Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1933 E. 2021/1615 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1933
KARAR NO: 2021/1615
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2021
NUMARASI: 2020/387 Esas – 2021/340 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/11/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; Müvekkilin davalıya taşıma hizmeti verdiğini, bu kapsamda davalıya 434.170-TL tutarlı fatura düzenlendiğini, davalının 260.000-TL ödeme gerçekleştirdiğini, taşıma hizmetinin sağlanması için davalının karşıladığı 102.343-TL tutarlı mazot bedelinin cari hesap ekstresinden düşüldüğünü ve bu kapsamda davalının 71.827-TL borcu kaldığını, davalının borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını fakat takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;davacı ile müvekkil arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığını, bahse konu faturalara istinaden mal ve hizmet tedariki yapılmadığını, mal teslimlerinin gerçekleştirilmediğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak irsaliyelerde ismi geçen kişilerin sorgulanmasının gerektiğini, ismi geçen kişilerin şirkette çalışmadığını, davacı tarafından verilmiş bir hizmet olmadığı belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının ticari defter ve kayıtlarında yer alan kayıtlara göre alacak iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı şirkete ait malların müvekkili tarafından taşındığı ve alıcıya teslim edildiğine ilişkin taşıma irsaliyelerinin alacaklarını sabit kıldığını, ticari defterlere işlenen taşıma bedeli faturaları ile aynı döneme ait davalı şirket tarafından tanzim edilen yakıt bedeli faturaları taşıma ilişkisini ve edimin ifasını ispatladığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, tanıkların dinlenilmediğini, konusu ve davalısı aynı olan diğer davalarda, davalı şirketin BA formları ile BA formları ile bildirilmeyen alacaklarının ise sevk irsaliyeleri ile ispatlandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, mahkemece bu olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dosyasının incelenmesinden, iş bu davada verilen hükmün istinafından sonra İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2021 tarihli 2020/296 esas sayılı kararıyla davalı şirketin iflasına karar verildiği,iflasın İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … iflas dosyasında açıldığı görülmüştür. Kural olarak, İİK.’nın 191. maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK.’nın m.191), müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, nasıl iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine aittir. Adi tasfiyede İİK.’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK.’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davaları takip edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflasın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir. (md. 194). İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflasın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1) Davaların durduğu bu süre içinde, iflas idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir. Müflisin davalı olduğu davalarda, iflas idaresi davanın başarı şansı olduğu kanısına varırsa, masanın bu davayı takip etmesine karar verir; bu karar ikinci alacaklılar toplantısının uygun bulması ile kesinleşir ve ikinci alacaklılar toplantısından sonraki on günlük süre geçince, bundan böyle davaya, davalı olarak iflas idaresine karşı devam edilir. İflas idaresi ve ikinci alacaklılar toplantısı, davanın başarı şansı olmadığı kanısına varırlarsa, masanın davayı takip etmemesine karar verirler. Bu halde, o davayı takip yetkisi, isteyen alacaklıya devredilir (md. 245). Hiçbir alacaklı, davayı takip etmek istemezse, o zaman, müflisin dava takip yetkisi yeniden doğar ve müflis iflasın kapanmasını beklemeden, davayı kendi adına devam ettirebilir. Taraf ve dava ehliyeti İİK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olduğundan resen gözetilmesi gerekmekte olup, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesince İİK 194.maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılmak üzere HMK 353(1)a-4 uyarınca esası incelenmeksizin hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/387 Esas – 2021/340 Karar sayılı ve 15/04/2021 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-4 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/11/2021