Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2280 E. 2021/1998 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2280
KARAR NO: 2021/1998
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2021
NUMARASI: 2021/453 Esas – 2021/790 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili, davacıların sicilden resen terkin edilen şirkette meydana gelen yangın sonucu ölümlü iş kazası neticesinde hayatını kaybeden şirket çalışanı …’nın annesi ve ablası olduğunu,iş kazası nedeniyle davacılar tarafından Eskişehir 1.İş Mahkemesinin 2018/654 esas sayılı dosyası ile terkin edilen şirket aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, dosyanın 25.01.2021 tarihli … nolu celsesinin … nolu ara kararı uyarınca taraflarına …Ltd Şti’nin ihyası için dava açmak üzere süre verildiğini beyanla, 29/08/2016 tarihinde sicil kaydı silinerek sicilden terkin olunan … Ltd Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1-Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili ;Müdürlüğün TTK 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 34.mad hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmasının memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, davalı sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, davalının davacının açılmasına sebep olmadığından yargı gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, davalının tasfiye memuru olmasından kaynaklı yasal hasım sıfatı bulunmadığından şahsi olarak husumet yöneltilemeyeceğini,şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda davalının tasfiye memuru olarak görev almak istemediğini, ek tasfiye döneminde başkaca bir tasfiye memurunun görevlendirilmesini talep ettiklerini,usule uygun tasfiye süreci gerçekleştirdiğini beyanla, haksız davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte ise ek tasfiye kararında Eskişehir 1.İş Mahkemesinin 2018/654 esas sayılı dosyası ile süresi ile sınırlandırılmasına,müvekkili aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, terkin edilen şirket aleyhine Eskişehir 1.İş Mahkemesinin 2018/654 esas sayılı dosyasında tazminat davası açıldığı davanın hükme bağlanması için şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Ltd Şti’nin Eskişehir 1.İş Mahkemesinin 2018/654 esas sayılı dosyası ile ve bu dosyanın devamı niteliğinde olabilecek dosyalarla sınırlı olarak ihyasına, tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; Müvekkili …’ın meme kanserine yakalandığını, uzun ve eziyetli bir tedavi süreci geçirdiğini, T.c. Sağlık Bakanlığı Sbü İstanbul Dr. Sadi Konuk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi tarafından %68 oranında engelli raporu bulunduğunu, sağlık sorunları bu tasfiye memurluğu sürecini yürütmesi için elverişli olmadığını,başkaca bir tasfiye memurunun görevlendirilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Sicil kaydı incelendiğinde; İstanbul Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı …. Ltd Şti’nin 29.8.2016 tarihinde tasfiyesi sona erdiğinin tescili ile sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Davalı tasfiye memurunun ,istinaf sebebleri aleyhine yargı gideri yükletilmemesi ve sağlık nedenleriyle tasfiye memuru olarak görev yapmak istememesine ilişkindir.Yargılama sürecinde sağlık durumu ile ilgili bir belge ibraz edilmediği gibi ,istinaf aşamasında da rapor sunulduğu beyan edilmiş ise de ,istinaf dilekçesi ekinde sunulmamıştır. Tasfiyeyi eksik yaptığı anlaşılan davalının ,terkinden evvel gerçekleşen iş kazası nedeniyle şirket aleyhinde açılan davada talep edilen tazminat alacaklarının terkinden evvel doğduğu anlaşıldığından davalının tasfiyeyi tam olarak yaptığı, tüzel kişiliğin sona erdiği kabul edilemeyecektir. Açıklanan nedenlerle Eskişehir 1.İş Mahkemesinin 2018/654 esas sayılı dosyası ile ve bu dosyanın devamı niteliğinde oluşabilecek dosyalar sebebiyle sınırlı olmak üzere TTK 547/2.maddesi uyarınca ihyasına, tasfiye memurluğu görevini yapamayacak şekilde mazereti bulunduğunu belgelendirmeyen davalının tasfiye memuru olarak atanmasında,kusuruyla sebebiyet verdiği iş bu davada davacılar tarafından yapılan yargı giderini ödemekle sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmemiş,istinaf sebebleri yerinde olmayan davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacılar tarafından yapılan 67-TL istinaf yargı giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2021