Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1881 E. 2021/1700 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1881
KARAR NO: 2021/1700
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2020
NUMARASI: 2020/152 Esas 2020/188 Karar
DAVA: Hisse Devir Sözleşmesinin Tescil ve İlanı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı şirketteki 15.000-TL değerdeki hissenin davacı …’a, 75.000-TL değerindeki hissenin ise diğer davacı …’e ait iken 03/01/2013 tarihinde noterde yapılan devir sözleşmesi ile tüm hisselerin davalı …’ya devredildiğini, ayrıca davalı …’nın şirkette kullanacağı imzasının noterde tasdik ettirildiğini, müvekkillerinin şirket ile ilgisi kalmadığını, fakat hisse devri için ortaklar genel kurulunun onayının alınmaması ve tescil işlemlerinin yapılmamış olması nedeniyle Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde ortaklıklarının devam ettiğini, müvekkillerinin bu husustan Vergi Denetim Kurulu tarafından yapılan bildirim üzerine ticaret sicilinde yaptıkları araştırma sonucunda öğrendiklerini, müvekkillerinin devri gerçekleştirmek için davalı şirkete ve şirketin müdürüne ulaşamadıklarını,vergi borçları ve usulsüzlük cezaları nedeniyle şirkette ortak olarak gözüken müvekkillerinin şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olacaklarını,TTK’nın 598. maddesi gereğince pay devri nedeniyle müvekkillerinin adının silinmesi ve müdürlükten istifanın tescili için ticaret siciline başvurulduğunu,taleplerinin reddedildiğini, müvekkili …’ın şirketteki müdürlük yetkisi devam ettiğinden bu doğrultuda genel kurulu toplantıya çağırdığını, 08/01/2018 tarihinde şirket merkezinde şirkete ait % 90 oranındaki hissenin sahibi müvekkillerinin katılımı ile toplantı yapıldığını, şirket müdürü …’ın toplantıya katılmadığını, toplantıda devrin kabulüne ve devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine oy birliği ile karar verildiğini, davacı ortak …’ın hisselerini …’ya devretmesiyle birlikte şirket müdürlüğünden de istifa ettiğini, ortaklar kurul kararının 4 no’lu gündem maddesiyle istifasının kabulüne karar verildiğini, bununla birlikte 08/01/2018 tarihli olağanüstü ortaklar genel kurul kararının tescil ve ilanı için sicil müdürlüğüne yapılan başvurunun ise gündem ilanının müşterek imza ile yapılmaması nedeniyle reddedildiğini, oysa toplantıya çağrının müdür olan davacı tarafından yapıldığını, davalı şirketin iki müdürü bulunmaktaysa da TTK’nın 624. maddesi uyarınca müdürler kurulu başkanının atanmadığını, yine TTK’nın 625/1 (g) hükmü uyarınca müdürlerin genel kurulun hazırlanması ve icrası görevlerini bir başkasına devretme ve vazgeçme hakkı bulunmadığını, bu nedenle müdürlerin her birinin münferiden genel kurul çağrısı yapmaya yetkisi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, her halükarda, müdürün tek başına genel kurula çağrı yetkisinin olmadığı kabul edilse dahi, devrin onaylandığı 08/01/2018 tarihli genel kurul kararı ile sabit olduğundan, tescil ve ilan işleminin son çare olarak mahkemece yapılması gerektiğini beyanla taraflar arasındaki 03/01/2013 tarihli hisse devrinin tescil ve ilanı ile davacı …’ın müdürlükten istifasının kabulü ile bu hususların tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin 2018/660 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan 31/01/2020 tarihli ve 4 nolu oturumda davacı …’ın davalı … Ltd.