Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/2007 E. 2021/1804 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2007
KARAR NO: 2021/1804
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2018/824 Esas 2021/721 Karar
DAVA: Menfi Tesbit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas takip sayılı dosyası ile … No’lu 53.389.85 -TL tutarlı irsaliyeli fatura ile … No’lu 1.802,10 -TL tutarlı irsaliyeli faturaya istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, hakkında başlatılan ödeme emrinden haberdar olamayan müvekkilinin araç yakalama ve bir takım haciz işlemleri üzerine iş bu durumdan haberdar olduğunu, davalı şirket tarafından icra takibinde bahsedilen faturaların davalı şirkete satış ve teslimi gerçekleştirilen mallara ilişkin müvekkili tarafından düzenlenmiş faturalar olduğunu, faturalarda alacaklı tarafın müvekkili olduğunu, başlatılmış olan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E.sayılı dosyasının dava sonuna kadar durdurulmasına, davalı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, müvekkili aleyhine başlatılmış olan İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı takibinin iptaline ve tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emrinin tebliğine ilişkin davacı iddialarının hükmü olmadığını, tebliğ alan …’ın tebligatı tebliğ almaya yetkili olduğunu, tarafların karşılıklı olarak edimlerini ifa ettikten bir süre sonra karşı tarafça gönderilen elektronik postada, sözleşme karşılığında müvekkiline teslim edilen malların tarafına teslim edilmesini ve 45-46 gün sonra Türkiye’de olacağını iddia ettiği … marka ürünlerinin aynı büyüklükte ve yeni versiyonunu müvekkiline teslim etmek istediğini ifade ettiğini, müvekkilinin mallarını geri verdiğini, ancak üst model malları teslim alamadığını, 65.125,50-TL’lik bedelin iade edilmediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, haksız davanın reddini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazmnatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, yargılamanın 28/09/2021 tarihli celsesine davacı vekilinin mazeret dilekçesi göndererek katılmadığı, davacı vekilinin daha önce yapılan yapılan 11 duruşmanın 7’sine mazeret dilekçesi gönderdiği, bu nedenle yargılamanın sürüncemede kaldığı, davacı vekilinin aynı güne denk gelen duruşmalarında mazeret hakkını eşit ve dengeli kullanmadığı, sürekli olarak mahkeme dosyasına mazeret dilekçesi gönderdiği, mazeret hakkının kötüye kullanıldığı gerekçesiyle mazeretinin reddine karar verildiği, davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceğini beyan ettiği, basit yargılama usulüne tabi olan davanın iki defa işlemden kaldırılmış olduğundan HMK 320/4.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; mazeret talebinin her defasında gerekçelendirildiğini, 18/02/2020 tarihli 4 numaralı celsede mazeret dilekçesi göz önünde bulundurulmadan ve değerlendirilmesi yapılmadan karar verildiğini, .. numaralı duruşmada verilen işlemden kaldırma kararının geçersiz olduğunu, kararın hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Davanın tensibi HMk 316 vd.maddeleri uyarınca basit yargılama usulüne göre açıldığı belirlenerek yapılmıştır. HMK nun 320/4. maddesi hükmü uyarınca da basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır.HMK nın 30. madde gereğince hakim yargılamanın makul süre içinde yapılmasını sağlamakla yükümlüdür. Dosyanın incelenmesinde;toplamda 11 duruşma yapıldığı, davacı vekilinin 7 kez mazeret dilekçesi gönderdiği yinelenen üst üste bildirilen mazeretlerin kabul edildiği tesbit edilmektedir.31.1.2019 tarihli ön inceleme duruşmasına katılan davacı vekili takip eden 28.5.2019 ,5.11.2019 tarihli duruşmalara mazeret bildirmiş,mazereti de mahkemece kabul edilmiştir.18.2.2020 tarihli oturumda gönderdiği mazeret dilekçesi dosyaya girmiş ,ancak mazeretli sayılması isteminin reddine karar verilmeden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekili mazeretinin değerlendirilmesini talep etmeden ,mazeretinin kabul edilmediğini dosyanın işlemden kaldırıldığını beyan ederek ,dava dosyasının yenilenmesini talep etmiştir.Eski hale getirme isteğinde bulunmayan davacı vekilinin bu aşamada 4. Celsede bildirdiği mazeretinin değerlendirilmediğini ileri sürmesi kabul edilir görülmemiştir.Yenileme aşamasında mazeretinin kabul görmediğini beyan eden davacı vekilinin 4.celsedeki işlemden kaldırma işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi çelişki oluşturmuştur.İlk derece mahkemesince yapılan usulü bir hata var ise de ; 4.celseden evvel iki kez yinelenen mazeret bildiren davacı vekilinin üçüncü mazeretinin kabulü mümkün görülmediğinden sonuca etkili olmayacağı sonucuna varılmıştır. Davacı vekili 26.11.2020 tarihindeki 7.celseden itibaren bütün duruşmalara mazeret bildirdiği anlaşılmakla yinelenen mazeretlerin makul ve kabul edilir olmadığı, mazaretli sayılması isteminin reddine karar verilmesi mahkemenin takdir hakkını yerinde kullandığını göstermektedir. Açıklanan nedenlerle;ilk yenilemeden sonra takipsiz bırakıldığı anlaşılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/12/2021