Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/212 E. 2021/183 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/212
KARAR NO : 2021/183
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2020
NUMARASI: 2020/101 Esas-2020/529 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; … Tic. Ve San.Limited Şirketi’nin 14/10/2010 tarihinde fesih ve tasfiyesi ile şirket ortaklarından …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, 4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun 235/4. Maddesi uyarınca Gabze Gümrük Müdürlüğü’nce 11/09/2018 tarihli ceza kararı ile … Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi’nin %68 hisseli ortağı …’ya tebliğ edildiğini, … tarafından ödeme emrinin iptali istemiyle Kocaeli 1. Vergi Mahkemesi’nin 2019/634 Esas sayılı davası açıldığını, şirketin terkini nedeniyle yasal işlemlere devam edilemediği, 28/11/2013 tarihinde şirketin tasfiye sürecinin sona erdiğini, … sicil numaralı Tasfiye Halinde ….ltd.şti.’nin ihyası ile yeniden tesciline, tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1-Davalı tasfiye memuru … vekili; ticaret sicilden silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya yoluna gidilebileceğini, …Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi’nin 14/10/2010 tarihinde şirketin tasfiye sürecine başlandığını ilan etmişken idari para cezasına konu fiilin üzerinden 10 yıldan fazla süre geçmiş olduğunun izahtan vares olduğunu, davacı idarece hukuki varlığı sona ermiş şirket için ödeme emri düzenlenemediğinden müvekkili adına düzenlenmişse de, şirket nezdinde kesinleştirilmemiş bir cezanın müvekkilinden talep edilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığından ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, talep edilen idari para cezasının zamanaşımına uğradığını belirterek, müvekkili aleyhine yargı giderine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek, müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.2-Davalı … Sicil Müdürlüğü’ne, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, resen terkin edilen şirketin derdest dava dosyalarının mevcut bulunduğu ve bu haliyle tasfiyenin tamamlanmış olduğundan bahsedilemeyeceği, bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin yeniden ihyasının gerektiği ve davacının hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili; şirketin tasfiye sürecinin sona ererek hukuki varlığının ortadan kalkmasının üzerinden 7 sene geçmiş olduğundan davacı idarece açılan davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sora açıldığını, dava zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, idari para cezalarının 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince, 10 yılık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, zamanaşımı süresinin, fiilin işlendiği tarihten itibaren başladığını, davacı idarece hukuki varlığı sona ermiş şirket için ödeme emri düzenlenemediğinden müvekkili adına düzenlenmişse de, şirket nezdinde kesinleştirilmemiş bir cezanın müvekkilinden talep edilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığından ödeme emrinin iptaline karar verildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp, bu durumda bundan zarar görenler şirketin ihyasını talep etme hakkına sahip bulunmaktadır.Dava dilekçesi ekinde sunulan soruşturma raporunun incelenmesinde ;2007 -2010 yılları arasında terkin edilen şirket tarafından ithal edilen araçlara ilişkin olarak 725.000-euro eksik kıymet beyanda bulunulduğu ,şirket yetkilileri hakkında yasal işlemlerin yapılması ve 4454 sayılı gümrük kanunu 235.maddesinin 4.fıkrasının uygulanması gerektiği hususları belirlenmiş ve terkin edilen şirket araçları hakkında mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı ve itiraz süreçlerinin mevcut olduğu 27.3.2019 tarihli ek tahakkuk ,itiraz ,yargı kararlarından anlaşıldığı,şirket bakımından kesinleşmeyen ceza nedeniyle şirket yetkilileri için de işlem yapılamadığı anlaşımaktadır. Ticaret sicil kaydının incelenmesinde 216013-0 sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde …Tic.ve San.Ltd Şti’nin son tescilini 22/11/2013 tarihinde yaptırdığı, şirketin 30/09/2010 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 07/10/2010 tarihinde tescil edildiği, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 22/11/2013 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği, ortaklar kurulu kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı …’nın seçildiği, davacının,terkin edilen şirket yönünden yapılacak idari işlemler nedeniyle elde ki davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu , terkin edilen şirketin yaptığı işlemlerin bu davanın konusunu teşkil etmediği ,terkinden evvel şirket tarafından yapılan ithalat ve gümrük işlemlerinden kaynaklanan yasal işlemlerin tamamlanması için tüzel kişiliğin ihyası gerekmektedir.Davalı tasfiye memurunun savunmalarının esas takip ve davalarda incelenebilecek nitelikte olduğu gözetilerek, mahkemenin idari işlemlerin tamamlanması için tüzel kişiliğin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin hükmüne yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiş davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından tasfiye memuru vekili tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalı tasfiye memurundan alınarak hazineye gelir kaydına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/02/2021