Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/252 E. 2023/932 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/252
KARAR NO: 2023/932
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2020
NUMARASI: 2019/287 Esas – 2020/490 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacılar vekili, Müvekkili … İnş.Taah. Ltd.Şti’nin davalı Bankadan kullandığı kredilerin teminatı olarak, banka tarafından tanzim tarihi ve vadesi boş olarak 3.000.000- TL bedelli Bono alındığı ve bonoya diğer müvekkillerinin, müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının alındığını,müvekkillerinin Davalı Bankadan 500.000,-TL’yi geçmeyecek şekilde kredi kullandığını.buna mukabil müşteri çeklerinin verildiğini, çekler ödendiğinde bankaya borcun azalmakta olduğu, bankanın senedi doldurarak müvekkillerine ödememe protestosu gönderdiğini, gelinen noktada bankanın müvekkilleri aleyhine her an icra takibi başlatma ihtimali bulunduğunu ileri sürerek müvekkillerinin teminat senedi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, İst. 3. ATMnin 2018/1146 E. Sayılı dosyası ile … Ltd.Şti. tarafından açılan konkordato davasında davacı lehine 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, İst. Anadolu 3. ATM’nin 2018/1538 E. Sayılı dosyası ile …, …, … ve … tarafından açılan konkordato davasında davanın reddine karar verildiğini,kesin mühlet kararı gereğince davacılardan … İnşaat ve … Plastik aleyhine herhangi bir İcra takibi başlatılmadığını.diğer davalılar hakkındae ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlularca itiraz edilmeyerek kesinleştiğini,kredi borcuna karşılık temlik cirosu çeklerinin müvekkil Bankaya verilmesinin borcun ödendiği manasına gelmediğini, zira çeklerin akıbetinin belirsiz olduğu, ödenen çeklerin davacıların borcundan düşüldüğünü, teminat iddiasının yazılı delil ile ispat edilmesi gerekmekte olduğu,davacıların kredi borçlarını ödemediklerini, haksız açılan davanın reddine , davacıların % 20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, somut olayda davacı şirket haricinde kalan davacılar dava konusu bonoda aval veren konumunda olduğundan, davacı şirket harici diğer davacıların senedin teminat olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki iddiaların dinlenemeyeceğini, bono üzerinde teminat kaydının yer almadığı,teminat senedi olduğuna dair de yazılı bir delil de bulunmadığından bononun teminat senedi olduğu davacılar tarafından kanıtlanamadığı, bankaya verilen çekler ile borcun ifa edildiği dile getirilse de verilen çeklerin ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığı,bedeli ödenen çekin ise mahsup edildiği ve bankaca İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında bu mahsup yapıldıktan sonra takip başlatıldığı, menfi tespit davasının reddine,tedbir kararı verilmediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili, dava açma nedeninin davalı banka tarafından 3.000.000 TL bedelli bonoya ilişkin ödememe protestosu keşide edilmesi olduğunu, davalının ödememe protestosu tebliğinden uzun bir süre sonra icra takibine geçtiğini, bilirkişi tarafından eksik inceleme yapılmış olup Bilirkişi tarafından 3.000.000 TL limitli bir genel kredi sözleşmesinin söz konusu olduğunun belirtilmesine rağmen, müvekkillerinin kullandığı kredi miktarınca ödememe protestosu çekilmeyerek en üst limit üzerinden ödememe protestosu çekilmesi açık bir şekilde hakkın kötüye kullanılması olduğunu, Davalı bankaya karşı açılan İstanbul Anadolu 9. ATMnin 2018/1333 Esas sayılı dosyasında görülen dava ile davaların birleştirilmesi gerekirken, bu durum dikkate alınmaksızın karar verildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, İİK 72. maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. 13/06/2018 düzenleme tarihli,04/10/2018 vade tarihli ,3.000.000 -TL bedelli bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin olup bononun miktarının 3.000.000 TL olmasına karşın Davacı taraflarca 100.000 -TL dava değeri gösterilerek harç yatırılarak dava açılmıştır.Mahkemece, harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam edilmiş ve hüküm tesis edilmiştir. Menfi tespit davalarında kısmi dava açılamayacağından ve bu husus kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden HMK 355.maddesi uyarınca istinaf incelemesi sırasında re’sen göz önüne alındığı,mahkemece dava konusu bononun bedeli üzerinden harcın tamamlattırılması gerekirken kısmi davanın esasına girilerek hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay Kapatılan 19.HD’nin 2016/7775 E.- 2017/4600 K. sayılı ve 06.06.2017 tarihli ve yine 2017/1648 E.- 2018/2994 K. sayılı ve 28.05.2018 tarihli ilamları) Açıklanan nedenlerle; hüküm diğer dava şartlarına aykırılık teşkil ettiğinden, davacılar vekilinin istinaf sebebleri incelenmeksizin başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2020 Tarih, 2019/287 Esas 2020/490 Karar sayılı hükmün HMK’nın 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının davacılara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023