Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/201 E. 2023/1307 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/201
KARAR NO : 2023/1307
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/09/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirkete cari hesaptan kaynaklanan 56.356,81-TL olan borcu nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, ancak müvekkili şirkete ait kayıtlarda davalının 56.356,81-TL borcunun göründüğünü belirterek davalının İstanbul 34. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe haksız itirazının iptaline, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketin müvekkili şirketten 2015 yılının başlarında 38.807,37-TL alacağının bulunduğunu, ancak bu borcun müvekkili şirket tarafından 20.000-TL’lik iki adet çek ile ödenerek kapatıldığını, çeklerin müvekkilinin müşteri çekleri olduğu için 1.192,63-TL fazla ödeme yapıldığını, 30/05/2015 tarihli çekin banka kanalıyla, 31/08/2015 tarihli çekin ise elden ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak fatura düzenlediği, faturaların irsaliyeli olarak davalıya gönderildiği, 2015 yılına ait irsaliyeli faturalarda teslim alan kısmında isim ve imzanın bulunduğu, davalının ticari ilişkiyi kabul ettiği, davalının ticari defterlerinde 37.549,44-TL bedelli faturanın yer almadığı ve ödeme iddiasında bulunduğu, taraflar arasında çekişme bulunan,… Bankası, 31/08/2015 keşide tarihli, 20.000-TL meblağlı çekin davalı yanca elden ödendiği iddia edilse de buna ilişkin yazılı bir belge sunulamadığı ve ödemenin ispat edilemediği, dosyada mevcut faturalar üzerindeki teslim alan kısmındaki imzaya itirazının bulunmadığı, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, 56.356,81-TL asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; müvekkilinin 24/03/2015 tarihli 38.807,37-TL bedelli faturayı inkar etmediğini, ancak müvekkilinin davalıya iki adet çek verdiğini, çeklerden birinin banka kanalı ile diğerinin ise elden ödendiğini, her ne kadar mahkemece elden ödeme iddiasının ispatlanamadığı belirtilmiş ise de çekin keşideci tarafından bankaya iade edildiğini, dolayısıyla çekin banka iade edilmesinin ödendiğine karine teşkil ettiğini, davacının dayanağı diğer 31/03/2015 tarihli 37.549,44-TL bedelli faturayı yargılamanın başından beri kabul etmediklerini, davacının bu fatura konusu mal teslimi ile ilgili herhangi bir belge sunmadığını, bahsi geçen faturanın kendi kayıtlarında yer almadığı gibi bu faturanın taraflarına da gönderilmediğini, davacının bu faturadan kaynaklanan alacağını ispatlayamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, fatura alacağından kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacağını 24/03/2015 tarihli 38.807,37-TL ve 31/03/2015 tarihli 37.549,44-TL bedelli faturalara dayandırmaktadır. Davalı tarafından verilen iki adet 20.000-TL bedelli çeklerden birinin karşılıksız çıkması nedeniyle sadece bir çek bedeli 20.000-TL’nin mahsubu ile faturalardan bakiye 56.356,81-TL alacağının tahsilini talep etmektedir. Davalı ise 31/03/2015 tarihli 37.549,44-TL bedelli faturayı kabul etmemekte, her iki çekin de ödendiğini belirterek davacının alacağının bulunmadığını savunmaktadır.Bu durumda taraflar arasında 24/03/2015 tarihli 38.807,37-TL bedelli faturaya dayalı alacağa ve 30.05.2015 tarihli çekin ödendiğine dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, 31/03/2015 tarihli 37.549,44-TL bedelli fatura konusu malın teslim edilip edilmediği, 31/08/2015 tarihli 20.000-TL bedelli çekin ödenip ödenmediği hususunda toplanmaktadır.Bilindiği üzere, çekin borçlunun elinde olması, bedelinin ödendiğine karine teşkil eder (Yarg. 19. HD. 13/03/2018 tarihli, 2016/15163 E. 2018/1172 K.). Bu karinenin aksinin ise alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Somut olayda da davacı ciro zincirinde yer almasa da 31/08/2015 tarihli 20.000-TL bedelli çekin davacıya verildiği, çekin ibrazı ile karşılıksız çıktığı anlaşılmaktadır. Davacı, bu çekin ödenmemesi nedeniyle iade edildiğini ileri sürmektedir. Yine banka tarafından gönderilen müzekkere cevabında çekin bankaya keşideci firma tarafından iade edilerek iptal edildiği bildirilmiştir. O halde çekin, davalı borçlunun eline geçmesi nedeniyle bedelinin ödendiğine dair oluşan karinenin aksinin davacı alacaklı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Davacı; çekin, bedeli ödenmeden iade edildiğine ilişkin yazılı bir delil sunmamıştır. Bu nedenle mahkemece, bahsi geçen çekin ödenmediği kabul edilerek sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Diğer taraftan, davalı sadece 24/03/2015 tarihli 38.807,37-TL bedelli faturayı kabul etmekte olup, davacının alacağını dayandırdığı faturalardan 31/03/2015 tarihli 37.549,44-TL bedelli fatura, davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi BA beyannamesinde de yer almamaktadır. Davalının bu fatura içeriğini kabulüne yönelik bir beyanı bulunmamaktadır. Bu nedenle uyuşmazlık konusu faturaya ilişkin teslim olgusunu davacının kanıtlaması gerekmektedir. Davacı tarafça bu faturaya ilişkin 28/03/2015 tarihli sevk irsaliyesi sureti sunulmuştur. Ancak sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında isim ve imza okunaklı değildir. Bu durumda mahkemece sevk irsaliyesinin ibrazı sağlanarak teslim olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle; 28/03/2015 tarihli sevk irsaliyesinin ibrazı sağlanıp, davacının dava açarken sunduğu delil listesinde yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davacının toplam fatura alacağı ile davalının ödeme miktarı açıklığa kavuşturulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak dava yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/10/2020 tarih 2019/68 Esas – 2020/632 Karar sayılı kararın HMK’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”
Davalı tarafından yatırılan 721,85-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/09/2023