Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2191 E. 2022/83 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2191
KARAR NO: 2022/83
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2021
NUMARASI: 2019/556 Esas – 2021/837 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkillinin gayrimenkul alımı amacıyla internet bankacılığından … Bankası hesabından 27.10.2016 tarihinde 80.000-TL davalı şirketin … nolu ibanına EFT yaptıklarını, 28.10.2016 tarihinde aynı şekilde 82.500-TL EFT yaptıklarını, davalı şirketin taşınmaz vermediği gibi parayı da iade etmediğini, borçlu davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında yaptığı itirazın iptalini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketin akaryakıt istasyonu olarak faaliyet göstermekte olup davacıyla taşınmaz alım satım ilişkilerinin görüşmesi dahi yapılmadığını, huzurdaki davanın hiçbir yasal dayanağı olmayıp müvekkili şirketin dolandırılmasının amaçlandığını, davacının dava dilekçesi ile belirttiği yemin teklifini kabul etmeleri itibariyle davacı yana yemin metnini hazırlayarak dosyaya sunması için muhtıra çıkarılmasını, davacının tanık dinletme talebinin reddini, tamamı yalan beyandan ibaret davanın reddi ile davacı yanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının, gayrimenkul alımı için davalı şirket hesabına gönderdiği 162.500- TL tutarlı bedelin taşınmazın satış işleminin gerçekleşmediği kanaatine varıldığını, davacının dava konusu edilen tutarları davalıya gayrimenkul satışına istinaden yatırdığını, taraflar arasında nakit gönderilmesi gereken başkaca bir ticari ilişkinin bulunmadığını, taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, davalıya paranın gönderildiği tarih belli olduğunu, buna göre temerrüt faizi tutarı 39.527,26-TL olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ile takibin 202.027,26.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacının yemin teklifinde bulunduğu ve tarafımızca iş bu yemin teklifinin kabul edildiği hususunun sabit olduğu, havale ve EFT’nin hukuki niteliği itibari ile yasal karinenin aksinin yazılı belge ile ispat edilmesi gereğini ve davalının gayrimenkul alımı iddiasının yalan beyan olduğunu,dosyada mübrez kök ve ek raporlardadavacının ispat külfetini yerine getiremediği hususlarının tespit edildiğini, müvekkil şirketin cari oluşturmamış olmasının davacının uydurma hikayesinin kabulü anlamına gelmeyeceğini,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Elde ki dava; davacının, gayrimenkul alımı için davalı şirket hesabına gönderdiğini ileri sürdüğü 162.500-TLnin satış işleminin gerçekleşmediği iddiası ile ödenen bedelin iadesi için davalı aleyhine başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 114-(1)-c) maddesi uyarınca; görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. HMK. 1 maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığı, davanın her aşamasında re’sen araştırılır. Dava şartının bulunmaması halinde, HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca; davanın usulden reddine, karar verilir. Somut olayda ;davacı tarafından davalıya iki adet EFT ile 162.500-TL bedel havale edilmiş olup havalelerde açıklama bulunmamaktadır.Davacı tarafından havalelerin sebebinin gayrımenkul alımı olduğu beyan edilse de ; alınacak gayrımenkulün niteliği açıklanmamış ,bir sözleşme de ibraz edilmemiştir.Davacı tacir olduğunu ,paranın ticari işletmesi nedeniyle gönderildiğini ileri sürmemiştir.Satılan gayrımenkulün belirtilmediği dikkate alındığında davanın ticari bir dava olmadığı gibi ,tüketici mahkemesini görevli kılacak bir tüketici işleminin de söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür.Havale TBK da düzenlendiğinden mutlak ticari dava sözkonusu değildir.Ancak davanın her iki yanı tacir ve işin de ticari işletmesiyle ilgili bulunmasına göre nispi ticari dava sözkonusu olabilecektir.Anlatılanlara göre ;davaya genel hükümler çerçevesinde bakmakla asliye hukuk mahkemelerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ,davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi”ne gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/556 Esas – 2021/837 Karar sayılı 05/10/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın, 6100 sayılı HMKnun 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, Kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, 6100 sayılı HMK.’nın 20.maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına” Dairemiz gerekçeli kararının taraflara tebliği sağlanmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022