Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2236 E. 2022/147 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2236
KARAR NO: 2022/147
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2021
NUMARASI: 2012/195 Esas 2021/89 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Temlik eden davacı vekili ; … Bankası AŞ ile … Ltd.Şti ile genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve dava dışı Şirket’e kredi kullandırıldığını, borçluların kredi borçlarını ödemede temerrüde düşmeleri üzerine kredi hesaplarının, Beyoğlu … Noterliği nin 20.07.2011 tarih … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi ile kat edilerek; kredi borcunun banka’ya ödenmesinin ve dava dışı Şirket nezdindeki 14 adet çek yaprağına karşılık depo talebinin ihtar edildiğini, dava dışı şirket ve kefiller tarafından bakiye borcun ödenmediğini, bunun üzerine, borçlular hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, takip borçlusu-davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, yapılan itirazın süresinde olmadığını, yetki itirazının yerinde olmadığını,ihtarnamenin borçluların bankaya bildirdikleri adreslerine usulüne uygun olarak gönderildiğini, itirazda bulunmadığından kat ihtarnamesi ve hesap özetinin kesinleştiğini, bu nedenle borca yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin dava dışı şirketin ortağı ve dava dışı şirketi münferiden temsile yetkili olduğunu ve bankaya kredi müracaatında bulunduğunu, sözleşmenin tamamının dosyaya ibraz edilmediğini, ibraz edilen sözleşmenin 1 ve 57 sayfasındaki şirket ve şahıs imzalarının müvekkiline ait olduğunu, kredi müracaatı sonrasında bankanın kendisine değerlendirme yapılacağının söylendiğini, bankanın kredi işlemlerini yapan memurun kredi çıkmadığını söylemesi üzerine bir daha banka ile doğrudan hiçbir ilgi ve alakasının kalmadığını, müvekkilinin esnek ticari hesap üzerinden açılan krediyi kullanmadığını, business kartın müvekkiline verilmediğini, şirket adına düzenlenen çek karnesini de almadığını, bu hususlara ilişkin belgelerin banka tarafından sunulması gerektiğini, olayın bankada çalışan ve kredi işlerini takip eden banka görevlisinin suiistimallerinden kaynaklandığını, bankanın ilgili görevlinin iş akdine son verdiğini, hesap kat ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafça davalı tarafa kullandırıldığı iddia edilen ticari kredilere ilişkin, ilgili genel kredi sözleşmesinin asıl veya onanmış örneklerinin tamamının dava dosyasına sunulamadığı, sadece 1. ve 51. Sayfalarının dava dosyasına sunulabildiği, ayrıca dava dosyasındaki kredi sözleşmesini de kapsayacak şekilde, kredinin kullanıldığı iddia olunan tarihte, bankada görevli ilgili personel hakkında İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/14 Esas sayılı dava dosyasında kamu davasının açıldığı hususları nazara alındığında, davacı tarafın, alacağının varlığını ispatlar nitelikteki genel kredi sözleşmesinin tamamının dava dosyasına sunulamaması, bu sebeple de sözleşme içeriği ile tarafların hak ve borçlarının tam olarak belirlenememesi, davalı tarafın bu yöndeki itirazları ve o dönem ilgili banka personeli hakkında usulsüz kredi kullanımından kaynaklı olarak kamu davası açılması hususları birarada değerlendirildiğinde, basiretli bir tacir gibi davranmayan davacı tarafın, ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Temlik alan davacı vekili; davalının cevap dilekçesi ile imzasını ikrar ettiğini, yine davalının şirket yetkilisi olduğunu kabul ve beyan ettiğini, genel kredi sözleşmesinin imzalandığını ve şirketin bankaya verdiği bir çok talimatla iş ve işlemler yapıldığını, davalının şirket yetkilisi olduğu şirketin işlemlerinden haberinin olmamasının kabul edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kredi kartının davalının verdiği vekalete istinaden şirket yetkilisi …’a teslim