Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1971 E. 2021/1733 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1971
KARAR NO: 2021/1733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2021
NUMARASI: 2017/1112 Esas – 2021/348 Karar
ASIL – BİRLEŞEN DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Asıl davada davacı vekili; taraflar arasında davalı şirketin kredi borcuna teminat teşkil etmek üzere 09/08/2016 tarihli ticari işletme rehni sözleşmesi düzenlendiği, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinde rehne dahil unsurlar listesinde yer alan “…” isimli makinenin bulunmadığını, davalı şirket yetkilisi tarafından bahse konu makinenin arızalanması nedeniyle satıldığının beyan edildiğini ileri sürerek müvekkilinin muvafakatı olmadan satılan makine nedeniyle rehin değerinin düştüğü nispette ek teminat verilmesini, aksi halde noksan tutara tekabül eden bedelin ödenmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili,davalı borçlu hakkında başlatılan ticari işletme rehninin paraya çevrilmesi için başlatılan icra takibinde “…, …, …, …, …, …, …, …, …”nın mahallinde bulunmadığını, paratonerin ise hasarlı olduğunu ileri sürerek davalı şirketin gerekli ihtimamı göstermemesi ve müvekkilinin muvafakatı olmadan üçüncü kişiye satılan malzemeler nedeniyle rehin değerinin düştüğü nispette ek teminat verilmesini, aksi takdirde teminat noksanına tekabül eden tutarın ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tarafların duruşmaya katılmamaları ve mazerette bildirmemeleri nedeniyle 16/12/2020 tarihli oturumunda dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacının yenileme talebi üzerine davanın yenilendiği, ancak 16/06/2021 tarihli oturumda yapılan duruşmaya yine tarafların katılmadıkları ve mazeret dilekçesi de sunmadıkları gerekçesiyle taraflarca takip edilmeyen asıl ve birleşen davanın HMK 150. Madde ve HMK 320/4 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; asıl davanın basit yargılama usulüne, birleşen davanın ise değeri itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi olduğunu, birleşen davanın açıldığı 09/10/2018 tarihi itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi olduğunu, basit yargılama usulüne tabi olan ticari davalar ile ilgili parasal sınırın 28/07/2020 tarihinde yeniden düzenlendiğini ve 500.000-TL’ye yükseltildiğini, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, ticari işletme rehni nedeniyle teminat gösterilmesi, olmadığı takdirde tazminat ödenmesi istemine ilişkindir. HMK.’nın 150/6 maddesine göre İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. HMK nun 320/4. maddesi hükmü uyarınca da basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır. 6102 sayılı kanunun 4/2.maddesinde 7101 sayılı kanun ile yapılan değişiklik 15.03.2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup “…miktar veya değeri yüz bin TLni geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulacağı düzenlenmiş, 7251 Sayılı kanunla yapılan değişiklik sonucunda 28/07/2020 tarihinden itibaren bu miktar 500.000-TL’ye yükseltilmiştir. HMK’nın 448. maddesi gereğince bu kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. Yeni usul hükümlerinin kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacak, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacaktır. Buna karşın tamamlanmamış usul işlemleri yeni kanun hükümlerine göre yapılacaktır. Asıl dava 26/12/2017 tarihinde, birleşen dava ise 09/10/2018 tarihinde açılmış olup, açıldığı tarih itibariyle her iki dava da yazılı yargılama usulüne tabidir. Bununla birlikte 15/03/2018 tarihinden itibaren, birleşen dava ise 28/07/2020 tarihinde basit yargılama usulüne tabi hale gelmiştir. Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren HMK’nun 320/4 maddesi uyarınca davanın birden fazla takipsiz bırakılması halinde dava açılmamış sayılacaktır. Dosya da ilk defa bu kanun değişikliğinden sonra, 16/12/2020 tarihinde işlemden kaldırılmıştır. Bu itibarla asıl ve birleşen dava basit yargılama usulüne tabi olduğundan 16/12/2020 tarihli oturumda dosyanın işlemden kaldırılmasına, davanın yeniden takipsiz bırakıldığı 10/06/2021 tarihli oturumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 25/11/2021