Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2160
KARAR NO: 2021/1920
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/343 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP VE SÜREÇ: İhtiyati tedbir talep edenler vekili; davalılardan …’ın murisi müteveffa …’ın davacı …’ın kardeşi olup, …’ın %60 hissesine sahip bulunduğu … AŞ’nin davalı … AŞ nezdinde sahibi bulunduğu hisselerden 9780 adedinin … üzerinde gösterilmesini kabul ettiğini, 25.07.994 tarihli inançlı devir sözleşmesiyle bu payların …’a devredilerek şirket pay defterine işlendiğini, ortada gerçek bir devir iradesi bulunmadığından devir bedeli ödenmediğini, sonradan …’ın hisselerin iadesini talep etmesine rağmen …’ın iadeye yanaşmadığını, bunun üzerine hisselerin tescili istemiyle açılan davada Kadıköy 3. ATM’nin 2016/21 esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini, en son Yargıtay HGK tarafından verilen bozma kararı sonrasında mahkemece davanın … bakımından kısmen kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı şirket tarafından pay sahibi olan davacılar çağrılmaksızın 12.04.2019 tarihli çağrısız genel kurul toplantısı yapıldığını, anılan toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, davacıların 29.04.2019 tarihli ihtarnamesi üzerine davacılara ait hisselerin … AŞ pay defterine işlendiğini, davalı şirketin 10.07.2019 tarihli olağanüstü genel kurulunda davacılar adına tescili gereken 234.150 adet bedelsiz payın … üzerinde bırakılarak … lehine intifa hakkı tesis edildiğini, 05.08.2019 tarihli genel kurulda ise şirket sermayesinin artırılmasına karar verildiğini,davacılara ait paylar nedeniyle ortaya çıkan bedelsiz payların da davacılara ait olduğunu, davalı …’ın müvekkillerine ait rüçhan hakkını haksız olarak kullandığını, esas sözleşmede bulunan ön alım hakkının davacılara kullandırılmamak amacıyla davacılar davet edilmeden gerçekleştirilen çağrısız genel kurulda alınan karar ile ortadan kaldırılmasının yok hükmünde olduğunu belirterek, … AŞ’nin … adına kayıtlı gözüken 57.331.250 adet hisse üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 14/02/2020 tarihli ara kararı ile; tedbir talebine konu, davalı … adına kayıtlı olan 57.331.250 adet payın, davacının taleplerinden ön alım hakkı isteminin konusunu oluşturduğundan uyuşmazlık konusunu oluşturduğu,telafisi imkansız zararların doğmasını engellemek adına davalı …’un … A.Ş.’de adına kayıtlı 57.331.250 adet hissesi üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde takdiren dava değerinin %15’i oranında teminat sunulduğunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Mahkemece 06.05.2020 tarihli ara karar ile; davalılar … A.Ş. ile … vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne, tedbir konulmasını talep ettikleri 57.331.250 adet hissenin nasıl hesaplandığına dair tabloda yer alan rakamlar dikkate alınarak hesaplama yapıldığında, taleplerine konu hisse adedinin 57.151.250 adet olduğu, ayrıca davalı … tarafından 10.07.2019 tarihinde diğer davalı …’a devredilen hisse adedinin 57.151.250 olduğu da dikkate alındığında,hisse adedinde hesap hatası yapıldığı, ihtiyati tedbir kararının “davalı …’un … A.Ş’de adına kayıtlı 57.151.250 adet hissesi üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde dava değerinin %15’i oranında teminat sunulduğunda ihtiyati tedbir konulmasına” şeklinde değiştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece 14.10.2020 tarihli ara karar ile; dosyanın geldiği aşama itibariyle herhangi bir değişiklik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı … vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir. Davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine; Dairemizin 2020/1477 Esas – 2021/1167 Karar 14/07/2021 tarihli kararı ile; Hisselerin davalı …’a satışı aşamasında alınan genel kurul kararı ile şirket ana sözleşmesinin önalım hakkına ilişkin 6. maddesinin değiştirildiği ve genel kurul kararının iptali davasının devam ettiği anlaşıldığını, bu mahkemece yapılacak inceleme neticesinde ana sözleşme değişikliğinin iptal edilip edilmeyeceği belirleneceğini, dolayısıyla dava konusu edilen hisselere ilişkin hukuki durum bu kadar belirsiz iken “yaklaşık ispatın” sağlandığını kabul etmek mümkün olmadığına, Kök davada; dava tarihine kadar olan bedelsiz sermaye artırımları neticesi oluşan hisselerin iadesine karar verilmiş davacılar adına tescil edilmiş ,2005 dava tarihinden sonra yapılan bedelsiz sermaye artırımları neticesi 234.150 hisseye tedbir konulmuş, bedelli sermaye artırımlarından dolayı rüçhan hakkı bulunup bulunmadığı, davalı …’a satış tarihinde önalım hakkını kullanıp kullanamayacaklarına ilişkin bir belirleme yapılamadığı halde yaklaşık ispatın sağlandığı kabul edilmesi dosya kapsamına uygun olmadığı, bu nedenlerle; davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin 06.05.2020 ve 14.10.2020 tarihli ara kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