Şti aleyhine açtığı şirket müdürlüğünden istifa keyfiyetinin tescil ve ilanı talebine ilişkin davanın ise Mahkemenin 2018/660 esasında devamına karar verilmiştir. Buna karşılık, hisse devir sözleşmesinin tescil ve ilanı, davalı …’nın ortaklığının tespiti talebine ilişkin dava iş bu davadan tefrik edilerek yukarıda belirtilen eldeki 2020/152 Esas nolu dava dosyasında devam etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 6102 sayılı TTK’nun “itiraz başlıklı ” 34. Maddesine göre davacıların hisse devir sözleşmesinin tescil ve ilanı, davalı …’nın ortaklığının tespiti talebini içerir iş bu davalarını Ticaret Sicil Müdürlüğü kararına itiraz şeklinde ve sicilin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemeleri’nde ikame etmeleri gerektiğini, davalıların söz konusu talepler ile ilgili davada husumet sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mahkemece davanın reddine gerekçe olarak husumet yokluğunu göstermiş ise de bu hususta kendilerine süre verilerek eksikliğinin tamamlanabileceğini, yasal hasım olarak ticaret sicil müdürlüğünün de davaya eklenebileceğini, uyuşmazlıkla ilgili taraf teşkilinin doğru olarak sağlandığını, şirketin diğer müdürüne ulaşılmaya çalışılmasına rağmen ulaşılamadığını, usulüne uygun bir şekilde çağrı ve ilan yapılarak toplantı ve karar yeter sayısı doğrultusunda ortaklar kurulu kararı alındığını, fakat sicil müdürlüğü tarafından taleplerinin haksız olarak reddedildiğini, uyuşmazlık konusunun ticaret sicil müdürlüğü kararına itiraz olmadığını, bu nedenle iş bu davada ticaret sicil müdürlüğüne husumet düşmeyeceğini, müvekkillerinin hissesini devralan davalının ve şirketin devre ilişkin tescil ve ilanı yapmadıkları için bu davanın açıldığını, bu nedenle davalıların pasif husumetlerinin bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacılar, davalı şirketteki hisselerini diğer davalı …’ya devrettiklerini, fakat hisse devrine ilişkin genel kurul kararı alınmaması ve tescil işlemlerinin yapılmamış olması nedeniyle ticaret sicilinde şirket ortağı göründüklerini, hisse devrinin tesciline ilişkin başvurularının geçerli bir genel kurul kararı bulunmadığı ve şirket yetkilisi tarafından müracaat edilmemesi nedeniyle ticaret sicil müdürlüğü tarafından reddedildiğini, daha sonra alınan ortaklar genel kurul kararının da müdürlük tarafından kabul edilmediğini belirterek taraflar arasındaki hisse devrinin tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ise, davanın Ticaret Sicil Müdürlüğü kararına itiraz şeklinde ikame edilmesi gerektiği, davalıların davada husumetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Somut olayda; Davacılardan …’ın 15.000-TL değerde, …’in 75.000-TL değerde, dava dışı ortak …’ın ise 10.000-TL değerde hisse ile davalı şirkette ortaklıkları bulunup, dava … ile dava dışı … 22/02/2022 tarihine kadar müşterek imza ile şirketi temsil ve ilzamı için müdür olarak atanmışlardır. Davacılar noter onaylı 03/01/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirketteki hisselerini ortaklık dışından davalı …’ya devretmişlerdir. Mahkemece davalılara husumet düşmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesine ve ticaret sicil müdürlüğü kararına yönelik bir talebi bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın davalı şirkete ve devralan ortağa açılmasında usul veya yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14/02/2018 tarihli, 2016/7507 E. 2018/1077 K. Sayılı kararı). Ayrıca, davalı şirketin esas sözleşmesinde şirketin temsil ve ilzamı için müdürlerin müşterek imza ile hareket etmeleri öngörülmüştür. Şirketi müşterek imza ile temsil ve ilzama yetkili olan ortaklardan … davacı safında yer aldığından davacı … ile davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunmaktadır. Bu nedenle davada temsil edilebilmesi için davalı şirkete kayyım atanması ve yargılamaya bu şekilde devam edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesisi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)a-4 maddesi uyarınca kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2020 Tarih 2020/152 Esas 2020/188 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/11/2021