Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1961 E. 2021/1677 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1961
KARAR NO: 2021/1677
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2021
NUMARASI: 2015/1031 Esas-2021/451 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; davalı …, … ve …’nun müvekkili şirketin eski çalışanları olduğunu, bu davalıların diğer davalı … Ltd.Şti.’nin bizzat kendilerine ait olduğunu, davalı şahısların müvekkili şirkette hizmet akdi ile çalışırken yeni bir şirket kurup, yine sebebsiz istifalarının hemen arkasından, müvekkili şirketin sağladığı imkanları kullanarak müvekkili şirketin ticari sırrı olan “ihale teklif ve stratejilerini” bilmelerinden faydalanarak ve çeşitli ikna ve tekliflerle müşteriyi de daha ihaleye girmeden önce ayartmak suretiyle, müvekkili şirketin alması mümkün ihaleleri, kendi şirketi adına almasının da haksız rekabet teşkil ettiğinin açık olduğunu, davalıların müvekkili şirketin mallarının, iş ürünlerinin, faaliyetlerinin ve işlerinin … Ltd.Şti ile karıştırılmalarına müsait önlemler alarak da haksız rekabet ettiklerini, bir işletmeye ait ürün ambalajının hiçbir zorunluluk olmadığı hade biçim, renk, tasarım, grafik düzeni, ebat veya oran yönlerinden başkasına ait aynı nitelikteki ürün ambalajı ile benzerlik yaratılması haline ambalajda iltibasın söz konusu olacağını beyan ederek davalıların eylemlerinin rekabet yasağına aykırılık ve haksız rekabet teşkil ettiklerinin tespitine ve haksız rekabet teşkil eden her türlü fiil ve hareketlerinin önlenmesine, davalılardan …’nın rekabet yasağına aykırılık nedeniyle sözleşme gereğince 50.000-usd, bu taleplerinin reddi halinde müvekkil şirketin haksız rekabet nedeniyle uğradığı zarara karşılık gelmek üzere tazminat olarak dava tarihinden itibaren ticari işlerde işleyecek avans faizi ile birlikte kendisinden tahsiline, davalı … ve …’nun rekabet yasağına aykırı olan haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle 25.000-USD cezai şart olarak, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde müvekkil şirketin haksız rekabet nedeniyle uğradığı zarara karşılık gelmek üzere tazminat olarak tahsiline, davalıların tümünün haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı zarara karşılık gelmek üzere şimdilik 10.000-TL maddi 10.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte kendilerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; davacı tarafça iş akitlerinin aniden ve sebepsiz biçimde istifa ile sona erdiğini iddia ettiğini ancak iş akitlerinin aniden ve sebepsiz biçimde sona ermediğini, müvekkili …’nın davacı şirkette Ankara Bölge Müdürü olarak çalışırken 02/03/2015 tarihinde davacı şirketin muhasebe bölümünde görevli bir personelin şirkete ait bir kısım parayı zimmetine geçirmesi şeklinde bir olayın vuku bulduğunu olayın sorumlusu olarak müvekkili …’e yüklenmeye çalışıldığını, davacı şirketin müvekkiline ödenmesi gereken hiçbir işçilik hakkını vermediğini ,bu bakımdan iş akdinin istifa ile sona erdiği hususunun gerçeğe aykırı olduğunu,müvekkilleri … ve … açısından da bu durumun söz konusu olduğunu,davacının iddia ettiği gibi rekabet yasağı sözleşmesinin ihlal edilmediğini,davanın haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlal sebepleri bakımından davanın ayrı ayrı reddedilmesine, davacının maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından her müvekkili açısından ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, haksız rekabet ve rekabet yasağı eylemlerinin anlatıldığı 4/a numaralı paragrafında; “Davalılardan …’nın; Şirket Müdürü olarak Ankara Şubesi’nde idare, temsil ve ilzam ile donatılmış olarak bir yandan çalışmasına devam ederken, diğer yandan ise ‘bu çalışması sayesinde tanıma şansı elde ettiği müvekkil şirket müşterilerini ve personelini ayartmak suretiyle, kuracağı yeni şirkete aktarmayı…’ dürüstlük kuralına aykırı olarak haksız rekabet etmek suretiyle kazanç sağlamayı amaçladığı anlaşılmaktadır.” ifadelerine yer verildiği, dava dilekçesinin 4/b numaralı paragrafında davalının istifa etmeden önce, kendi ismini perdeleyerek yeni bir şirket kurma çalışmalarına başladığını ve eşinin yeğeni olan … adına … ltd.şti kurduğunu, 10.04.2015 tarihli sicil gazetesinde ilan yapıldığını açıkladığı, davalı …’nın davacı şirketteki işinden ise anılan şirketin kuruluşundan sonra 01.05.2015 günü istifa ettiği, dava dilekçesinde davalı …’nın davacı şirket çalışanlarını kurmuş olduğu yeni şirkete geçmelerini sağlamak için ikna etmeye çalıştığının belirtildiği, dava dilekçesinin 4/f numaralı paragrafında ise davalılardan … ve … ile dava dışı personelin, davalı … ve dolayısıyla … ltd.