Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1944 E. 2021/1705 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1944
KARAR NO: 2021/1705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/436 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 14/09/2021 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, Mahkemece 12/07/2021 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verildiği, 18/08/2021 tarihli dilekçesinde tedbir talebinin hukuka aykırı şekilde reddedildiği için bölünme işlemi gerçekleşmiş olduğunu, bu nedenle bölünme işlemlerinin durdurulması yönünde bir ihtiyati tedbir kararı verilmesinin fiilen bir anlamı kalmadığından cihetle; davacının mağduriyetinin daha da artmaması için bu tedbirin ikamesi olarak yeni bir tedbir kararı verilmesine ve bu bağlamda dava dışı … A.Ş.’nin tam bölünmesi sonucunda ortaya çıkan ve …’nin külli halefi konumundaki … A.Ş. ve … A.Ş. adlı şirketlerde huzurdaki yargılama tamamlanıncaya kadar hisse devri yapılması, taşınır ve taşınmaz malvarlığı değerlerinin satışı, kiralanması veya başkaca bir sözleşmeye konu edilmesi, yeni taşınır ve taşınmaz satın alımı, kiralanması, şirketin sermayesinin mahkemenin takdirine göre belirlenecek belli bir oranını aşan her türlü mal ve hizmet alımları dahil ve fakat bunlarla sınırlı olmamak üzere şirketlerin malvarlığı değerlerini azaltacak ve müvekkilinin huzurdaki dava sonucunda kavuşacağı haklarına halel getirecek olan tüm işlemlerde onay alınmak üzere … A.Ş. ve … A.Ş. adlı şirketlere denetim ve onay kayyumu atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 14/09/2021 tarihli ara karar ile; denetim ve onay kayyumu atanmasının hakların zayi olmasına etkisinin olmayacağı kanaati ile ve de talep para alacağına ilişkin olduğundan HMK 389 vd. Maddeleri kapsamında ihtiyati tedbir şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; dava konusu hisse devir işlemine konu … A.Ş.’nin halihazırda devam eden bölünme sürecinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin mahkemece reddedildiğini, mahkemenin ara kararından sonra … şirketinin bölündüğünü ve … A.Ş. ve … A.Ş olarak ikiye ayrıldığını, %10’luk hisselerinin hangi oranda hangi şirketten talep edeceğinin muğlak bir hal aldığını, bunun üzerine yeni bir ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, mahkemenin ret kararının eksik ve hatalı incelemeye dayandığını, bölünme sonucu oluşan şirketlerin içinin boşaltılmasının mümkün olup bu şirketlere denetim ve onay kayyımı atanarak bu tehlikenin önüne geçilmesinin sağlanacağını, malvarlığını azaltıcı işlemlerin müvekkilinin haklarının zayi olmasına sebebiyet vereceğini, talepleri arasında hisse devir sözleşmesine konu payların müvekkiline iadesi, mümkün olmaz ise hisselerin gerçek değerinin müvekkiline verilmesinin yer aldığını, bölünme neticesinde …’nin münfesih hale geldiğini ve ticaret sicilinden de terkin edildiğini, ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu, kararın kaldırılarak şirkete denetim ve onay kayyımı atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, …’nin bölünmesi sonucu oluşan … A.Ş. ve … A.Ş.’nin tüm işlemlerinde onay alınmak üzere denetim ve onay kayyumu atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Öte yandan ihtiyati tedbirin mutlaka uyuşmazlık konusu ile sıkı sıkıya bir bağlılığının olması da gerekir. Somut olayda, davacı müvekkilinin … A.Ş.’deki hisselerine ilişkin davalılar ile yapmış olduğu 10.01.2019 tarihli hisse devir sözleşmelerinin hükümsüzlüğünün tespitini ve iptalini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde hile sebebiyle mezkur hisse devir sözleşmelerinin iptalini ve hisselerin müvekkiline iadesini; mezkur hisselerin iadesinin mümkün olmaması halinde ise söz konusu hisselerin gerçek değerinin ödenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davadışı şirketin bölünme işleminin durdurulması isteminin reddine ilişkin ara kararın istinafı üzerine Dairemizin 07/10/2021 Tarih 2021/1506 Esas 2021/1442 Karar sayılı kararı ile; ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu ile bağlantısı bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle;dosya kapsamına göre davada taraf olmayan dava dışı şirketlere denetim kayyımı atanması isteminin yasal olmadığı ,davada taraf olmayan şirketler hakkında uyuşmazlık konusu olmayan bir hususda ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğ,bölünme kararının şirket genel kurulu tarafından verildiği gözetildiğinde denetim kayyımı atanması isteminde HMK 389 vd.maddelerde yazılı koşulların mevcut olmadığı sonucuna varılmaktadır.Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararda isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/11/2021