Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2269 E. 2022/398 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2269
KARAR NO: 2022/398
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/258 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, müvekkili şirketin … A.Ş. tarafından SPK’na kayıtlı şekilde ihraç edilen … kodlu özel sektör borçlanma aracına 28.000.000 TL tutarında yatırımcı olduğunu, davalıların … lehine müteselsil kefil olduklarını, borçlu kefillerin …’nın pay sahipleri ve yetkilileri olduğunu, kefalet sözleşmesi uyarınca anapara ve faiz borcuna ilişkin olarak 50.250.000 TL üst sınırına kadar müteselsil kefil olduklarını, ihraç edilen anapara tutarının geri ödeme planının Tahvil Hükümlerinde kararlaştırıldığını, …a’nın Tahvil’in 2.181.506,85-TL tutarındaki dokuzuncu faiz/kuponu, 28 Haziran 2019 kesin vade tarihinde ödemediğinden ihtarname ile talep edildiğini, ödenmemesi üzerine kefillere ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, kötü niyetli itiraz üzerine takibin durduğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, davalılara ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerde bulunan mal ve alacaklarının takip tutarı olan 32.055.397,26-TL üzerinden teminatsız olarak ihtiyaten haczine, itirazın iptali ile takibin devamına,icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde yer alan iddiaların tamamen yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz koşullarından muaccel bir borcun varlığı hususunun henüz sabit olmadığı ve somut olay bakımından İİKm.257’de aranan koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili; müvekkilinin dava dışı … Şirketi tarafından ihraç edilen tahvil kapsamında, adı geçen şirkete 28.000.000 TL borç verdiğini, …’nın anapara borcunu ödemede temerrüde düştüğünü, davalıların müteselsil kefil olduğunu, mahkeme gerekçesinin talep niteliğine uygun düşmediğini, yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, resmi belge ve diğer delillerle borcun muaccel olduğunun ortaya konulduğunu, TBK 586.maddesi uyarınca asıl borçluya çekilen ihtarın sonuçsuz kalması halinde müteselsil kefile ihtar çekmek zorunda olmaksızın borçlu kefiller hakkında icra takibine girişebilmesi ve ihtiyati haciz talep edebilmesinin mümkün olduğunu, kefile ihbar veya ihtar yükümlülüğü olmadığı halde 17/04/2020 tarihinde ihtarda bulunulduğunu, kefiller aleyhine anapara alacağı tutarında ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, 27/04/2021 tarihli ara kararın kaldırılarak 32.055.397,26-TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispatı değildir. Diğer hukukî himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukukî himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukukî himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu ve Medeni Kanunun 2’nci maddesindeki sınırlamaların aşılıp aşılmadığı İİK’nın 264’üncü maddesi çerçevesinde yapılacak incelemede ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında değerlendirilerek sonuçlandırılacaktır. 6098 sayılı T.B.K.nun 583(1)maddesi hükmü uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekle tabi olduğu ve ayrıca sözleşmede kefilin sorumlu olacağı, belirli bir miktarın el yazısıyla gösterilmesi ve kefalet tarihinin gösterilmesi gerekmektedir. TBK 586/1.maddesi uyarınca kefil müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangibir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir.Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Yatırım bedeli ana parasının vadesinde ödenmediği ,asıl borçlu şirketten ihtarname ile talep edildiği , borçlu şirket tarafından ödenmemesi üzerine, müteselsil kefillere de ihtarname gönderildiği anlaşılmaktadır. Davalı müteselsil kefiller asıl borçlu şirketin ortak ve yöneticileri olup 14.12.2018 tarihinden itibaren asıl borçlunun borçlarına 50.250.000-TL’sine müteselsil kefalet vermişlerdir.Banka tarafından ibraz edilen yatırım sözleşmesi ,kefaletnameler kapsamı ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunu sağlayan belgelerdir. Muacceliyet için asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi yeterli olup,müteselsil kefillere ihtarın tebliğ edilmemesi muacceliyeti etkilememektedir. Somut olayda; alacaklı banka tarafından …’ya gönderilen Beşiktaş …Noterliğinin 24 temmuz 2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarı, …’ya ve tüm kefillere gönderilen Beşiktaş …Noterliğinin 17 nisan 2020 ve … numaralı ihtarnameleri,Merkezi Kayıt Kuruluşunun temerrüt bildirim yazısı ,ihraç belgesi ve tahvil hükümlerine dayanılarak 28.000.000-TL asıl alacak, olmak üzere 32.055.397,26-TL için ilamsız takip başlatılmıştır. Asıl borçlu şirket ödeme takvimine uymadığından asıl borçluya ihtarname tebliğ edilmiştir.24 temmuz 2019 tarihli ihtarname ile taahhüt edilen ana para ve faiz ödeme taahhüdüne uymadığı, birinci tertip anaparanın vadesi 28 eylül 2018 tarihinde gerçekleştirilmediği ,kararlaştırılan yeni vade 31 mayıs 2019 tarihinde de ödeme yapılmadığı bildirilerek 31 mart 2017 tarihinde 60 milyon TL tutarında ihraç edilmiş bulunan ..özel sektör borçlanma aracına yapılan 28 milyon -TL yatırımın anapara ve faiz tutarının ödenmesi talep edilmiş, ihtarname asıl borçluya tebliğ edilmiştir. Açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel alacağın varlığına ilişkin kanaat verici belgeler mevcut iken ;İİK 257.madde koşulları bulunmadığından istemin reddine karar verilmesi dosya kapsamına uygun görülmemiş ,davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 27/04/2021 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasına ve teminat karşılığında asıl alacak tutarı olan 32.055.397,26-TL yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/258 Esas numaralı, 27/04/2021 tarihli ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA, “32.055.397,26-TL alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden 4.808.309,58-TL teminat (nakit veya kesin-süresiz teminat mektubu) karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince davalı borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, İhtiyati haciz kararının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya üzerinden uygulanmasına, İİK’nın 261. maddesi uyarınca on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,” İhtiyati haciz isteyen/davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İhtiyati haciz isteyen/davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, Teminatın tamamlanmasına dair işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. 17/03/2022