şti tarafından daha müvekkil şirkette çalışırlarken, şirket adına hareket etmek için ayartıldıklarını,davacı, iddianın ileri sürülüş biçimine göre her üç davalı da iş sözleşmesi sona ermeden önce davacı şirket ile aynı faaliyet konusuna sahip diğer davalı şirket lehine faaliyetlerde bulundukları belirterek rekabet yasağına aykırılıktan kaynaklanan maddi, manevi tazminat ve cezai şart talebinde bulunduğu,iş aktinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın görevli istanbul iş mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davanın konusunun üç davalı şahsın ve davalı şirketin haksız rekabet teşkil eden faaliyetlerine, davalı şirketin de davalı şahısların bu faaliyetleri ile müvekkili şirkete zarar verecek şekilde haksız rekabet yapmasına dayandığını, davalı şahısların hizmet sözleşmeleri incelendiğinde hem çalıştıkları süre içerisinde hem de işten ayrıldıktan sonra bir yıl boyunca sürecek şekilde Rekabet Yasağı düzenlemeleri yapıldığını ve her ikisininde cezai şarta tabi tutulduğunu, her 3 davalının da müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra müvekkili şirketin işlerini ve müşterilerini kaydırak için kurdukları davalı şirkette rekabet yasağı’na aykırılık ve haksız rekabet teşkil eden faaliyetlerine devam ettiklerini, davaya konu olayda davalı şahısların eylemlerinin hem rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiğini hem de haksız rekabet niteliğini taşıdığını, dolayısıyla rekabet yasağı ile haksız rekabet mevhumunun iç içe girdiğini, ihtilafın her iki hususun birlikte değerlendirilmesi suretiyle görevli ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak yargılamanın görevli Ticaret Mahkemesi’nde görülmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava dilekçesinde ; davalı gerçek kişilerin davacı şirkette çalışmakta iken davalı …’nın , işten ayrılmadan evvel eşinin yeğeni …’nin bir şirket kurduğunu, davalılardan …’nın davacı şirketin Ankara Şube Müdürü iken 15.3.2015 tarihinde istifa bildiriminde bulunduğu ,1.5.2015 tarihinde işten ayrıldıktan 20 gün sonra davalı şirketin ihalelere katılarak davacı şirketi zarara uğrattığı diğer çalışanların sebepsiz istifa ettiğini, davalıların davalı şirkette çalışmaya başlayarak iş sözleşmelerinde bulunan rekabet yasağını çiğnediklerini, ürünlerinde “…” ile benzer … ibaresini kullandığını, davacı şirketin müşterilerinin davalı şirkete kaydığını, haksız rekabetin tesbiti ile engellenmesi,rekabet yasağının ihlali ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir. Somut olaya benzer bir durumda Yargıtay 11.HD nin 2016/12344 esas ,2016/8982 karar sayılı 21.11.2016 tarihli ilamında “Dava; haksız rekabetin tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. …davalılardan … davacı şirketin %1 ortağı ve müdürü olduğu, diğer davalı gerçek kişilerin ise davacı şirketten ayrıldıktan sonra rakip olan davalı …ortağı olduğu davalı şirkette işe başladıkları uyuşmazlık konusu değildir. O halde, davacı şirketin davalı …karşı açtığı davanın hukuki nitelik olarak şirketin yöneticiye açtığı dava kapsamında değerlendirilmesi, davalı şirkete karşı açtığı davanın genel hükümlere göre haksız rekabet davası kapsamında değerlendirilmesi ve diğer davalıların rekabet yasağını ihlal ettiği iddia edilen davranışlarının açık biçimde iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğundan, bu davranışın 6098 sayılı TBK’nın 444 ve 447. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği… açık biçimde asliye ticaret mahkemelerinin görev alanında bulunmasına rağmen, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.”denilmiştir. Davacı vekili ;çalışırken rekabet yasağı hükmünün mevcut olduğunu beyan etmekte ise de ; davalı …’nın istifa bildiriminden sonra 3.şahıs tarafından kurulan şirketin gerek haksız rekabet gerekse rekabet yasağı ihlallerinin sonuçlarının işten ayrıldıktan sonra davalı şirket bünyesinde çalıştıkları sırada ortaya çıktığı ,şirketin bu suretle zarara uğradığı ,iş sözleşmelerinde bulunan rekabet yasağı hükmünün iş sözleşmesi sona erdikten sonra 1 yıllık süre ile devam edeceği ileri sürülerek gerçek kişi davalılardan ayrıca rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart ile tüm davalılardan haksız rekabet nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Ayartılmanın işçiler çalışırken yapıldığının ileri sürülmesi ,iş sözleşmesinde rekabet yasağı hükmü bulunması sonuca etkili görülmemiştir. Davalı …’nın istifa bildirimini yaptığı tarihden sonra üçüncü şahıs tarafından kurulan şirket nedeniyle uyuşmazlığın işçi ve işveren arasındaki bir uyuşmazlık olduğunun kabulü doğru görülmemiş haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlali hükümlerine göre mahkemenin davaya bakmaya görevli olduğundan ,eldeki davanın yeniden görülmek üzere kararın kaldırılmasına ,dava dosyasının kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2021 Tarih 2015/1031 Esas-2021/451 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/11/2021