Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1965 E. 2021/1676 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1965
KARAR NO: 2021/1676
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/584Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
İhtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; müvekkilinin devrettiği halde %22 hisse ile ortak bulunduğu … Limited Şirketi’ndeki ortaklığının devam ettiği döneme ilişkin tahakkuk eden vergi borcunun şirketin alıcısı davalı … tarafından ödenmemiş olması sebebi ile sürekli cebri icra tehdidi altında yaşadığını, her seferinde ödeme yapacağını belirten davalının bu sözünü yerine getirmediğini, şirket hissesi üzerindeki tüm haklarını 20.500-USD ile vergi ve SGK borçlarının ödenmesi karşılığında davalıya devreden müvekkilinin kendi üzerine düşen vergi borcunun ödenmesi için gerekli olan 72.715-TL alacağını tahsil etmek zorunda olduğunu, aksi halde, davalı …’nın artık kendi adına dahi kayıtlı olmayan bir şirketin eski ortağına tahakkuk etmiş vergi borcunu umursamayıp ödemeyeceğinin açık olduğunu belirterek Gemi ve Şirket Hisse Devri Sözleşmesi uyarınca davalının ödemediği miktar olan 72.715-TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, davalının malvarlığını 3. şahıslara devrinin önlenmesi ve müvekkilinin telafi edilemez zarara maruz kalmaması açısından davalı adına kayıtlı olan taşınmazın devrinin önlenmesi açısından teminatsız, teminatlı ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden davacı vekili 07/09/2021 tarihli talep dilekçesiyle; müvekkiline olan senet borcunu dahi aracının cebri icra ile satılacağı gün ödeyen davalının bu dava sebebi ile taşınmazını devretme ihtimalinin çok yüksek olduğunu, böyle bir devir durumunda müvekkili lehine karar verilse dahi kararın uygulanma ve tahsil imkanının kalmayacağını ve müvekkilinin telafi edilemez zarar maruz kalacağını, ihtiyati haciz talep etmek mecburiyetinin doğduğunu belirterek borçlunun borcu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İİK’nın 257. ve devamındaki maddeleri uyarınca dava konusu alacağın muaccel olup olmadığı hususunda yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, alacağın yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; Gemi ve Şirket Hisse Devir Sözleşmesi’nin 4. fıkrasının e bendi ile alıcı, SGK ve vergi borçları taksitlerinden herhangi birini ödemediği takdirde satıcıya yapılandırılmış olan borcun kalan ana para kadar miktarını davalının herhangi bir itirazı şimdiden olmadığını beyan etmek şartı ile talep etme ve bu miktarı tahsil ederek ilgili SGK veya vergi dairesine ödeme hakkı tanındığını, davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve devredilen şirket hissedarlarını ve özellikle müvekkilini mağduriyet altında bıraktığını,davalının taşınmazını devretme ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Bu düzenlemeye göre de ihtiyati haciz kararı verilmesi için kafi kanaat verici delillerin sunulması yeterli olup kesin bir ispat aranmamakta ise de; muaccel alacağın varlığı hususunda ihtilaf bulunması, bu ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirmesi halinde, kanunun aradığı ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının kabulü gerekmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşul olup, varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda, davacı;davalının şirketin hisse devri sözleşmesi ile ortaklarının vergi borcunu ödemeyi taahhüt ettiği, davalının vergi borcunun yapılandırıldığını ileri sürerek ödemekten kaçındığı ,yapılandırılan borcun ödenmesinin 3 yıl süreceği,yapılandırılan borcu da kuvvetle muhtemel ödemeyeceği ileri sürülerek henüz ödenmeyen vergi borcu alacağı için ihtiyati haciz talep edilmektedir.Yapılandırılan borcun ödenmeme ihtimalinin yüksek bulunması halinde yaklaşık ispatın sağlandığının kabulü mümkün görülmediğinden ; ihtiyati haciz isteminin reddine dair ara karara yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir.İstinaf nedeni yerinde olmayan davacı /ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/11/2021