Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2152 E. 2022/72 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2152
KARAR NO: 2022/72
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/06/2021
NUMARASI: 2018/929 Esas – 2021/514 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı … Anonim Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işlemi, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri”nden sorumlu tutulamayacağını, açıklanan nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tüzel kişilerin sicilinden silinmesi tüzel kişiliğini maddi anlamda sona erdirmeyip, tüzel kişiliğin sona erebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekliliği ve yine TTK Geçici Madde 7’deki her ne kadar ilgililerin dava açma süresi 5 yıl ile sınırlandırmışsa da yine aynı maddede, terkin edilen şirketlere ait menkul ve gayrimenkullerin hazineye intikal süresinin 10 yıl olarak belirlemesi dikkate alındığında bu beş yıllık sürenin somut olayda ihyaya engel teşkil etmeyeceğini, şirketin ihyasına karar vermek gerekmekle birlikte, şirket tasfiye sonucunda terkin edildiğinden ek tasfiye sıfatıyla ne de tasfiye halinde iken resen terkin edilmemiş olduğundan tasfiye halinde sıfatıyla ihyası mümkün olmayıp, ancak sadece ihyasına karar verilmesi gerektiği, tasfiye hususunun şirketin ortaklarının yetkisinde olduğu gerekçesiyle şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkili sicilin, dava konusu işlemi hukuka uygun olduğu hâlde, davanın kabulüne karar verilmesi; müvekkili aleyhine yargı gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu,kararın hüküm kısmındaki tereddütlü ifadenin açıklığa kavuşturulması gerekliliğini ve söz konusu karar açıklığa kavuşturulduktan sonra kararda dava konusu şirketin tamamen açılmasına ilişkin bir karar verildiği sonucuna ulaşılırsa da; bu şekilde sermayeden münfesih şirketlerin ticari hayata geri dönecek şekilde kaydının açılmasına karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacının derdest dava dosyası bulunduğuna dair sicil kayıtlarına intikal eden hiçbir bildirimi bulunmamasına ve zaten, dava konusu şirketin ihyası karar verilmesine neden olan davanın da, şirketin kaydı silindikten sonra açılmasına rağmen bu husus değerlendirilmeden karar verilmesi ,mevcut davaya rağmen sicile bildirimde bulunmayarak ve şirketin re’sen terkin kapsamına alınması ile bu sürecin durdurulmasına ilişkin hiçbir şey yapmayan şirket yetkililerinin değil de müvekkili aleyhine yargı giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkeme kararındaki tereddütün giderilmesi gerektiğini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyasına ilişkindir. TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler. TTK’nın Geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre ise, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. Türk Ticaret Kanunu’nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektedir. Terkin işlemi TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca yapılsa da münfesih şirkete ihya kararı ile birlikte tasfiye memuru atanması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; davacının yargı gideri ile sorumlu olduğu, tasfiye memuru atanması gerektiği sonucuna varılmıştır. İlk derece mahkemesince,yapılan hata/eksiklik nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, şirket tüzel kişiliğinin ihyasına, davacının yargı giderinden sorumlu tutulmasına, Davacı …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/929 Esas – 2021/514 Karar sayılı 10/06/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen … Anonim Şti.’nin TTK 547.maddesi gereğince göre tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ihya kararının tescil ve ilanına, Davacı …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 80,70-TL karar harcından, peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansının yatıran tarafa iadesine,” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının yatıran tarafa iadesine, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 56,05-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022