Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2043 E. 2021/1723 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2043
KARAR NO: 2021/1723
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2021
NUMARASI: 2015/935 Esas – 2021/134 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; asıl borçlu ve müteselsil kefiller … ve … ile müvekkili banka arasında 19.10.2010 tarihinde ticari kredi sözleşmesinin imzalandığını , borcun zamanında ödenmemesi sebebi ile davalı borçlulara İstanbul Beşiktaş …Noterliği tarafından 28.04.2014 tarih ve … yevmiye no ile keşide edilen ihtarnamenin çekildiğini, davalı borçluların İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyası üzerinden 20.665,63-TL nakit alacağın ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını,davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, haksız olarak yapılan itirazların iptaline, takibin takip talebinde yazılı şartlarla devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydiyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … vekili; Davacının iddia ettiği gibi kredi sözleşmesinde müvekkili …’in ne imzası ne de herhangi bir kendini borç altına sokan bir kayıt bulunmadığını,müvekkili bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili;Müvekkilinin 19/10/2010 tarihinde İcra Dosyasında da borçlu olan …’in 13.500-TL borcu için kefil olduğunu ve … plakalı araç üzerinden rehin yapıldığını, daha sonrasında da bu borcun bittiğini ve rehinin kaldırıldığını davacı tarafından müvekkilinin genel ticari kredi sözleşmesi imzalandığını ve bu sebeple …’in eski ve daha sonrasındaki borçlarında da kefil olarak gösterilerek borç altına sokulduğunu, BK’göre kefaiet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılmasının yetmediğini, ayrıca kefilin sorumlu olduğu azami miktarın kefalet tarihinin müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğinin bizzat kendi el yazısıyla sözleşmeye yazılmış olmasının da gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı bankanın davalılardan 13.896,37-TL kredi asıl alacağı, 2.836,25-TL işlemiş faizi ve 141,81-TL gider vergisi olmak üzere toplam alacağının 16.874,43-TL hesaplandığı,itirazların13.896,37-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %23,40 temerrüt faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, 6.769,26- olan fazla talebin reddine, hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporu, hukuka aykırı tespitler içerdiğini, rapora yönelik itirazların yeterince incelenmediğini, temerrüd faizi yönünden yapılan inceleme hatalı olduğunu,kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılması ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili; müvekkili …,müvekkiline sadece 13.500-TL’lik kredi için kefil olduğu bilgisi verildiğini, müvekkilinin kefil olarak imzalamadığı sözleşmelerden doğan borçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu,sözleşmenin müvekkilinin el yazısıyla düzenlenmediği bu nedenle sözleşmenin şekil şartlarını taşımadığını, geçersiz olduğunu, kat ihtarlarının müvekkiline tebliğ edilmediğini, temerrüdün oluşmadığını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 3-Davalı … vekili; 04.11.2011 tarihinde sözleşmenin yenilendiği ve 19.10.2010 tarihli sözleşmenin sona erdiğini, ancak …’in sözleşmede imzasının olmadığı göz önüne alındığında müvekkilinin kefil olarak sorumluluğunun olmadığını, 04.11.2011 tarihinde kullandırılan kredinin 13.02.2013 tarihinde yeninden yapılandırıldığını, tüm kredilerden kefilin sorumlu olduğu yönündeki bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu ile arasında akdedilen kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine dosyanın Dairemizde ön inceleme safhasında bulunduğu sırada; davalı … vekili Av. … ve davalı … vekili Av. … 01/07/2021 tarihli dilekçeleriyle istinaf talebinden talebinden feragat ettiklerini ve davayı tamamen kabul ettiklerini, lehine hükmedilecek yargılama gideri ve vekalet ücretinden feragat ettiklerini bildirmiştir. HMK 308.maddesi uyarınca kabul; davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Bu anlamda davalılar davayı kabul etmekle dava sona erdirilmiştir. Feragat ve kabul halinde yargılama giderleri 6100 sayılı HMK’nın 312.maddesinde; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafça dava değeri 20.665,63-TL miktar belirtilerek açılmış ,ilk derece mahkemesince 13.896,37-TL için kısmen kabul, açıkça 6.769,26-TL miktar için red edilmiş ,davacı taraf red edilen kısım için ve faiz oranı bakımından hükmü sınırlı olarak istinaf ettiğinden ,kabul beyanı da bu doğrultuda değerlendirilmiştir. Hükmün kesinleşmesine kadar davayı kabul mümkün olduğundan davanın vaki kabul nedeniyle kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının feragat nedeniyle reddine,davacı vekilinin konusu kalmayan başvurusu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının feragat nedeniyle HMK.’ nın 349/2 gereği REDDİNE, 2- İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2021 Tarih 2015/935 Esas – 2021/134 Karar sayılı ilamının HMK 308 vd. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA; “Vaki kabul nedeniyle davanın KABULÜNE; davalıların İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takibine yönelik itirazın 20.665,63-TL üzerinden iptaline ,alacağa takip tarihinden itibaren talep gibi %31,2 oranında temerrüt faizi işletilerek diğer koşullarla takibin devamına ” %20 oranında hesaplanan 4.133,12-TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ” Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının feragat nedeniyle reddine ,davacı vekilinin konusu kalmayan başvurusu nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Davacı Bankanın harçtan muaf olması nedeniyle peşin alınan harç bulunmadığından karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.411,66-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, Davacı tarafından yapılan 316,50 TL tebligat/posta gideri, 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.816,50-TL yargı giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı ve davalılar tarafından yatırılan (Davacı 59,30-TL, Davalı … 238-TL, Davalı … 59,30-TL) peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Davacı tarafından yapılan 86,50-TL istinaf yargı giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/11/2021