Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/230 E. 2023/1078 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/230
KARAR NO: 2023/1078
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2015/708 Esas – 2019/1162 Karar
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili nezdinde nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı … A.Ş.’ye ait muhtelif araç motoru emtiasının İtalya-Bursa arasında taşınması işinin davalı … Nakliyat firması tarafından üstlenildiğini, … Sigorta tarafından da CMR poliçesiyle teminat altına alındığını, taşınan emtianın sigortalıya teslimi sırasında 1 adet kasa içerisinde bulunan 3 adet motorun nakliye sırasında meydana gelen şiddetli sarsıntılar sebebiyle hasarlandığının tespit edildiğini, hasarın araç sürücüsünün imzası ile tutanak altına alındığını ve aynı gün taşıyıcı firmaya ihtar edildiğini, yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde tespit edilen 9.244,53-TL hasar bedelinin alıcı sigortalıya 02.04.2015 tarihinde ödendiğini, müvekkilinin TTK 1472 maddesi çerçevesinde sigorta tazminatını ödemekle sigortalının haklarına halef olduğunu belirterek, 9.244,53-TL sigorta tazminatının 02.04.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … Sigorta Şirketi vekili; hasarın taşıyıcıya atfedilebilecek bir kusur sonucu oluşmadığını, hasarın emtiadaki sabitleme yetersizliğinden kaynaklandığını, bu durumda CMR’nin 17/2 ve 4/c bentleri gereği hasarın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, hasarın taşıyıcının sorumluluğundan kaynaklandığının ispat edilemediğini, poliçede her bir hasar için 2.000-Euro muafiyet şartı bulunduğundan, müvekkilinin sorumluluğunun belirlenmesinde bu tutarın düşülmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … Nakliyat vekili; müvekkiline CMR hükümlerine uygun olarak süresinde hasar ihbarı yapılmadığını, hasar bedelinin fahiş olduğunu, hasarlı olduğu iddia edilen malların sovtajının araştırılması gerektiğini, yükleme, boşaltma, ambalajlama işlerinin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, aracın şiddetli sarsıntı yaptığı iddiası ile hasarın gerçekleştiği belirtilmiş ise de, eğer aracın sarsıntısı ile bir hasar oluşacak ise tüm malların hasarlanması gerektiğini, bir kısım malların hasarlanmasının yükleme, istifleme, ambalajlama nedeni ile oluşan bir durum olduğunu,müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, müvekkilinin şoförü tarafından imzalanmış bir tutanak bulunmadığını, imzalansa dahi şoförün müvekkilini temsil yetkisinin bulunmadığını, talep edilen faiz oranının CMR’nin 27. maddesine aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin CMR sigortası bulunduğundan, tazminat ödemesinin diğer davalı tarafından yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece; dava dışı …’a ait motorların taşınması sırasında hasar gören motorların davacı tarafından tanzim edilen sigorta poliçesi kapsamında olması nedeniyle davacı tarafından hasar bedelinin ödenerek davalı taşıyıcı ve onun sigortasından talep edildiği, dava dışı şirkete ait motorların yüklenmesinden gönderen sorumlu olsa da, taşıyanın yolun durumunu göz önünde bulundurarak istifleme sırasında gerekli uyarıları yapması, uyarılarının göz önünde bulundurulmaması halinde ihtirazi kayıtla motorları teslim alması gerektiğinden ve bu hususta bir belge sunulmadığından, taşıma konusu motorların hasar görmesinde davalı taşıyanın %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, aynı parça hem yenilenip hem tamir edilemeyeceğinden bu husus göz önünde bulundurularak tanzim edilen 28/06/2019 tarihli rapora itibar edildiği, hasar gören motorlar nedeni ile 3 adet motorun navlun ücreti de eklendiğinde davacının toplam 3.472,29-TL