Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/267 E. 2023/1137 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/267
KARAR NO: 2023/1137
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2020
NUMARASI: 2018/391 Esas 2020/523 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Davanın kısmen kabulü-reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkili tarafından sattığı mallar karşılığında 14.11.2017 tarihli 09.11.2017 tarihli faturaların ödenmemesi üzerine faturalara dayalı olarak davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, davalıya mal tesliminin gerçekleştiğini, davalının borcunu süresinde ödemediğini belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin adresi itibariyle Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafından takip dayanağı olarak gösterilen faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, faturaların müvekkilinin ticari defter kayıtlarında mevcut olmadığını , davacının alacağını yazılı ve kesin delillerle ispatlaması gerektiğini, ayrıca müvekkili temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz istenemeyeceğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu malın teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 18.990,40-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde takibe konu faturaların kayıtlı olmadığı, dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinin düzenlendiği tarihte davalı şirket çalışanı olan ve tanık olarak dinlenen …’ın sevk irsaliyelerinin altında yer alan imzanın kendisine ait olduğunu, malları teslim aldığı için bu imzaları attığını beyan etmesi ile davacının takibe konu faturalarda yer alan malları teslim ettiğini ispat ettiği, bu kapsamda fatura bedelleri yönünden takibe yapılan itirazın haksız olduğu, ancak takipten önce davalının temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz istenemeyeceği, tarafların tacir olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 18.990,40-TL asıl alacak bakımından iptaline,asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; dava konusu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, sevk irsaliyelerindeki imzaların da müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin isticvabında fatura borcunu kabul etmediğini, davacının delil listesinde tanık olarak …’ın adının bulunmamasına rağmen tahkikat aşamasında bildirilen tanığın beyanına itibar edilerek hüküm kurulmasının usule aykırı olduğunu, tanık daha önce müvekkili şirketten ayrılmış olup şirket adına imza atabilecek bir sıfata sahip olmadığını, icra takibinde yasal faiz talep edilmesine rağmen mahkemece ticari faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, icra takibinde yetkili icra dairesinin Bakırköy icra dairesi olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan doğan alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davasının dinlenilme koşullarından birisi de, takibin yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmasıdır.Davalı borçlu tarafından, yasal süresinde Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesi; İİK’nın 50/1 maddesi yollamasıyla, HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirlenir. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda, HMK’nın 10. maddesi gereğince borcun ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. 6098 sayılı TBK’nın 89/1 maddesine göre, aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Aynı kanunun 14/1 maddesine göre ise, şubenin işlemlerinden doğan davalarda şubenin bulunduğu yer de yetkili kılınmıştır. Somut olayda davalının Ümraniye’de şubesi bulunmakta olup, ticari ilişki davacı ile şube arasında gerçekleşmiştir. Alacak para alacağı olduğundan, davacı alacaklının yerleşim yeri icra dairesi de yetkilidir.yazılan yetki kuralları nedeniyle takibin başlatıldığı İstanbul Anadolu icra dairesi yetkili olup, davalı borçlu vekilinin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı yerinde değildir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Somut olayda davacı tarafından davalıya fason ütü hizmeti verildiği, bu kapsamda yapılan iş bedeli için dava takip konusu faturaların düzenlendiği, davacı faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinde isim belirtilmeksizin teslim alan imzasının bulunduğu görülmektedir. Mahkemece beyanı alınan …’ın sevk irsaliyelerinin düzenlenme tarihlerinde davalı şirketin çalışanı olduğu SGK kayıtlarıyla sabittir. Tanık olarak beyanı alınan bu kişi, yeminli beyanında dayanak sevk irsaliyeleri ile malların davacıya gönderilmesine ilişkin olarak davalı tarafından düzenlenen sevk irsaliyelerindeki kendisine ait olduğunu, imzalarının malların teslim alındığı anlamına geldiğini ifade etmiştir. Nitekim davalının düzenlediği sevk irsaliyelerindeki teslim eden imzaları ile davacının düzenlediği sevk irsaliyelerindeki teslim alan alan imzalarının çıplak gözle yapılan incelemesinde de benzer oldukları görülmektedir. Bu sebeble faturalar konusu malların davalıya teslimi kanıtlanmıştır. Davalı vekilince, davacının delil listesinde tanık olarak adı bulunmayan …’ın beyanına itibar edilerek hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; irsaliyeler delil olarak sunulmuş olup, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde irsaliyelerdeki imzalara itiraz etmesi nedeniyle , imzaların geçerliliği bakımından mahkemece irsaliyelerde imzası bulunan davalı şirket çalışanın beyanının alınmasında usule aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece asıl alacak bakımından davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda isabetsizlik bulunmamıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faiz talep edilmesine rağmen, mahkemece asıl alacağa ticari faiz uygulanmasına karar verilmiştir. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Bu nedenle davacı alacaklı tarafından takipte yasal faiz talep edilmesine rağmen, mahkemece takip talebine aykırı olarak alacağa ticari faiz uygulanmasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle;işletilecek faize ilişkin davalı vekilinin istinaf nedeni yerinde olduğundan,yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak,yeniden karar verilmesine ,itirazın kısmen iptali ile ” asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 Tarih 2018/391 Esas 2020/523 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 18.990,40- TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin devamına ,asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,fazla istemin reddine,” %20 oranda hesaplanan 3.798,08-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 1.297,23-TL harçtan peşin alınan 328,68-TL harcın mahsubu ile 968,55‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye ödenmesine, Davacı tarafından yatırılan ‬‬‬364,58‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 700-TL bilirkişi ücreti ve 161,25-TL posta masrafı olmak üzere 861,25-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 850-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine takdir olunan 3.400-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davalı lehine takdir olunan 255,43-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, “Davalı tarafından yatırılan 324,3‬0-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine, Davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderininı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/07/2023