Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/254 E. 2023/1011 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/254
KARAR NO: 2023/1011
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI: 2016/431 Esas – 2018/1154 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin, dava dışı … Kollektif şirketiyle imzaladığı sözleşme kapsamında Çatalca’da bulunan depolama binasının kaplama işini üstlendiğini, kaplama (panel) malzemesini ise davalı şirketten temin ettiğini, bu malzemelerle depolama binasının montajını yaptığını, ancak panellerde, üretimden kaynaklı ayıplar meydana geldiğini,bu hususun, Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/35 D. İş sayılı dosya ile de tespit edildiğini, bilirkişi raporunda panellerin üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun belirtildiğini, bu ayıptan doğacak sorumluluğunun, davalı şirkete Beyoğlu … Noterliğinden gönderilen 27/02/2015 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnameyle bildirildiğini, ayrıca müvekkil şirketin İTÜine başvurarak paneller üzerinde inceleme yaptırdığını, inceleme sonunda düzenlenen raporda panellerin üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun tespit edildiğini, bu ayıpların giderilmesi hususu, davalı şirkete Beyoğlu … Noterliği’nin 02/04/2015 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnameyle bildirilmiş ise de ayıpların giderilmediğini,müvekkilinin tekrar Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/9 D. İş sayılı, davalının ise 2015/10 D. İş sayılı dosyalar üzerinden tespit yaptırdıklarını, alınan bilirkişi raporlarında, panellerdeki ayıbın tespit edildiğini, bu tespit üzerine de davalıya Beyoğlu … Noterliği’nden … tarihli ihtar keşide edilerek ayıpların giderilmesinin istenildiğini, ancak davalının buna uymadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının 28/06/2012 tarihinde ihraç kaydıyla toplam 3471.5 m2 cephe panelleri satın aldığını, düzenlenen satış faturalarının altına da, “satıcının garanti yükümlülüklerine tabi olarak, alıcı kendisi ve/veya işbirliği yaptığı üçüncü bir taraf ile birlikte sattığı ürünlerin uygun kullanım, bertaraf edilmesi, satın alınan ürünlerin başka bir lokasyona ve projeye transfer edilmesinden tek başına sorumludur. Bu çerçevede, alıcı kendisinin gerçekleştirdiği bu tür faaliyetleri nedeniyle satıcının sorumlu tutulamayacağını kabul eder”şeklinde hüküm koyarak davacıya satıldığını, panellerin teslim alındıktan iki yıl sonra hatalı aksesuar montajı ve silikon uygulaması sonucu panellerin kısmi paslanma ve korozyona uğradığının müşteri ziyareti raporu ile tespit edildiğini, davacının İTÜ Kimya Metalürji fakültesinden aldığı raporun dayanaksız bulunduğunu, keşif sırasında düzenlenen bilirkişi raporlarının da çelişkilerle dolu olduğunu, İTÜ İnşaat İnşaat Mühendisliği Fakültesi’nden alınan raporun müvekkilinin kusursuz olduğunu doğruladığını,davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı tarafça delil tespiti sonucunda alınan raporda, panellerin ayıplı olduğunun tespit edildiği ileri sürülmüş ise de, raporlarda panellerin üretiminin standartlara uygun yapılmadığı bildirilmekle beraber teknik analiz yapılması gerektiğinin de belirtilmesi sebebiyle delil tespiti raporları panellerin ayıplı olup olmadığı hususunda yeterli görülmediği, tarafların müracaatı üzerinde İTÜ tarafından düzenlenen raporlarda da panellerin ayıplı olduğu konusunda kesin görüş bildirilmediği, 08/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda, incelemeye ibraz edilen panel numunelerinin taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan numuneler olup olmadığının belli olmadığı, dosyadaki teknik raporlara göre panellerdeki paslanma ve korozyona nem ve su temasının neden olduğunun açık olduğu, ancak buna panellerin standartlara uygun olarak üretilmemesinin mi yoksa işçilik olarak uygulama hatası mı olduğu hususunda net bir görüş ve kanaat belirtilmesinin mümkün olmadığının belirtildiği, gerek taraflarca alınan analiz raporlarına, gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan panellerdeki korozyonun nem ve su temasından kaynaklandığı hususunda bir tereddüt bulunmamakla birlikte, buna panellerin standartlara uygun olarak üretilmemesinin mi, (panellerin ayıplı üretilmesinin mi), yoksa uygulama hatasının