talep edebileceği, davalı … tarafından tanzim edilen poliçede davalı sigortacının 2.000-Euro muafiyetinin olması ve belirlenen tutarın muafiyet tutarı altında kalması nedeniyle davacının davalı … şirketinden talepte bulunamayacağı gerekçesiyle, … Sigorta aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı … Uluslararası Nakliyat aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulü ile 3.472,29-TL’nin ödeme tarihi olan 20/04/2015’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLER :Davacı vekili; dava konusu emtianın teslim şeklinin “…” olarak belirlendiğini, bu nedenle emtianın göndericiden teslim alınıp istiflenmesinin davalı taşıyıcı şirketin sorumluluğunda gerçekleştiğini, bu nedenle göndericiye kusur izafesi mümkün olmayıp, %100 kusurun davalı taşıyıcıda olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasar bedelinin eksik hesaplandığını, ekspertiz raporundan anlaşılacağı üzere 12 adet parçanın hasarlandığını ve bunlardan ikişer tanesinin karter, tesisat ve EGR grubu olduğunu, söz konusu parçaların onarımının yapılacağı hususunda mutabık kalındığını, ekspertiz raporu doğrultusunda 9.244,53-TL’nin müvekkilince sigortalıya ödendiğini, tamir edilmeyerek bedel çıkarılan parça tutarlarının dava konusu edilmesinin söz konusu olmadığını, onarılan emtianın 2 adet karter, 2 adet tesisat ve iki adet EGR grubu olduğunun ekspertiz raporu ile sabit olduğunu, bu nedenle hasar tutarının ekspertiz raporunda belirlenen meblağ üzerinden kabulünün gerektiğini, hasar tutarının 2.000-Euro tenzili muafiyet tutarını aştığından, davalı … şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin, taşıyıcı ve CMR sorumluluk sigortacısı olan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu taşıma İtalya-Türkiye arasında gerçekleştiğinden, somut uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmekte olup, sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında ise 6102 sayılı TTK hükümleri esas alınacaktır. Davacı tarafından sigortalanan …’ın alıcısı olduğu ve göndericisi … olan motor emtiasının İtalya’dan Türkiye’ye taşınmasının, davalı … tarafından CMR sorumluluk sigorta poliçesiyle sigortalanan davalı taşıyıcı … tarafından üstlenildiği, emtianın alıcısına tesliminde emtiadan 3 adet motorun hasarlandığının tespit edildiği, ekspertiz sonucunda hasarın onarım ile giderilebileceği tespit edilerek onarım ve işçilik bedeli ile ilave bedel toplamı olan 9.244,53-TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiği, söz konusu tutarın rücuen tahsili istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. CMR’nin 17/4 maddesinde, kayıp veya hasarın, hasara uğrayan malların ambalajlanmaması ya da hatalı ambalajlanmış olmasından doğmuş olması halinde, taşıyıcının zarardan sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Ancak yükün ambalajının kifayetsiz ya da ambalajsız olmasından veya araca hatalı istiflenip, sabitlenmesine bağlı tertipleme hatalarından dolayı vuku bulan hasarlardan taşıyıcı sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş olmakla birlikte ambalaj, yükleme, boşaltma ve istifleme gönderici ve alıcıya ait olsa bile taşıyıcının basiretli bir tacir gibi davranarak nezaret görevi ve sorumluluğunun bulunduğu yerleşik yargı uygulamasıdır. Taşınacak emtianın ambalajsız veya ambalajının kifayetsiz olması ya da araca ve güzergaha uygun olmayan şekilde sabitlenmesi halinde, taşıyıcı göndereni uyarmadan ve CMR’nin 8 ve 9. maddelerine uygun olarak taşıma senedine çekince koymadan yükü teslim alır ve yükte bu sebepten hasar meydana gelirse, öncelikle zarara sebep olan hatayı taşıyıcının nezaret borcu esnasında kendi bilgisiyle fark edip edemeyeceğinin tespiti gerekecek, fark edebileceği