Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2103 E. 2022/778 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2103
KARAR NO: 2022/778
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2021
NUMARASI: 2021/328 Esas 2021/477 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasında 2016 yılında yapılan görüşme neticesinde … tır dorsesinin müvekkili şirkete devri ve devir karşılığındaki bedelin müvekkili tarafından davalıya ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, anlaşma kapsamında müvekkilinin ödemeyi yapmasına rağmen davalı tarafından devrin gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1618 D.İş. Sayılı dosyası üzerinden alınan ihtiyati haciz kararına dayanarak İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, müvekkiline % 20 oranında icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının yerleşim yeri adresinin Silopi/Şırnak, davalının adresinin ise “Bulanık/MUŞ” olduğu, yine davaya konu çekin düzenleme yerinin Cizre muhatabın yerleşim yerinin Cizre ve keşidecinin yerleşim yerinin ise Şırnak olduğu, buna göre ilgili adreslerin yargı çerçevesinde bulunmadığı, ayrıca İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadığı, takip borçlusu tarafça süresinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş olduğundan eldeki itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili bir icra müdürlüğünde takip yapılmasının ön koşul olduğu, yetkili icra dairesinde icra takibi başlatılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalı lehine vekalet ücreti takdirine ve davacının arabuluculuk ücretinden sorumluluğuna karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hem asıl dosyada hem de tefrik edilen dosyada davalı vekili tarafından vekaletname sunulmadığını, davalı vekili olarak dosyaya kaydedilen vekilin sehven kaydedilmiş olabileceğini, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, ayrıca davanın usulden reddine karar verildiğini, arabuluculuk ücretinin ancak haksız çıkan taraftan alınabileceğini, davanın esasına girilmeden kimin haksız olduğunun anlaşılamayacağını, mahkemece esasa girilmeden usul nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden arabuluculuk ücretinin bu aşamada müvekkili aleyhine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili tarafından İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/679 Esas sayılı dosyasında, davalı … aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine davalının yetkiye ve borca itirazının iptali istemi ile açılan davada 25/11/2020 tarihli 2020/726 sayılı kararla, dosyanın İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/507 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/507 Esas sayılı dosyasında, davacı … tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası nedeniyle davalı …Ltd. Şti’ye borçlu olmadığının tespiti istemi ile dava açılmıştır. Birleştirme kararında sonra İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/507 Esas sayılı dava dosyasında devam eden yargılamada, 16/01/2020 tarihinde asıl ve birleşen dava dosyalarının ön inceleme duruşması birlikte yapılmış olup, asıl dosyada davacı birleşen dosyada davalı şirket vekili tarafından bu sıfatla beyanda bulunulmuştur. Sonrasında ise 02/06/2021 tarihli ara kararla İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/679 Esas 2020/726 sayılı dosyasının tefrikine karar verilmiş olup mahkemenin 2021/328 Esas sırasına kaydı yapılmış ve bu esas no üzerinden istinaf incelemesine konu olan karar verilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça, istinaf incelemesine konu edilen mahkemenin 2021/328 Esas (tefrikten önce birleşen 2020/679 Esas sayılı dosya) sayılı dava dosyasında …’nün vekille temsil edilmediği ileri sürülmüş ise de …’nün davacısı olduğu asıl 2020/507 Esas sayılı davada temsil edilmek üzere vekaletname bulunmaktadır. 2020/507 Esas sayılı dosya ile birleşen (tefrikle 2021/328 esas no’sunu alan) iş bu dava dosyası ile ilgili evrakların da aynı vekile tebliğ edildiği ve her iki dava dosyası için ön inceleme duruşmasında asıl dosyada davacı birleşen dosyada davalı …’yü temsilen vekilin hazır bulunduğu, …’nün aynı zamanda birleşen ve sonrasında tefrik edilen iş bu dava dosyasında da kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşılmakla iş bu dava dosyası bakımından davalı yararına vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan, 6325 sayılı HUAK 18/A. maddesinde arabululuculuk ücretinin haksız çıkan taraftan alınacağı düzenlenmiş olup usulen de olsa dava davacının aleyhine sonuçlandığından arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesinde bir yanlışlık görülmediğinden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/05/2022