Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1872 E. 2021/1999 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2021/1872
KARAR NO : 2021/1999
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/12/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili; keşidecsinin Müvekkilinin Çerkezköy’de faaliyet göstermekte olan merkezi Nişantaşı’nda bulunan bir şirket olup çek alışverişi yoğun olan bir firma olduğunu, …Katılım Bankası tarafından keşidecisi müvekkili şirket olan başlangıç seri numarası C1 358771, bitiş numarası C1 358780 olan, 10 yapraklı 1 adet çek defterinin, çek basım firması tarafından basıldıktan sonra Şubeye gönderilmek üzere teslim edildiği kargo firmasında kaybolduğunu, müvekkili şirketin tanımadıkları 3.şahıslar tarafından çekler nedeniyle sık sık arandığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/63072 soruşturma nolu dosyasında 258771, 258772, 258774, 258778, 258780 seri nolu çeklere el koymaya yönelik tedbir kararı verildiği, fakat 258773, 258775, 258776, 258777, 258779 nolu çeklerden 258779 nolu çekin ciro yolu ile devredildiğini belirterek bahse konu belgelerin kıymetli evrak vasfına sahip olmadığının tespitine, zayi olan çek defterinin iptaline, bahse konu belgelerle ilgili ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; keşideci tarafından iptal davası açılamayacağından davacı vekilinin ödeme yasağı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Her ne kadar mahkemece dava çek iptali davası olarak değerlendirilmiş ise de davanın menfi tespit davası olduğunu, mahkemece verilen kararın maddi hataya dayalı olduğunu, bahse konu belgenin çek vasfı bulunmadığından müvekkilinin keşideci olarak addedilemeyeceğini, bahse konu ödeme yasağı taleplerinin olası bir takibe karşı ihtiyati tedbir talebi niteliğinde olduğunu, müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması açısından ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davacı vekili, müvekkili adına düzenlenen çek defterinin matbaadan ilgili bankaya gönderilmesi aşamasında kaybolması nedeniyle bahse konu çek defterinde yer alan çek yapraklarının kıymetli evrak niteliğinde olmadığının tespitini ve bu çek yapraklarının iptalini talep etmiş olup, bahse konu çek yapraklarına ödeme yasağı konulması talebinde bulunmuştur.
TTK.’nın 757-764. maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere göre, çek keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmadığı gibi çek hesabı sahibine ödemeden men yetkisi de tanınmamıştır. Somut olayda davacı, çeklerin hamili değil, çeklerin bağlı olduğu hesabın sahibi olduğu gibi, çekler henüz keşide dahi edilmemiş, yani kambiyo vasfını haiz olmayan boş çek yaprakları olduğu açıklanmıştır. İstinaf aşamasında davanın menfi tespit davası olduğundan bahsedilmiş ise de dava çek yapraklarına dayalı olarak hak talep eden hamil hasım gösterilerek açılmamıştır. Bahse konu çek yapraklarının bir kısmı ile ilgili savcılık tarafından el koyma kararı verildiği,bir kısmının da banka sistemlerinde aktive edilmediği anlaşılmakla çek yaprağının sonradan sonradan doldurulması halinde çeklere dayalı hak iddia edenlere karşı menfi tespit davası açılarak hukuki koruma sağlanması mümkündür.
Açıklanan nedenlerle; açılan zayii nedeniyle iptal davasında mahkemece çeklere ödeme yasağı konulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddinde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmelidir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/12/2021