Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2295 E. 2022/716 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2295
KARAR NO: 2022/716
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/09/2021
NUMARASI: 2020/396 Esas – 2021/697 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Davalının sipariş ettiği tüm malların teslim edildiğini, faturaların düzenlenerek davalıya teslim edildiğini,davalının kısmi ödemede bulunduğunu, kalan borç bakiyesinin ödenmemesi nedeniyle İcra takibi başlatıldığını fakat davalının takibe itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; Davacının düzenlediği faturaların salt alacak iddiasını ispat edemeyeceğini, faturalara konu ürünlerin teslim edilmediğini ve davacının bu hususu ispat etmesi gerektiğinden hareketle davanın reddini ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 7251 sayılı kanunla ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin yapılan değişiklik ekli ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle davacının iddiasını ispat ettiğini, bununla birlikte davalı taraf ba formları ile davacı taraf bs formlarının birbiri ile uyuştuğu anlaşılmakla, davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacı, müvekkiline ticari alım satım gereği mal teslim ettiğini iddia ettiğini ve sunduğu faturalara dayandığını, ancak sunulan faturalar davaya konu malların teslimini ispat etmeye yarayan bir delil vasıtası olmadığını, ispatlayacak belge teslim alan teslim eden kısımlarının imzalandığı sevk irsaliyesi olacakken dosya kapsamında bu belge bulunmadığını, faturalarda imza bulunmadığını,sunulan deliller arasında ispata elverişli bir belge olmadığını, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili; mahkemeye verdiği 24.09.2020 tarihli dava dilekçesi ile davalı hakkında Çorlu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyada icra takibi başlattıklarını davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini,dosyanın yetkili icra dairesinde alacağı esası mahkemeye bildireceklerini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir. Çorlu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında; icra takibinin 16.01.2020 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin 12.02.2020 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 14.02.2020 de icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği takibin durduğu;alacaklı davacı vekili tarafından 09.09.2020 tarihinde yetki itirazının kabul edilerek dosyanın 15.09.2020 tarihinde İstanbul İcra Dairesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Dosyanın intikal ettiği İstanbul … İcra Dairesi’nde takibin … esasını aldığı 16.11.2020 tarihinde yeniden düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçluya 07.04.2021de yapılamadan iade edildiği anlaşılmıştır. Yetkisiz icra müdürlüğü tarafından borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, yetkiye ve borca itiraz edilmiş ise de borçluya yetkili icra dairesi tarafından ödeme emri gönderilmeden, itirazın iptali davası açıldığı anlaşmaktadır. Yetkili icra dairesinde icra takibi yapılmış olması, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi koşuluyla itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşuludur. Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilip borçlu itiraz etmediği müddetçe itirazın iptali davası açılamaz. Çünkü itirazın iptali davasının görülmesini gerektiren geçerli bir itiraz bulunmamaktadır. Yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliğ edilmeden ,usulüne uygun bir takibe itiraz olmadan açılan davanın usulden reddi gerekirken ,ilk derece mahkemesince tahkikat tamamlanıp ,yetkili icra dairesine gönderilen takip dosyasında itiraz olup olmadığı,takibin kesinleşip kesinleşmediği incelenmeden itirazın iptali davasının karara bağlanması doğru görülmemiş; bu hususlar istinaf sebebi olarak ileri sürülmemiş ise de; kanuna açık aykırılık nedeniyle re’sen incelenerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/396 Esas – 2021/697 Karar sayılı 30/09/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Fuzulen açılan davanın REDDİNE,” Koşulları olmadığından taraflar yararına icra inkar ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Davacıdan alınması gereken 80,70-TL harcın, mahkeme veznesine yatırılan 1.067,04-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 986,34‬‬-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,” Davalı tarafça yatırılan 1.743,7‬0-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine, Davacı tarafça yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2022