edildiğini, davalının vekaletnamenin içeriğine herhangi bir itirazda bulunmadığını, hesap ekstresinde dava dışı şirket lehine bir çok işlem yapıldığının görüleceğini, bilirkişi raporunda davalının borçlu olduğunun açıkça tespit edildiğini, banka çalışanı aleyhine açılan dava ile bu dava arasında illiyet bağının bulunmadığını, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafça dava dışı şirkete kullandırıldığı iddia olunan kredinin ,tahsis edilen kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe itirazın iptali davasına ilişkindir. Davaya konu olay da dahil olmak üzere davacı temlik eden banka ve bir kısım müşteriler tarafından yapılan şikayet üzerine; olay tarihinde banka portföy yöneticisi olan … ve diğer şüpheliler hakkında İstanbul 8 Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/1 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı yargılamanın halen devam ettiği yapılan yazışmalardan anlaşılmaktadır.Mahkemece davanın açıldığı tarihten sonra pek çok kez ceza dava dosyasının istenildiği ,Ağır Ceza Mahkemesince gönderilmediği,bu sebeble ilk derece mahkemesi tarafından incelenmediği sonuçta sözleşmenin tamamının ibraz edilmediği ,hükümlerin belirlenmediği ceza davası da açıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Kararı veren mahkeme ile ceza yargılamasının yapıldığı mahkeme aynı Adliyede olduğu gibi ,Uyap sistemi üzerinden dosyaların aslı getirtilmeden incelenmesi de mümkün bulunmaktadır.Uzun süreler derdest ceza dava dosyasının gönderilmesi için müzekkere yazılarak yetinilmesi , ceza dava dosyasına suç delili olarak sunulan genel kredi sözleşmesinin aslının yargılama süresince ceza dava dosyasında bulunması nedeniyle davacı tarafça sunulamayacağı gözetilmeden davanın reddine gerekçe yapılması yerinde görülmemiştir. Dosyada, ceza yargılaması ile ilgili tek evrak olan Fezlekede davalı şirket yetkilisi tarafından kredi sözleşmesi imzalandığı, ancak kredinin bir başka şirkete kullandırıldığından bahisle banka görevlisi ve diğer şüpheliler hakkında dava açıldığı anlaşılmaktadır. Esasen davalı genel kredi sözleşmesini imzaladığını cevap dilekçesinde de kabul etmiş ,ancak krediyi kullanmadığını,kredi kartını teslim almadığını savunmuştur. Davacı temlik eden banka müşteki sıfatıyla banka personeli hakkında suç duyurusunda bulunmuş ,davaya esas maddi olay ,davalı personelinin yargılanmasına neden olan fezlekede suç sayılan eylemler arasında sayılmıştır. Fezleke de ,davalının imzaladığı genel kredi sözleşmesinde kredinin bir başka şirkete kullandırıldığının yansımış olması karşısında davalının müteselsil kefalet verdiği kredinin asıl borçluya kullandırılıp kullandırılmadığı ,kredi kartını teslim alıp almadığı sonuç olarak davalının borçtan sorumlu tutulup tutulamayacağının belirlenmesi davanın çözümü için zorunlu olup,ceza mahkemesinde yapılan yargılamanın da takip edilmesi suretiyle belirlenecektir.Genel kredi sözleşmesinde ki imza inkar edilmediğinden mahkeme için sözleşme aslı gerekmediği ,bir suretinin dosyaya konulması yeterlidir. Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, mahkumiyet kararı ve tespit edilen maddi olgular ile bağlı olup; Ceza yargılamasında davaya konu kredi borcu ile ilgili yapılan usulsüz işlemlerle ilgili alınmış bilirkişi raporu var ise istenmesi, dava konusu ile ilgili bir tesbit bulunup bulunmadığı, şüphelilerin davaya konu kredi bakımından ne şekilde beyanda bulundukları belirlenip değerlendirilerek bir sonuca varılması, gerektiğin de sonuçlanmasının beklenmesi gerekmektedir. Dosya mevcudunda hükme tesir edecek delillerin toplanıp değerlendirilmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulune ilişkin hükmün HMK 353/1-a-6 gereği kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2021 Tarih 2012/195 Esas 2021/89 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/02/2022