TALEP: Davacılar vekili 13/10/2021 tarihli talep dilekçesinde; İstanbul BAMnce verilen kararın yaklaşık ispatın sağlanmadığı gerekçesi ile verildiğinin açık olduğunu, ancak karar tarihinden sonra dosyanın geldiği aşama dikkate alındığında yaklaşık ispatın son sunulan bilirkişi raporuyla sağlanmış olduğunu, rapor doğrultusunda ihtiyati tedbirin verilmesi için yaklaşık ispatın üzerinde bir delil durumu ispatlandığını, davalılardan … şirketinin hukuka aykırı olarak sahip olduğu 742.602.080 adet hissesi nizalı olduğundan bu miktar hisse üzerine tedbir konulmasını, davalı … firması pay defterine işlenmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacılara ait ancak … üzerinde kayıtlı bulunan bu hisseler üzerinde davalıdır şerhinin pay defterine şerh edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece; davacılar vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde 08/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile ihtiyati tedbirin verilmesi için yaklaşık ispatın üzerinde bir delil durumunun ispatlandığı iddiasıyla yeniden talepte bulunmuş ise de; 17/03/2021 tarihli ara karar ile dava konusu edilen şirket hisselerinin gerçek değerinin tespiti amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verildiği, dolayısıyla 08/07/2021 tarihli bilirkişi raporunun salt harca esas dava değerini belirlemeye yönelik olduğu ve davanın esasına ilişkin bir değerlendirmenin yapılmadığı göz önüne alındığında henüz yaklaşık ispattan söz etmenin mümkün olmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 14/07/2021 tarihli 2020/1477 E. 2021/1167 K. Sayılı kesin nitelikteki kararındaki açıklamalar da dikkate alınarak davacılar vekilinin bir kısım hisselere yönelik ihtiyati tedbir veya davalıdır şerhi konulmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili; dosyaya sunulan rapordan davalıların el ve işbirliği içinde müvekkillerinin hisselerini teslim etmeyerek elinde bulundurdukları ve tüm semerelerinden yararlandıklarını, Davalı …’un şirketi devraldığında fahiş miktarda sermaye artışına giderek hisse oranını azaltmaya çalıştığını,ara kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, somut olayda yaklaşık ispatının ötesinde tam ispat ölçüsünde kanıtlandığını, dava konusu hisselerin davacılara ait olduğunu,14.10.2021 tarihli ara kararın kaldırılarak, hisselere tedbir konulmasını aksihalde pay defterleri üzerinde “Davalılardan … firması adına hukuka aykırı olarak bulunan hisseler üzerinde Davalıdır Şerhinin” işlenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, mahkeme kararıyla davacılara iadesine karar verilen anonim şirket hisseleri nedeniyle, dava tarihinden sonra bedelsiz sermaye artırımı sonucu elde edilen hisseler ile kök paya bağlı rüçhan hakkından kaynaklanan hisseler bulunduğu ,önalım hakkının kullanıldığı beyan edilerek adlarına kayıt edilmesi gereken hisseler bulunduğu iddiasıyla açılan davada, şirket hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulması, aksi kanaate ise Davalı … pay defterleri üzerinde “Davalılardan … firması adına hukuka aykırı olarak bulunan hisseler üzerinde Davalıdır Şerhinin” işlenmesine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Dairemizin 2020/1477 Esas – 2021/1167 Karar 14/07/2021 tarihli kararı ile yaklaşık ispatın sağlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili ilk derece mahkemesince alınan raporun yaklaşık ispatı sağladığını ileri sürmektedir. Alınan bilirkişi raporunun dava konusu şirket hisselerinin gerçek değerinin tespitine ilişkin olduğu, davanın esasına ilişkin bir değerlendirmenin yapılamadığı, yaklaşık ispatın sağlanamadığı hususunda varılan kanaati değiştirecek delil değerlendirmesi yapılamadığı sonucuna varılmakla , ilk derece mahkemesinin talebin reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021