Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2075 E. 2021/1969 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2075
KARAR NO: 2021/1969
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 17/09/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/580 Esas
TALEP: Tedbiren Takibin Durdurulması (HMK 209. md)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
İlk derece mahkemesince verilen 17/09/2021 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine konu … Beşyol/Sefaköy Şubesi nezdindeki 80.000 -TL bedelli … numaralı çekteki sahte imza sebebiyle müvekkili şirketin mağdur olduğunu belirterek haksız yere cebri icra tehdidi altında olmasını engellemek adına teminatsız olarak HMK’nın 209. maddesi gereğince takibin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, dava, icra takibinden sonra açıldığından, İİK’nın 72/3. Maddesi gereği ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğini,takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İİK hükümlerinin uygulanması gerektiğini,takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi HMK’nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmadığı,anılan hükmün genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını,delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup icra takibine etkisi olmadığını,HMK’nın 209. maddesinin İİK 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında uygulama yeri olmadığından talebin yerinde görülmediği, yaklaşık ispat koşulu yönünden kanaat hasıl olduğundan %15 teminat yatırıldığında icraya yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili;çekteki imzanın sahteliği hususunda sanık …’ın, Antalya 34. Asliye Ceza Mahkemesi 2020/423 esas sayılı dosyasından ceza aldığını ve kararın kesinleştiğini, HMK 209/2’de resmi senetlerin sahteliği konusunda mahkeme kararının varlığı halinde hiçbir işleme esas alınamayacağı belirtildiğinden evleviyet ilkesi gereği davaya konu çek hakkında mahkeme kararı olduğundan icra takibinin her halükarda durması gerektiğini,mahkemenin 1 nolu ara kararının kaldırılarak, takibe konu senedin Antalya 34. Asliye Ceza Mahkemesi 2020/267 E. Sayılı dosyasında sahte imza ürünü olduğunun belli olması sebebiyle HMK m.209 ve diğer ilgili mevzuat gereği İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasında yürütülen icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini, istinaf mahkemesi aksi halde 2 nolu ara kararda teminat şartı aranmadan İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca icra takip dosyasına ilişkin vezneye yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Tedbire konu talep, sahtelik iddiası nedeniyle çeke dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, HMK’nın 209. maddesi uyarınca teminatsız olarak çeke dayalı icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK 209/1 maddesi “Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” hükmünü haizdir. İİK 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,… göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Somut olayda dava, icra takibinden sonra açıldığından,ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Öte yandan İİK, icra takip hukuku açısından HMK’na göre özel kanun olup takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İİK hükümlerinin uygulanması gerekir. HMK 209.madde hükmü nedeniyle önceleri icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir kararı verilebileceği yönünde Yargıtay 12. ve 19.Hukuk Dairelerinin kararları bulunmakta ise de, anılan Daireler daha sonra bu görüşlerinden vazgeçmişlerdir. Nitekim 12.HD’nin 17/02/2015 tarihli 2014/28104 E., 2015/3050 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi HMK’nun 209.maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup icra takibine etkisi yoktur. Yine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 10/09/2018 tarihli 2017/1388 E., 2018/3978 K. sayılı ilamında da İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında HMK’nun 209/1 maddesinin uygulama yerinin olmadığı belirtilmiştir. Senetlerdeki imzaların sahteliği iddiası nedeniyle İİK 72.maddesi uyarınca açılan davada takibin durdurulması mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talebi yerinde görülmemiştir. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimali dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.Davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmesi isteğinin yerinde olmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; ara karar usul ve yasaya uygun olduğundan, ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/12/2021