Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2052 E. 2022/589 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2052
KARAR NO: 2022/589
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2016/1117 Esas – 2021/378 Karar
DAVA: Haksız Rekabetin Tespiti
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, davalılardan …’ın, müvekkili şirket bünyesinde Genel Müdür pozisyonunda çalıştığını ve kendi isteği üzerine 21.03.2016 tarihinde ayrıldığını,ayrıldıktan hemen sonra eşi olan diğer davalı … adına davalı … San. ve Tic. A.Ş unvanlı şirketi kurduğunu, davalı …’in görev yaparken sürekli müvekkili şirket aleyhinde propaganda yaptığını, katıldığı eğitimlerde ve toplantılarda sahadaki temsilcilere şirketin mali durumunun kötü olduğunu ve iflas edilebileceğini söyleyerek ilgilileri şirketten soğuttuğunu, davalı şirket ve …’ın şirketin maliki olduğunu,davalı …’in görev yaptığı sürede diğer davalılar eğitim müdürü … ve Pazarlama uzmanı …’nu da ayarttığını, davalı …’un da temsilcilerle yaptığı görüşmede, şirketin Yunan sermayeli bir şirket olduğunu belirterek aleyhte propaganda yaptığını, davalı …’nun ise müvekkili şirkette Pazarlama uzmanı olarak çalıştığını, 07.05.2014 tarihinde işe başladığını ve 17.06.2016 tarihinde istifa ettiğini, bilahare davalı şirkette çalışmaya başladığını,davalı …’in de şirket bünyesinde temsilci olarak çalıştığını, bu şahsın da şirket aleyhinde propaganda yaptığını beyan ederek, haksız rekabetin tespitine, davalılar … Koz..AŞ, …, …, …, … ve …’in, karalayıcı ve itibar zedeleyici ifadeleri,sözleşmeyi ihlale ve sona erdirmeye yöneltme eylemleri sebebiyle TTK’nın 55/1-b-l uyarınca müvekkili şirkete verdikleri zararlar sebebiyle TTK’nın 56.maddesi uyarınca, 20.000-TL maddi, 200.000-TL manevi tazminatın iş bu davalılardan tahsiline,davalı … ve …’nun müvekkili ile akdettiği iş sözleşmesinin 4. maddesinin 3.ve 4.fıkralarına aykırılık uyarınca 5.000-TL’şer cezai şartın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; müvekkilinin davacı şirketin çalışanı değil, müşterisi olduğunu, fatura karşılığı davacıdan ürün satın aldığını, müvekkilinin niteliği gereği davacı ile çalışmasını hiçbir gerekçe göstermeden sonlandırabileceğini, davacının belirttiği gibi aleyhte herhangi bir propaganda yapılmadığını,müvekkilinin Bursa ‘da yaşadığını ve şirketin iç işleri ile bilgisinin olmadığını ,komplo yapılarak delil yaratılmak istendiğini, müvekkilinin ne … aleyhinde ne de Yunan ortaklığı konusunda bir beyanının olduğunu, davacı şirketin temsilcisi iken davalı … adına ziyaretlerde bulunmadığını, … konusundaki iddia ve mail yazışmalarının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin hiçbir surette karalanmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacı vekilinin davadan feragate yetkisi olduğunu, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda davalılar …, … ve … Tic A.Ş. yönünden feragat nedeniyle davanın reddine ,davalı … yönünden ise, davalının davacıya bağlı çalışan olmadığını, davacıdan aldığı ürünleri üçüncü kişilere satarak prim elde ettiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan mail yazışmalarında bu davalının adının geçtiğini ve davalının iddia edilen karalayıcı sözleri söylediğinin üçüncü şahıslar tarafından iddia edildiğini, davalı tarafından bizzat gönderilmiş bir mail bulunmadığını, her ne kadar davalı …’in davacı şirketi kötülediği iddia edilmişse de, davacının davalı … hakkındaki iddiaları dosya kapsamıyla ispatlanamamış olduğundan, davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; davalılar …, … Ve …Kozmetik San. ve Tic A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yasaya ve taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, davalı … kendisini vekille temsil ettirmemiş olduğundan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yasaya aykırı olduğunu, … tarafından gerçekleştirilen eylemler 6102 sayılı TTK kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı … yönünden dosya kapsamındaki somut deliller göz ardı edilerek … yönünden davanın reddine karar verildiğini, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davalı eski genel müdürü olan davalı …’ın eşi tarafından kurulan davalı şirketin yararına olmak üzere davacı şirketi kötüleme suretiyle oluştuğu iddia olunan haksız rekabetin tesbiti ve meni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, UYAP üzerinden sunmuş olduğu 17/11/2020 tarihli dilekçeyle, davalılar …, … ve …. ile aralarında yaptıkları protokolle sulh olduklarını, adı geçen davalılar yönünden davadan feragat ettiklerini, feragat etmedikleri davalılar yönünden maddi tazminat taleplerinin 15.000-TL’lik kısmından, manevi tazminat taleplerinin 180.000-TL’lik kısmından feragat ettiklerini,feragat etmedikleri davalılardan 5.000-TL maddi ,20.000-TL manevi tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir. Davalılar … ve … hakkında açılan davanın HMK. m. 167 gereği tefrik edilmesine karar verilerek mahkemenin 2021/175 esas sırasına kaydedilmiştir.Yargılama sırasında alınan 18/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda, hakkında davaya devam edilen davalı …’e atfedilebilecek herhangi bir kötüleme eylemine rastlanmadığı, davalı …’in, davacının sigortalı çalışanı olmadığı, bu davalının bağımsız temsilci ve müşteri sıfatıyla çalıştığı, yaptığı satış üzerinden prim aldığı, davacının %100 Türk Şirketi olmadığı, Yunan ortaklarının olduğu, şirketin mali durumunun çok kötü olduğu, güvenilir bir şirket olmadığı yönünde beyanlarda bulunmak suretiyle davacıyı karaladığı iddia edilmiş ise de davalının kötüleme suretiyle haksız rekabette bulunduğuna yönelik delil sunulmamış ,dinlenen bir kısım tanık beyanları ise doğrudan bilgiye değil duyuma dayalı bilgilerini ifade ettiklerinden davacı vekilinin davalı … bakımından davanın reddine ilişkin hükme yönelik ileri sürülen istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; davalılar …, … Ve …. lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yasaya ve taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, davalı … kendisini vekille temsil ettirmemiş olduğundan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de davalı … vekili tarafından 11/01/2017 tarihinde vekaletname sunulduğu,davalının kendisini vekille temsil ettirdiği, 07/05/2019 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi sunulduğu, davalı … Yüksel yönünden davanın reddine karar verildiğinden vekille temsil edilen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak davacı ve davalılar …, … ve … Tic A.Ş. tarafından 17/11/2020 tarihinde sundukları feragat dilekçesi ekindeki 11/09/2020 tarihli Sulh ve İbra Protokolünün 3. Maddesinde “Feragat neticesinde davalıların, söz konusu davadan dolayı vekâlet ücreti ve yargı gideri talebi olmayacaktır.” y hükmünü haiz olduğundan adı geçen davalılar yararına yargı gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesi yerinde görülmemiştir.Ancak yapılan bu hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ,hükmün kaldırılmasına yeniden hüküm verilmesine ,davalı … hakkında açılan davanın reddine ,diğer davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1117 Esas – 2021/378 Karar sayılı 09/03/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “1-Davanın davalılar …, … ve … Koz. San Ve Tic A.Ş. yönünden feragat nedeniyle reddine, 2-Davalı … yönünden ispatlanamayan davanın reddine,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ; “Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 3.927,82-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 3.847,12-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Feragat edilen davalılar yararına yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına , Davalı … için takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’e verilmesine, Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,”Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/04/2022