Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2129 E. 2021/1890 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2129
KARAR NO: 2021/1890
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2020/696 Esas 2021/459 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Müvekkili ile davalının aralarında anlaşarak … Ltd.Şti’ni kurduklarını, müvekkilinin yaptığı iş gereği, antika eşyalardan anlamadığını, antika eşya alınması ve satılması için davalıya 20.02.2020 tarihinde 57.500-TL, 17.02.2020 tarihinde 100.000-TLyi banka havalesi ile davalıya gönderdiğini, davalının eşya alımı gerçekleştirmediği gibi buna ilişkin olarak bilgi ve belge de sunmadığını,müvekkilinin şirket hisselerini davalıya devir ettiğini, bu sebeple davalıya keşide ettiği ihtarname ile şirketin hisselerine ilişkin haklarının da ayrıca saklı kaldığı ihtar edildiğini, davalının böyle bir borcu olmadığını şirket paylarının da ayrıca eşit olarak paylaşıldığını bildirildiğini,alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalının itiraz ederek takibi durdurduğundan yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ;davacının müvekkilinden bir alacağı bulunmadığını, müvekkilinin hesabına havale edilen tutarların havalesinin hukuki nedeni konusundaki davacı iddiaları doğru olmadığını,davacının iddia ettiği gibi müvekkili tarafından antika eşya alınması için değil, davacının müvekkiline olan nakit borcunun ödenmesi amacı ile yapıldığını, davacının başka bir hukuki nedenle yapıldığını iddia ediyorsa bu iddiasını ispatlaması gerektiğini,fiili durumun ve yasal karinenin aksini iddia eden davacının bu iddiasını ispat yükü altında olduğu gibi; bahse konu havalelerin miktarı itibariyle HMK nun 288/1 maddesi maddesi uyarınca iddia ettiği hukuki nedeni senetle ispat mecburiyetinde olduğunu , davacının şirketteki payını, pay bedelini almak suretiyle devrederek 30/06/2020 tarihinde ayrıldığını ve ayrıldıktan yaklaşık 10 gün sonra ortaya attığı iddianın gerçek dışı olduğundan davanın reddine, kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın, davacı tarafın ortak iş yapmak savıyla davalı tarafa gönderdiği paraların taraflar arasında anlaşmazlık çıktığı iddiasıyla davacı tarafça iadesi istemine ilişkin olup; paraların gönderildiği banka dekontlarının açıklama kısmında davacı tarafın savını ispat edecek herhangi bir ibare bulunmadığı, davacı tarafın iddialarını ancak yazılı belgeyle ispat edebileceği ve iddialarını ispat edecek yazılı bir belge sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine,koşulları olmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı yanın HMK 201.maddeyi dayanak gösterdiğini, tanık dinletilmesine muvafakat etmediğini, aralarında ticari iş karinesi olduğunu, kendisine borcunun ödendiğini iddia eden tarafın bu iddiasını bir borç belgesi veya yazılı bir belge ile ispatlaması gerektiğini, ticari iş karinesinin davalının iddiası ile şahsi borç ilişkisine dönüştürüldüğünü, bu anlamda görevsizlik kararı verilmesi ve alt ilişkinin irdelenmesi gerektiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili; davacı ve davalının bir limited şirket kurduklarını, şirketin antika işleriyle iştigal edeceğini, antika eşya alımı için davacıya 2 adet havale ile 157.500-TL gönderdiğini, bir taşınmazını şirkete özgülediğini, daha sonra aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle hisselerini karşı yana devrettiğini, mal alımı için gönderilen 157.500-TL’nin ise mal alımında kullanılmadığını, iade edilmediğini, havale bedellerinin iadesi için başlattığı icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ise gönderilen paranın şahsi borç ödemesi olduğunu, tarafların birlikte şirket kurduğunu, ancak arada anlaşmazlık çıkınca davalının hisselerini davacının bir yakınına devrettiğini, hisse bedelini de ayrıldığında aldığını savunmuştur. Tarafların eşit hisselerle bir şirket kurdukları davacının 30/06/2020 tarihinde hisselerini …’a devredildiği hisse devir sözleşmesinde hisse devir bedelini nakden ve tamamen ödediği yazılıdır. Buna göre davanın taraflarının şirket ortakları olup uyuşmazlığın bir ortak tarafından diğer ortağa gönderilen havale nedeniyle çıktığı anlaşılmakla; ortaklar arasındaki uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesince bakılıp görülmesinde hukuka aykırılık yoktur. Somut olayda;davacının yaptığı havalenin şirkete mal alımı yapılması için gönderildiğini,davalı tarafından iadesi yapılması gerektiğine yönelik iddialarını HMK 200 vd.maddeleri hükmü gereği yazılı delillerle ispatı gerekir. Havalelerde herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Yasal karine mevcut borcun ödenmesine ilişkindir.Tanıkla ispatı mümkün olmayan bir konuda tanık dinlenmesine davalının muvafakati olmadığı anlaşılmakla tanık deliline başvurulamayacaktır. Açıklanan nedenlerle,davacının karinenin aksini havale tutarının şirkete mal alımı için gönderildiğini,iadesi gerektiğini yazılı delil ile ispatlayamadığı,yemin deliline dayanılmış mahkemece hatırlatılmamış ise de bu hususun istinafda ileri sürülmediği anlaşılmakla istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.681,17-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.621,87‬-TL harcın davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.16/12/2021