Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2221 E. 2022/360 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2221
KARAR NO: 2022/360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2021
NUMARASI: 2019/936 Esas 2021/893 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/03/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Müvekkilinin davalıdan olan 11.660.11-TL alacağı hakkında Bakırköy … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını ve bu takibe karşı davalı vekilinin itiraz ettiğini ve takibin icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, müvekkilinin davalı firmaya vermiş olduğu servis hizmetine karşı davalı adına fatura kestiğini ve bu fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini belirterek borçlunun haksız olan itirazının iptaline ve takibin 11.660.11-TL üzerinden devamına, % 20 icra inkar tazminatı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının dosyaya sunduğu faturaları kabul etmediklerini, müvekkil şirket ile … A.Ş. arasında çalışanlarının taşımacılığı kapsamında anlaşma sağlandığını, alt taşeron olarak da davacı ile sözleşme ile anlaşma sağlandığını, ancak yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla davacının uhdesinde çalışan ve alt taşeron olarak hizmet veren şahısların SGK hizmet dökümleri ve vergi borçlarını talep ettiklerinde herhangi bir bilgi vermeden ihtar çekmeden işi bırakıp gittiklerini, bu nedenle müvekkili şirketin hizmet verdiği kurum nezdinde zor duruma düştüğünü, yeni bir hizmet aracı bulunana kadar çalışanlar taksiyle işe bırakıldığını ve günlük 1.000-TL civarında masraf yapıldığını, kurum ile müvekkili arasında yapılan anlaşmadaki cezai şart gereği ayrıca tazminat ödeme zorunda kalındığını belirterek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, fatura teslim olgusunun artık ispatının gerekmeyeceği, davalının, davacının alacak iddiasına karşılık defterlerini incelemeye esas olacak şekilde dosyaya sunması gerektiği, fakat ispat hukuku açısından bu yükümlülüğü yerine getirmediği, davacının alacağını kendi ticari defterleri ile ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, % 20 oranında icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; Müvekkilinin defterlerinin kapsamlı olması nedeniyle yerinde inceleme talep edilmesine rağmen müvekkilinin defterlerinin incelenmeden hüküm kurulduğunu, bahse konu faturaların kapalı fatura olduğunu ve faturaların kapalı olmasının ödendiğine karine teşkil ettiğini, davacıdan alt taşeron olarak hizmet veren şahısların SGK dökümlerinin ve vergi borçlarını talep ettiklerini, bunun üzerine davacının herhangi bir bilgi vermeden işi bıraktığını, bu nedenle müvekkili tarafından taksi masrafları yapılması nedeniyle müvekkilinin zarar gördüğünü,davacının arabuluculuğa müracaat etmeden dava açtığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı tarafından davalı tarafa verilen taşıma hizmeti nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin tahsili talep edilmekte olup, davalı tarafça borcun bulunmadığı gerekçesiyle takibe itiraz edilmiş, davaya cevabında ise davalının işi nedensiz olarak bıraktığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle davacının ticari defterlerine üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlık zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında 01/01/2018-31/12/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere akdedilen “Servis Aracı Sözleşmesi” ile davalı şirket tarafından üstlenilen personel taşıma işi davacıya taşere edilmiştir. Davacı tarafından 31/01/2018 tarihli 1.657-TL bedelli, 28/02/2018 tarihli 3.013,31-TL bedelli, 31/03/2018 tarihli 3.314,64-TL bedelli, 30/04/2018 tarihli 3.088,63-TL bedelli faturalardan kaynaklı alacak talep edilmektedir. Bahse konu faturaların incelenmesinde altının davacı tarafından kaşelenerek imzalandığı ve kapalı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Kapalı fatura borcun ödendiğine karine teşkil etmekte ise de davalı tarafından, yargılama aşamasında işin davacı tarafından nedensiz olarak bırakılmasından dolayı zor duruma düşmeleri ve zarara uğramaları gerekçe gösterilerek davanın reddini savunulmuş, fatura bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Mahkemece, davacının işletme defteri üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda 11.679,98-TL bedelli faturalara karşılık davalı tarafından yapılan 11.648,49-TL ödeme tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından müvekkili ile davalı arasındaki ilişkinin ödemelerin faturaların düzenlenmesinden en az 3 ay sonra yapılmak üzere devam ettirildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılından itibaren bu şekilde işlediği, bahse konu ödemelerin daha önceki faturalara ilişkin olduğu ileri sürülmüş, davalıya ait olduğu belirtilen cari hesap ekstresi ibraz edilmiştir. Davalıya ait olduğu belirtilen cari hesap ekstresinde taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının alacaklı göründüğü bilirkişi raporunda da belirtilmiş olup, davalı tarafından bu tespite karşı çıkılmamıştır. Bu durumda davacının iddialarının doğrulandığını kabul etmek gerekir. Yargılama aşamasında ileri sürülen savunma sebeplerinden farklı olarak daha önce ileri sürülmeyen ödeme itirazına dayalı istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 796,50-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 199,12-TL harcın mahsubu ile bakiye 597,38-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/03/2022