Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/207 E. 2021/168 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/207
KARAR NO : 2021/168
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2018
NUMARASI: 2017/1075 Esas-2018/797 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/02/2021
İcra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik hükmün davacı vekili tarfından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında genel kredi sözleşmeleri ile ticari kart sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmelere istinaden davalı şirkete çek karnesi verilerek çek hesabı açıldığını, davalıların ödeme yapmaması üzerine icra takipleri başlatıldığını, davalıların takiplere itirazda bulunduklarını belirterek haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takiplerin devamına, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılara usulüne uygun olarak davetiye çıkarılmış, ancak davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, borçluların borca itirazları ile birlikte icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları olduğu, bu kapsamda öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın tetkikine geçildiği, İİK’nın yetkiyi düzenleyen 50. maddesinde para veya teminat borcuna ilişkin takiplerde 6100 sayılı HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı belirtildiği, bu atıf nedeniyle HMK’nın 6. maddesi kıyasen incelendiğinde; takibin başladığı tarihte davalı takip borçlularının yerleşim yeri icra dairesinin genel yetkili icra dairesi olduğu, somut olayda davalı takip borçlularının takip tarihindeki adresinin Büyükçekmece, Beylikdüzü /İstanbul olduğu, icra dosyasındaki ödeme emrinin de bu adreste davalı borçlulara tebliğ edildiği, söz konusu yerleşim yerinin bağlı bulunduğu yargı çevresinin ise Büyükçekmece ilçesine ait olduğu, davacı takip alacaklısının adresinin ise Esentepe/İstanbul olduğu, dolayısıyla davaya konu takipte yetkili icra dairesinin İstanbul ve Büyükçekmece icra dairelerinin olduğu, ancak takibin Bakırköy icra dairelerinde başlatıldığı, davalı takip borçlularının yetkili icra dairesini de Büyükçekmece icra daireleri olarak belirttiği, bu itibarla icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yasal şartları taşıdığı ve bahsedilen kanuni düzenlemeler ışığında yerinde olduğu, itirazın iptali davalarında geçerli icra takibi meselesinin dava şartlarından birini teşkil ettiği, davada icra takibinin yetkili mercide başlatılmaması nedeni ile dava şartı noksanlığının mevcut olduğu gerekçesiyle, H.M.K.’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından, H.M.K.’nın 114. ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili, icra takiplerinin yetkili mahkemede başlatıldığını, davalılar ile müvekkili …Merter Şubesi arasında sözleşmeler imzalandığı, yapılan işlemler aslen Bankanın …Merter Şubesi adına gerçekleştirildiğini belirterek dava şartı yokluğundan usulden red kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle tehiri icra talepli olarak söz konusu kararın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE: Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.Banka tarafından,çek kanuni karşılık tutarları ödendikten sonra Bakırköy İcra Dairelerinde , her bir ödenen tutar için ayrı icra takipleri başlatıldığı ve itirazlar üzerine elde ki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Davacı vekili tarafından genel kredi sözleşmelerinin daha evvel açılan dava nedeniyle İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/970 esas sayılı dosyasına ibraz edildiği belirtilmiştir.Anılan dava dosyası ve genel kredi sözleşmeleri dosyaya getirtilip incelenmeden davalı borçluların yerleşim yeri Bakırköy bulunmadığından yetki itirazlarının haklı olduğu sonucuna varılarak davanın usulden reddi yoluna gidilmiştir. Öte yandan ,davacı banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde genel kredi sözleşmelerinin bankanın Merter şubesi tarafından akdedildiğini ileri sürmüş ise de ,genel kredi sözleşmeleri dosyaya getirtilmediğinden bu hususta bir inceleme yapılamamıştır. Sunulan bir kısım kefaletnamelerde ise ,Tozkoparan şubesi kaşesi bulunmaktadır.Genel kredi sözleşmelerinde bir yetki sözleşmesi bulunup bulunmadığı ,kefaletnamelerde ki yetki sözleşmesi hükümleri de incelenerek icra dairesinin yetkisi hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.Eksik inceleme ile verilen icra dairesinin yetkisine itirazın haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin hüküm doğru görülmemiştir.Anlatılanlara göre ,genel kredi sözleşmeleri getirtilerek incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme neticesinde verilen karara yönelik istinaf nedeni yerinde görülmüş,davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne gereken incelemeler yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, hükmün HMK’nun 353(1)a-4-6 maddesi kapsamında kaldığı sonucuna varıldığından davanın yeniden görülmek ve icra dairesinin yetkisine itiraz incelenmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1075 Esas-2018/797 Karar sayılı ve 14/09/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-4-6 maddeleri gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/02/2021