeki şartların oluştuğunu belirterek, davalı şirketin 07/12/2017 tarihli genel kurulu toplantısında alınan sermayenin artırılmasına ilişkin 8 numaralı kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 23/02/2018 tarihli tensip zaptı ile yönetim kurulu üyelerinin dinlenmesi için davetiye çıkarılmasına karar verildiği ve yaklaşık ispatın mevcut olduğundan, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile davalı şirketin 07/12/2017 tarihli olağanüstü genel kurulunda sermaye arttırımına ilişkin 8 no’lu kararın, takdiren teminatsız olarak yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili; iptal kararının hukuka aykırı bulunması suretiyle kaldırılmasına rağmen çoğunluk iradesi ile alınmış kararın uygulanmasını engelleyici tedbir kararı verilmesinin, çoğunluğun iradesinin yerine mahkemenin aracı kılınması suretiyle azınlığın iradesine üstünlük tanınması sonucunu doğurduğu,2017 yılında alınan sermaye artışı kararının, aradan geçen üç yıla yakın bir süreye rağmen mahkeme kararı ile halen uygulanamıyor olmasının, ticari faaliyetin içindeki şirket açısından gerçek amacı olan ticari faaliyeti sürdürülebilir olmaktan çıkardığını,hiçbir teminata hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek, tedbir kararının kaldırılmasına,reddi halinde, teminat göstermeleri şeklinde tedbir kararının değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; 8 no’lu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararında, kararın kaldırılması ya da değiştirilmesini gerektirir bir husus bulunmadığı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili;2017 yılında alınan sermaye artışı kararının, aradan geçen üç yıla yakın bir süreye rağmen halen uygulanamıyor olmasının, ticari faaliyetin içindeki şirket açısından gerçek amacı olan ticari faaliyeti sürdürülebilir olmaktan çıkardığını, kaldı ki sermaye artışına ilişkin talep ve sermaye artışının gerekliliklerine yönelik yapılan değerlendirmelerde, şirketin yüksek faizli borçluluk durumu ve yüksek maliyetli finansman yükünden kurtulmak amacına yönelik sermaye artışının yapıldığı sabit olduğunu,belirterek, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, aksi halde davacıların teminat göstermeleri şeklinde tedbir kararının değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: TTK’nın 449. maddesinde ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, kararın icrasının geri bırakılmasına karar verebilir” denilmektedir. Anılan düzenlemede ,hangi hallerde geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda istinafa konu ihtiyati tedbir kararı,davalı şirketin bir önceki genel kurulda alınan sermaye artırım kararına yönelik davada verilen ihtiyati tedbir kararı, artırım kararı alındığında şirkette halen ödenmemiş sermaye bulunduğunun tesbitine yönelik özel denetim raporu ve Bakırköy 6. ATM’nin 2019/937 esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu dikkate alınarak verilmiştir.Eldeki davada sermaye artırımı kararının eksik inceleme nedeniyle istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmış olması ,ihtiyati tedbir kararının da kaldırılması sonucuna yol açmaz .Delillerin yaklaşık ispat düzeyinde bulunduğunu takdir eden mahkemenin takdirinde isabetsizlik bulunmamaktadır.İhtiyati tedbir kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2021