Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/210 E. 2021/182 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/210
KARAR NO : 2021/182
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2020
NUMARASI: 2019/498 Esas 2020/335 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİH: 11/02/2021
Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ;müvekkilinin alacağının tahsiline ilişkin Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalı tarafından yapılan itirazın yetki hariç borcun ödendiğine ilişkin olduğunu; davalı tarafından yapılan ödemenin icra takibinden saat farkıyla önce olduğunu; bu şekilde yapılan ödemenin kabul edilemeyeceğini; davacının icra takibini başlatırken yapılan ödemeden haberdar olmadığını; davalının itirazının icra masraf ve vekalet ücreti ödememek için yapılan kötüniyetli bir itiraz olduğunu belirterek 8.960,59-TL alacak için yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu borç tutarının tamamının icra takibinden önce …. Adi Ortaklığı tarafından alacaklının … Bankası nezdinde bulunan hesabına ödendiğini; davacı tarafından başlatılan icra takibinin ödemeden sonra fakat aynı gün yapıldığını, ödeme yapıldıktan sonra haksız başlatılan icra takibinin iptaline,davacının dava konusu ettiği tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalıya kötüniyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, takibe konu faturalara ilişkin tutarın 21/05/2018 tarihinde icra takibinin başlatılmasından iki saat önce ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, takibe konu borcun tamamen ödenmiş olması halinde alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını; 21/05/2018 tarihinde takipten önce davacıya toplam 64.253,92- TL ödeme yapıldığının sabit olduğu, hal böyle olunca davacının, dava konusu icra takip tarihinden önce ödenen miktar yönünden davalı aleyhine icra takibi yapmasında kötüniyetli olduğu gözetilerek , davanın hukuki yarar yokluğundan reddine , davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; borcun vadesi olan tarihten 4,5 ay sonra ödeme yapan davalının ödemeyi müvekkiline bildirmediğini, bedelin ödendiğinden habersiz icra takibi açan müvekkilinin icra masraflarını ödemek zorunda kaldığını, icra takibinin başlatıldığı 21/05/2018 ile ödeme tarihi arasında 2 saatten az fark olduğunu, Yargıtay’ın içtihatlarında borca yönelik ödeme ile icra takibinin aynı gün gerçekleşmesi ve aralarında saat farkı olması durumunun takipten önce yapılan ödeme kabul edilemeyeceğine ilişkin kararlarının mevcut olduğunu, borçlu itirazının kötü niyetli olduğunu, kararın kaldırılarak itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İstinaf bakımından uyuşmazlık konusu ; icra takip saatinden iki saat kadar evvel alacaklının banka hesabına yapılan ödeme nedeniyle , davacının icra vekalet ücreti ve masraflarına hak kazanıp kazanmadığı ,takipte alacaklının kötüniyetli sayılıp sayılamayacağı noktasındadır. Takip tarihinde takibin başlatılmasından 2 saat önce ,davalı davacıya icra takibine konu edilen alacağın tamamının ödendiği hususunda ihtilaf yoktur. Davacı vekili icra takip tarihine kadar ödenmeyen tutarın icra takibinden hemen evvel ödendiğini ,dolayısıyla takibe itirazın kötüniyetli olduğunu ileri sürmektedir. Takip anı itibariyle borcu ödemiş bulunan borçlunun ,borcu ödediğini bildirerek takibe itirazı kötüniyetli sayılamaz. İtiraz haklıdır. İcra takibinde başkaca bir talep de bulunmamaktadır.Ödemeye rağmen takip başlatıldığından ,alacaklı haksız bulunduğundan alacaklının icra masraf ve vekalet ücretine de hak kazanamayacağının kabulünde isabetsizlik yoktur.Kural olarak ödenmiş bulunan borç için başlatılan icra takibi yargı uygulamasında haksız ve kötüniyetli sayılmaktadır.Ancak somut olayın özellikleri her zaman gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda ; ödeme aynı gün icra takibinden iki saat evvel yapıldığından alacaklının borçlu tarafından ödeme yapıldığını bilerek takip başlattığı kanıtlanamamıştır. İstanbul koşullarında ,alacaklı şirketin banka hesabına yapılan ödemeden aynı anda haberdar olduğunu kabul etmek hayatın olağan akışında mümkün görülmemiştir.Bu nedenle başlatılan takibin kötüniyetli olduğunu kabul ile dava konusu tutar üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Ancak ,hükümde ki hata ve eksiklik yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün kaldırılmasına ,davanın reddine ,davalının kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/498 Esas-2020/335 Karar sayılı ve 07/07/2020 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, Koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine”İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak ; Alınması gerekli 59,30-TL harcın; davacı tarafından peşin yatırılan 153,03-TL harçtan mahsubu ile bakiye 93,73‬-TL’nin isteği halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı lehine takdir olunan 3.400-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/02/2021