durumlarda ise hasar kifayetsiz ambalaj veya istif hatasından ya da yükün usulüne uygun bir şekilde sabitlenmemesinden kaynaklansa da, zararın taşıyan ve gönderen arasında paylaştırılması ve taşıyıcıya müterafik kusur atfı gerekmektedir. Yükleme ve istif hatasının açıkça göründüğü hallerde, kusurun ağırlıklı bölümü gönderenin üzerinde bırakılır. İstiflemenin her türlü yol koşulu öngörülerek, doğru yeterli güven verici bir şekilde yapılması gerekir. Taşıma boyunca pek çok virajdan dönen aracın virajdan dönerken yükün bağlantılarından kurtulması, sürücü kusurundan çok, baştan beri var olan ve seyahat boyunca artan yükleme kusuru teşkil eder. Taşıyıcının sadece müterafik kusur hali dışında sorumluluğu bulunmadığının kabulü gerekir. Bu sebeple doğacak zarardan sorumluluğunun kalkması için taşıyıcının taşıma sözleşmesine ihtirazı kaydını koyması gerekir. Taşıyıcı ihtirazi kayıt koymamış ise emtianın sağlam teslim alındığı kabul edilse de, ambalaj ve istifleme yönünden müterafik kusuru teşkil eder. Eldeki davada emtiaya ilişkin mal faturası ve gümrük beyannamesinde teslim şekli … olarak kayıtlıdır. Bu teslim şekline göre, satıcı tarafından ihracata bağlı gümrük işlemlerinin yapılması ve alıcının belirlediği taşıyana veya başka bir kişiye malların teslim edilmesi ile emtia üzerindeki hasar ve yarar alıcıya geçmektedir. Yine … teslim şekli nedeniyle taşımanın alıcı tarafından organize edildiğinin, emtianın taşıyıcıya teslim edilmesi ile taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle oluşacak zararın da alıcı üzerinde gerçekleşeceğinin kabulü gerekmektedir. Somut olayda hasarın sebebi, birbirini doğrulayan bilirkişi raporları ile sabitleme ve istifleme hatası olarak tespit edilmiştir. Bu durumda davalı taşıyıcı CMR’nin 17/4 maddesi gereği istifleme ve ambalajlama hatasından sorumlu tutulamaz ise de, basiretli bir tacir olarak istif ve sabitlemeye nezaret görevini yerine getirmediği, bu hususta taşıma senedine çekince de koymadığı anlaşılmakla, nezaret görevinden kaynaklanan müterafık kusuru oranında hasardan sorumludur. Somut olayda davalı taşıyıcının müterafık kusur oranı %50 olarak belirlenmiş olup, kusurun diğer kısmı ise … teslim şekli nedeniyle göndericiye ait olmayıp, davacının sigortalısına aittir. Bu nedenle mahkemece davalı taşıyıcının müterafık kusuru oranında sorumluluğuna hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davacı vekilinin daha fazla kusur izafesi gerektiğine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aynı parça hem yenilenip hem tamir edilemeyeceğinden kartel, EGR grubu ve tesisatın ekspertiz raporuna mükerrer olarak yazıldığı, bu nedenle bu parçalardan birer adedinin hesaplamadan çıkarıldığı belirtilerek, hasarlı parça bedelinin 6.522,36-TL olup bu bedellerin kadri maruf olduğu, davalının %50 kusuruna isabet eden hasar 3.261,18-TL’ye 211,11-TL hasarlı motorların navlun ücreti ilavesiyle talep edilebilecek hasar bedelinin 3.472,29-TL olduğu tespit edilmiş olup, bilirkişi raporundaki tespitlerin somut olaya ve dosya kapsamındaki delillere uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin hasar bedeline yönelik olarak ileri sürdüğü istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir. Diğer yandan davalı … tarafından düzenlenen poliçede her bir hasar için 2.000-Euro tenzili muafiyet öngörülmüş olup, davalı sigortacı ancak bu tutarı aşan hasar bedelinden sorumlu tutulabilecektir. Somut olayda tespit edilen hasar bedeli ise muafiyet tutarının altında olduğundan, mahkemece davalı … şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi yerinde bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yeriinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/07/2023