mı (davalının panellerin montajını gereği gibi yapamaması mı) neden olduğu hususunda delil tespiti ve 08/03/2018 tarihli raporda net bir kanaat belirtilmediği, bu durumda davacının ayıp iddiasını usulünce ispatlayamadığı, 15/01/2017 tarihli raporda ve aynı heyetin teknik bilirkişileri tarafından düzenlenen 30/06/2017 tarihli ek raporda, binadaki bir çok panelde, bazı cephedeki panellerin hiç birinde korozyon bulunmamasının panellerde üretimden kaynaklanan ayıp bulunmadığı yönündeki görüşü de dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu paneller üzerinde inceleme yapılmasına ilişkin bir karar verilmesine rağmen bu inceleme yapılmadan, dosyada yer alan bilirkişi raporlarının davanın aydınlatılmasına elverişli olmadığı kabul edildiği halde,verilen inceleme kararı yerine getirilmeden hüküm verildiğinden eksik incelemeye dayalı olduğunu, delil tespit raporlarında müvekkil şirkete atfedilebilecek hiçbir kusurun bulunmadığı, uygulama konusu panellerin ayıplı olarak imal edildiğinin tespit edildiğini, yapılan imalat ve montajlarda işçilik uygulama hatası olmadığının görüldüğünü, kimi cephelerde korozyon olmaması nedeni ile sorunun panellerde değil işçilikte olduğunu söylemenin hiçbir bilimsel yanı bulunmadığını, zira panellerin bir bütün olarak üretilmediğini, eksik incelemenin giderilebilmesi ve olayın aydınlatılması maksadıyla dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi gerektiğini, 17/10/2017 tarihli ara kararı gereğini karşılayacak nitelikte inceleme yapılmadığını, paneller üzerinde laboratuvar ortamında her türlü gerekli teknik değerlendirme ve analizlerin de yapılması suretiyle inceleme yapılması yönünde karar verilmesi gerekirken tahkikatın bitirilmesinin, açıkça yargılamanın eksik ve hatalı yürütüldüğünü gösterdiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava,ticari satım kapsamında ayıplı üretildiği iddia edilen paneller nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı şirketin 27/04/2012 tarihli sözleşme ile yüklenici olarak dava dışı … Kollektif şirketinin Trakya Serbest Bölgesi Çatalcada bulunan depolama binasının kaplama işini üstlendiği, yüklenilen cephe kaplaması işi için gerekli panellerin davalı şirketten satın alındığı,davacı panellerin üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu ve bu nedenle zarara uğradığını iddia ederken davalı taraf ise ürünlerin ayıplı olmadığını kaplama yapılması sırasında işçilik ve uygulama hatası nedeniyle panellerin korozyona uğradığını savunmuştur.. Bu kapsamda taraflarca alınan üç ayrı delil tespiti raporu bulunmaktadır. İlki dava dışı iş sahibi … Koll.şirketinin istemiyle Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/35 D.iş sayılı dosyasında alınan 19/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafından yapılan imalatta ve panellerin montajında uygulama hatası bulunmadığı, panellerin üretiminin standartlara uygun yapılmadığı, panellerde teknik analiz yapılması gerektiği kanaati bildirilmiştir.Davanın tarafları tarafından ayrı ayrı talep edilen delil tespiti istemi yönünden Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/9 ve 2015/10 D. İş sayılı dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında arka cephede panellerde paslanma mevcut iken yan cephelerde yok denecek kadar az ve ön cephede paslanma olmadığı, silikonsuz alanlarda paslanmanın oluşmadığı, uluslararası şartnameler, taş yününün niteliği ve kullanım alanları, panellerin standartlara uygun üretilip üretilmediği hususlarında teknik analiz yapılması gerektiği görüşü bildirilmiştir. Delil tespiti taleplerinden önce davalıya yapılan şikayet üzerine 03-10/12/2014 tarihlerinde yerinde inceleme yapılarak düzenlenen müşteri ziyareti raporunda; iş sahibi yetkilisinden alınan beyana göre yan ve arka cephelerde damlalık üzerine panel montajından 3-4 ay sonra görsel amaçlı aksesuar büküm takıldığı, panel ile damlalığın birleşim yerlerine silikon uygulaması yapıldığının görüldüğü, ön cephede aksesuar büküm ve silikon uygulamasının yapılmadığı ve paslanma olmadığı, yan ve arka cephelerdeki paslanma ve korozyonun nedeninin üretim kaynaklı olmayıp hatalı aksesuar montajı ve silikon uygulaması olduğu kanaatine varılmıştır. Buna karşılık davacı tarafça yaptırılan ve İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi tarafından düzenlenen 19/03/2015 tarihli raporda, taş yününün korozyona maddi etkisinin netleştirilmesi için yapıştırıcının ve taş yününün korozyona etkilerini ortaya çıkaracak analizler yapılması gerektiği belirtilmiştir. İTÜ İnşaat Mühendisliği Fakültesi tarafından davalının müracaatı üzerine düzenlenen 05/05/2015 tarihli raporda, panellerdeki korozyon hasarının başlıca sebebinin cephe panel damlalık birleşim detaylarında yapılan tasarım ve uygulama hataları sonucunda sisteme dışarıdan sürekli su girişi olmasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Davadan önce alınan bu bilirkişi raporlarından sonra davacı taraf ile dava dışı iş sahibi … Kollektif şirketi arasında yapılan 03/07/2015 tarihli protokol ile panellerin sökülmesi ve tadilatı konusunda anlaşma yapıldığı ve 21/12/2015 tarihli “İş bitim tutanağı ve ibraname” ile bu protokol hükümlerinin yerine getirilerek tadilatın yapıldığı anlaşılmaktadır. 04/04/2016 tarihinde açılan davanın yargılaması safahatında yaptırılan bilirkişi incelemeleri kapsamında 15/01/2017 tarihli raporda, binanın yan cephesindeki bir çok panelde ve binanın ön cephesindeki panellerde korozyon tespit edilmemiş olması nedeniyle panellerin üretiminden kaynaklanan bir ayıp tespit edilemediği belirtilmiş, panellerdeki korozyonun ise damlalık birleşim detaylarındaki uygulama hatalarından ve aksesuar bükümünün panele su sızmasını kolaylaştıracak şekilde montaj edilmesinden kaynaklandığı belirtilmiş olup 08/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise incelemeye ibraz edilen panel numunelerinin taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan numuneler olup olmadığının belli olmadığı, dosyadaki teknik raporlara göre panellerdeki paslanma ve korozyona nem ve su temasının neden olduğunun açık olduğu, ancak buna panellerin standartlara uygun olarak üretilmemesinin mi yoksa işçilik olarak uygulama hatası mı olduğu hususunda kanaat belirtilmesinin mümkün olmadığı görüşüne varılmıştır. Tüm bu yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda eser sözleşmesine göre Trakya Serbest Bölgesinde bulunan ilaç depolama binasının panellerle kaplanan yan ve arka cephesinde paslanma ve korozyon saptandığı, paslanmanın nedeninin nem ve su sızıntısı olduğu sabittir. HMK 403. maddesine göre talep edilen delil tespiti incelemeleri ve alınan raporlara itiraz edilmiş olup tek başına hükme esas alınmaları mümkün değildir. Aksi kabul edilse dahi delil tespiti raporlarında panellerin açıkça üretimden kaynaklı ayıplı olduğu tespiti yapılmamış, aksine teknik analiz gerektiği vurgulanmıştır. Bu husus yerine getirilmeden davacı taraf ile dava dışı iş sahibi … Kollektif şirketi arasında yapılan 03/07/2015 tarihli protokol ile panellerin sökülmesi ve tadilatı konusunda anlaşıldığı ve 21/12/2015 tarihli “İş bitim tutanağı ve ibraname” ile bu protokol hükümlerinin yerine getirilerek tadilatın yapıldığı tarafların kabulündedir. Paneller değiştirilmiş ve tadilatı yapıldığına göre ilk derece mahkemesince davaya konu paneller üzerinde teknik analiz yaptırılması fiziken mümkün değildir. Bu konu 08/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda keşifte kanıt olarak sunulan 2 adet panelin nereden geldiğinin belli olmadığı, damlalık vb. detayların üzerinde ve yanında olmadığı, fotoğraflardaki panellerle aynı olduğuna dair yeterli kanıt bulunmadığı belirtilmiştir. Bu nedenlerle davacı vekilinin eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine yönelik istinaf sebebi yerinde bulunmamıştır. İlk derece mahkemesince tespit edildiği üzere panellerdeki korozyonun nem ve su temasından kaynaklandığı, fakat bunun panellerin üretimden kaynaklı ayıplı olduğu sebebiyle mi yoksa davacının montaj esnasındaki hatalı aksesuar montajı ve silikon uygulaması sebebiyle mi oluştuğunun delil tespiti ve yaptırılan bilirkişi incelemeleri ile net, açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilemediği, davacı tarafın düzenlenen protokol çerçevesinde davadan önce panellerin yerinden söküldüğü diikkate alındığında ,daha ileri düzeyde inceleme yapılmasının mümkün olmadığı, panellerdeki paslanmanın üretim kaynaklı olduğu ve ayıp iddiasının davacı tarafça kanıtlanamadığı sonucuna varılmakla bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 22/06/2023