Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/250 E. 2023/981 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/250
KARAR NO: 2023/981
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/05/2018
NUMARASI: 2016/100 Esas – 2018/320 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari faaliyetten doğan alacağı nedeniyle İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, yetki itirazı ile dosyanın Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından devam ettiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı şirketin icra dosyasına hiçbir evrak ve belge sunmadan takip konusu alacağa ve fer’ilerine haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, davalının borcunun ödediğine dair hiçbir belge dahi sunmadığını, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı şirketin %40’tan aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirketin ilişkisinin müvekkili şirketin yetkilisi …’in evinde yapılan tadilatında kullanılmak üzere satın alınan malzemelerden kaynaklandığını, müvekkillerinin davacı şirketten 19/08/2015 tarihli … seri numaralı 11.608,51-TL bedelli ve 31/08/2015 tarihli … seri numaralı 259,60-TL bedelli faturaları ve faturalarda yer alan ürünleri aldığını, satın alınan malların bedellerinin ödendiğini, müvekkilinin davacıdan 2.772,10-TL alacaklı olduğunu, bu faturalar haricindeki diğer faturaların müvekkilleri tarafından teslim alınmadığını, evinde kullanılmadığının anlaşılacağını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını belirterek, açılan davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, taraflar arasında 2015 yılı Ağustos ile Eylül aylarında ticari ilişkinin oluştuğu, davaya konu faturaların ve sevk irsaliyelerinin birbiriyle örtüştüğü, dava konusu 9 adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde ise bu faturalardan 7 adetinin kayıtlı olmadığı, tarafların ticari defterlerinden tespit edildiği üzere davacının davalıya 2.772,10-TL borçlu olduğu, davacının sevk irsaliyelerinde yer alan mallara karşılık düzenlediği fatura tutarının 6.389,99-TL olduğu, bu meblağdan davacının borcu olan 2.772,10-TL mahsup edildiğinde davacı alacağının 3.627,79-TL olduğunun görüldüğü, ancak sevk irsaliyelerinde teslim alan sıfatıyla davalı şirket yetkilisi …’e atfen atılan imzanın esasen …’e ait olmadığı anlaşıldığından teslim eden sıfatıyla ismi bulunan şahısların tanık sıfatıyla dinlenilmesine gerek duyulmayarak davacının dava dilekçesinde deliller kısmında yemin deliline açıkça dayandığı anlaşılmakla davalı şirket yetkilisi duruşmaya gelerek yemini ifa ettiğinden ispat edilemeyen davanın reddine ,koşulları olmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili, Davalı şirket yetkilisinin yemin delilini icra ederken, daha önce isticvap edildiği ve imzasının kedisine ait olduğu faturayı da inkar ederek, ödeme yükümlülüğünden kaçmak için yalan yere yemin ettiğini ve hükmün hatalı olduğunu, Davalının isticvabında dava konusu edilen sevk irsaliyelerinin birindeki imzanın kendisine, diğerinin de kuzenine ait olduğunu açıkça beyan ettiğini, Dava konusu tüm faturaların davalıya … Taş A.Ş. şirketi ile gönderildiğini, Davalının sözde borcundan daha fazla ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı şirket yetkilisinin isticvap beyanları dikkate alınarak, malın teslim edildiğine dair tanık diletme talebinin kabulü yerine reddinin hukuka aykırı olduğunu, raporda çelişkiler mevcut olması sebebi ile ek rapor talebinin reddedildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, ticari alım-satım ilişkisi kapsamında cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafın 19.02.2016 tarihli delil listesi ile birlikte ibraz ettiği 01.01.2010- 12.02.2016 tarihleri arasındaki cari hesap ekstresinde 2015 yılına ait 9 adet faturadan dolayı 3.627,79-TL cari hesap alacağının bulunduğu tespit edilmektedir. Davalı taraf, bu 9 adet faturadan sadece 19/08/2015 tarihli … seri numaralı 11.608,51-TL bedelli ve 31/08/2015 tarihli … seri numaralı 259,60-TL bedelli faturaları kabul edip diğer faturaları ve içeriklerini teslim almadığını savunmuştur. Davacı şirketin düzenlediği 9 adet toplam 18.268,00 TL.lık faturaları ticari defterlerine işlediği, davalı tarafın 14.640,21 TL.lık ödemesi mahsup edildiğinde takip tarihinde toplam 3.627,79 TL alacaklı olduğu, buna karşılık Davalı ticari defterlerinde Davalı tarafın kabul ettiği iki adet faturanın işlendiği 7 adet faturanın defter kayıtlarında bulunmadığı, Davalı şirketin iki adet toplam 11.868,11 TL. Tutarlı fatura borcuna karşılık yaptığı toplam 14.640,21 TL ödeme mahsup edildiğinde davalının davacıdan takip tarihinde 2.772,10 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı defterlerinde kayıtlı olmayan faturaların toplu olarak kargo aracılığıyla gönderildiği belirtilerek 29.09.2015 tarihli … Kargo teslim belgesi ibraz edilmiş ise de gönderinin içinde ne olduğu açıkça belirtilmediğinden söz konusu faturaların davalı tarafa teslimi hususu ispata muhtaç durumdadır. Sevk irsaliyeleri incelendiğinde fatura içerikleri ile örtüştüğü belirlenmiştir.Faturalırın miktarı itibariyle BA- BS formlarında görünmemektedir. Sevk irsaliyeleri üzerinde yaptırılan imza incelemesi raporunun 2.sayfasında “yazılı imzalar arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki bulunmaktadır” ifadesinin maddi hata sonucu yazıldığı, bunun raporun sonuç kısmında düzeltildiği anlaşıldığından Davacı vekilinin rapordaki çelişkiye ilişkin istinaf sebebinin yerinde bulunmamıştır. Davalı şirket yetkilisi …’in 08.02.2017 tarihli duruşmadaki beyanında … sıra nolu sevk irsaliyesi altındaki isim ve imzanın kendisine ait olduğunu ikrar ettiği, …’nin kuzeni olup … nolu sevk irsaliyesi altındaki imzanın ona ait olup olmadığını bilmediğini, kuzeninin kendileriyle hiç çalışmadığını beyan ettiği ve diğer gösterilen sevk irsaliyelerindeki imzaları kabul etmeyerek malları teslim almadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre cari hesap ekstresinde 16.09.2015 tarihli … no’lu 601,80 TL bedelli fatura ve ekli … sıra nolu sevk irsaliyesi altındaki imza Davalı şirket yetkilisi tarafından kabul edilip fatura içeriği malların teslim alındığı ikrar edildiğine göre bu fatura bedelinin cari hesap bakiyesinde dikkate alınması gerekmekte olup Davalı tarafın 2.772,10 TL alacaklı iken 16.09.2015 tarihli … no’lu 601,80 TL bedelli fatura eklenerek 2.170,30- TL alacaklı konumuna geldiği fakat diğer fatura ve içeriklerin teslimi ispat edilemediğinden Davacı tarafın halen borçlu durumda olduğu gözetilerek davanın reddi gerekirken isticvap beyanı dikkate alınmadan yazılan gerekçenin düzeltilmesi gerekmiş olup ,gerekçenin bu kısmı düzeltilerek sonucu itibariyle alacağın kanıtlanamadığının kabulü gerektiğinden davacı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde bulunmadığından reddine karar verilmiştir.Açıklanan nedenlerle,davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile kalan 120,60-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından sarf edilen istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/06/2023